‘Kriz ve Kadın Sağlık Çalışanları Araştırması’: Yüzde 78’i borçlu
Genel Sağlık-İş’in yaptığı “Kriz ve Kadın Sağlık Çalışanları” araştırması yayınlandı. Buna göre yüzde 78’i borçlu olan kadın sağlık çalışanlarının yüzde 57’si yurtdışında çalışmak istiyor.
ANKARA - Genel Sağlık-İş tarafından yapılan “Kriz ve Kadın Sağlık Çalışanları” araştırması, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında yayınlandı.
Korona virüsü salgını ve ekonomik krizin kadın sağlık çalışanları üzerindeki etkilerini ortaya koyan çalışmaya göre, yüzde 78’i borçlu olan kadın sağlık çalışanları, temel ihtiyaç harcamalarında kısıntıya gitti.
Ayrıca iş yerlerinde şiddete uğrayan, fazla mesaiye kalan, görevleri dışında işlerde çalıştırılan kadın sağlık çalışanlarının yüzde 57’si ise yurtdışında çalışmak istiyor.
‘KADIN SAĞLIKÇILARIN YARISINA YAKINI COVİD-19’A YAKALANDI’
Araştırmaya göre pandemi servislerinde geçici çalışanların oranı yüzde 24,1 iken, sürekli çalışanların oranı yüzde 23,2 olarak belirlendi. Ankete katılan kadın sağlık çalışanlarının yüzde 8,9’u ise filyasyon ekibinde görev aldıklarını belirtti. Korona virüsü salgını sürecinde kadın sağlıkçıların yüzde 46,2’si en az bir kez Covid-19 hastalığına yakalanırken, hastalığı birden çok kez geçirenlerin oranı ise yüzde 2,9 olarak kayıtlara geçti.
PANDEMİ SÜRECİNDE SAĞLIKTA ŞİDDET ARTI: ÖNLEMLER YETERSİZ
Genel Sağlık İş tarafından yapılan araştırmada kadın sağlıkçıların çalışma koşullarına da yer verildi. Buna göre kadın sağlık çalışanlarının yüzde 50’si pandemi sürecinde fazla mesaiye kalırken, belirtilen dönemde nöbet uygulamalarında yasalarla belirlenen sınırların dışına çıkıldığını düşünen sağlıkçıların oranı ise yüzde 61,2 oldu.
Korona virüsü salgını sürecinde sağlıkçılara yönelik şiddette de artış yaşandı. Araştırma, kadın sağlık çalışanlarının yüzde 88,4’ünün pandemi sürecinde fiziksel ve ruhsal sağlıklarını etkileyen faktörlere maruz kaldıklarını ortaya koydu. Öyle ki araştırma verilerinde kadın sağlık çalışanlarının yüzde 66,5’inin sözlü, yüzde 1,3’ünün ise fiziksel şiddete maruz kaldığı ifade edildi. Anket katılımcılarının büyük bir bölümü (yüzde 92,8) sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının pandemi sürecinde arttığını düşünürken, kadın sağlıkçıların yüzde 98,9’u ise sağlıkta şiddet olaylarına yönelik alınan önlemleri yetersiz buldu.
'KADIN SAĞLIKÇILARIN YÜZDE 11,6’SI PSİKOLOJİK DESTEK ALIYOR’
Araştırmaya göre korona virüsü salgını sürecinde kadın sağlık çalışanlarının fiziksel/ruhsal sağlığını etkileyen faktörler de arttı.
Bu çerçevede, katılımcıların yüzde 11,6’sı bu süreçte psikolojik destek aldığını ifade ederken, yüzde 15,6’sı psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğu halde maddi olanaklarının yetersizliği nedeniyle bu gereksinimini karşılayamadığını kaydetti.
‘KADIN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ YÜZDE 78,1’İ BORÇLU’
Araştırmada kadın sağlık çalışanlarının aylık düzenli iş ve hane gelir düzeyleri de incelendi. Araştırma sonuçlarına göre kadın sağlık çalışanlarının yarısından fazlasının aylık düzenli hane geliri 7 bin ila 9 bin 750 TL arasında. Bunu yüzde 31,2 ile 4 bin 250- 7 bin TL aralığı izliyor. Araştırmada üst-orta ve üst gelir düzeyindeki kadın sağlık çalışanlarının oranı ise yüzde 20’nin altında kaldı.
Araştırma bulgularına bakıldığında kadın sağlık çalışanlarının yüzde 78,1’inin gündelik yaşamın devamı için borçlanmak durumunda kaldıkları ortaya kondu. Bu durumun aksi yönünde görüş belirtenlerin oranı ise yüzde 21,9 olarak kayıtlara geçti. Öte yandan, kadın sağlık çalışanları içerisinde kredi kullanıcısı olanların oranı da yüzde 84,4 olarak belirlendi.
‘KADIN SAĞLIK ÇALIŞANLARINA GÖRE TÜRKİYE’NİN TEMEL SORUNU GEÇİM SORUNU’
Ekonomik krizin kadın sağlık çalışanlarının borçlanma sorunlarını derinleştirdiği ifade edilen araştırmada, katılımcıların yüzde 35,9’unun kriz nedeniyle borç yapılandırmasına gittiği, yüzde 55,3’ünün ise yine ekonomik kriz nedeniyle yeni borçlanma kanalları kullanmak durumunda kaldığı belirtildi.
‘KRİZDE KADIN SAĞLIK ÇALIŞANLARI, ELEKTRİĞİ, DOĞALGAZI, GIDA HARCAMALARINI KISTI’
Araştırmaya göre ekonomik kriz, kadın sağlık çalışanlarının yüzde 99,8’inin zorunlu harcamalarının maliyetini artırdı. Kadın sağlık çalışanları, en çok hangi harcamaların maliyetinin arttığıyla ilgili soruya sırasıyla elektrik, doğalgaz vb. altyapı harcamaları (yüzde 22,5), gıda harcamaları (yüzde 22,4), temizlik harcamaları (yüzde 21,4), sağlık harcamaları (yüzde 17) ve eğitim harcamaları (yüzde 16,7) yanıtını verdi.
Bunun yanında, araştırma kapsamında katılımcıların kriz nedeniyle kısıntıya gittikleri harcamalar da soruldu. Kısıntıya gidilen harcamaların sıralamasında elektrik, doğalgaz vb. altyapı harcamaları yüzde 59,9’luk bir oranla öne çıktı. Bunun ardından yüzde 30,9 ile gıda harcamaları geldi.
‘KADIN SAĞLIK ÇALIŞANLARI GÖREVİ DIŞINDA İŞLERDE ÇALIŞTIRILIYOR’
Araştırmada kadın sağlık çalışanlarının meslek gruplarına göre dağılımları incelendiğinde yüzde 44,9 oranında hemşirelik seçeneği öne çıktı. Bunun ardından sırasıyla ebe (yüzde 17,9) ve sağlık teknikeri (yüzde 13,1) meslekleri yer aldı. Araştırmaya katılan kadın sağlıkçıların yüzde 76,8’i iş tanımları dışında görevlerde çalıştırıldıklarını ifade ederken, sadece yüzde 20’si işyerinde görev tanımına uygun bir iş yaptığını kaydetti.
‘KADIN SAĞLIK ÇALIŞANLARI YÜZDE 57’Sİ YURTDIŞINDA ÇALIŞMAK İSTİYOR’
Araştırma bulgularına göre kadın sağlık emekçilerinin yüzde 82,3’ü işiyle ilgili gelecek kaygısı duyuyor. Buna ek olarak belirtilen gruptakilerin yüzde 57’si de yurtdışında çalışmak istiyor. Bu gruptakilerin yüzde 15,4’ü de yakın zamanda yurtdışında çalışmakla ilgili hazırlığa başlamış durumda. Araştırmaya katılanların yüzde 20,5’i ise görevinden istifa etmeyi düşünüyor.
Güvencesiz çalışma ve gelecek kaygısı ile ilgili bu olumsuz koşullara rağmen kadın sağlık çalışanları için kamu hala ilk seçenek. Kadın sağlık çalışanlarının yüzde 67,1’i seçme şansı olsa yine kamu sektöründe çalışacağını belirtirken, özel sektörü tercih edeceğini belirtenlerin oranı ise yüzde 29,7.
‘FIRSAT EŞİTLİĞİNİN SAĞLANMASI GEREK’
Araştırma bulgularını değerlendiren Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Derya Uğur, kadın sağlık çalışanlarının neredeyse tamamının yaptığı iş nedeniyle elde ettiği gelirin yeterli olmadığını düşündüğünü kaydetti. Uğur sözlerini şöyle sürdürdü:
Kadın sağlık çalışanları, krizin etkilerini doğrudan hissetmektedir. Her 10 kadın sağlık çalışanından 8’inin gelecek kaygısı bulunmaktadır. Tüm bu olumsuz tablonun sonucunda kadın sağlık çalışanlarının yarısından fazlası yurtdışında çalışmak istemekte, yüzde 15,4’ise bu konuda harekete geçmiş durumdadır. Her 5 kadın çalışanından 1’i görevinden istifa etmeyi düşünmektedir. Genel Sağlık-İş’in araştırma sonuçları da göstermektedir ki, umudu tükenen sağlık çalışanları geleceğini yurt dışında aramaktadır. Kadınların refah düzeyinin artması sadece kadının değil toplumun refahı için büyük önem arz etmektedir. Ulusumuzun refahı için kadınların güçlendirilmesi, çalışma hayatına etkin katılımı, eğitim, sağlık, siyaset gibi tüm alanlarda fırsat eşitliğinin sağlanması gerekmektedir.”