Çünkü şakayı dişi kuş yapar

Hatunlar Stand-Up, tüm dünyada erkeklerin domine ettiği stand up kültürüne yeni bir bakış açısı katıyor. Seyirciyle dertleşiyor, dertleri dalga geçerek savıyor. Seksi ya da havalı kadın klişesini mizahla yıkıyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Farklı disiplinlerden yedi kadının bir araya gelerek oluşurduğu Hatunlar Stand-Up; kadın erkek ilişkilerinden memleket gündemine kadar hemen her konuda açık ve özgür bir şekilde konuşuyor, gülüyor, güldürüyor. Ekip; Aslı Akbay, Buse Sinem İren, Meltem Parlak, Hande Yögen, Şirincan Çakıroğlu, Deniz Özturhan ve Leyla İrem İncegül’den oluşuyor.

'YA SEYİRCİ GÜLMEZSE...'

Gösteri sırasında kendileri de çok eğleniyor, bu da ister istemez seyirciye yansıyor. Her birinin farklı bir hikâyesi var, her biri başka bir çeşit: “İlk insanın Laz olduğunu iddia eden bir takım akrabalardan, Ankara aksanını TRT Türkçesi ile konuşanlara, cinselliği çok fena aşıp sadece kavramını bile yeterince fantastik bulanlara” kadar uzanan kıkır kıkır bir akşam vadediyor.

Geçen sene, memleket gündeminin bombalı saldırılarla sarsıldığı zamanların ertesinde çıkmışlar sahneye, “Bizi muhabbet iyileştirecek” diye düşünerek. İlk olarak BKM’nin ‘Açık Mikrofon’ etkinliğinde tanışmışlar ve birlikte kadınlar gecesi yapmaya karar vermişler. İki kez BKM’de çıkmışlar ve sonrasında bir WhatsApp grubu üzerinden haberleşmeye devam etmişler. Bu sırada eksilenler ve yeni katılanlar da olmuş. İlk önemli kırılmayı Ankara Komedi Festivali’nden gelen davetle yaşamışlar. Sonrasında ise turne için yollarını Ayvalık’a düşürmüşler.

İlk performanslarında “Ya seyirci gülmezse” gibi bir endişeleri varmış. Fakat bu endişe daha ilk gösteride salona yayılan kahkahalarla kaybolmuş. Her yaştan kıkır kıkır gülen seyirciyi gördükçe, onlar da daha çok eğlenmiş. Bunun iki formülü olduğunu düşünüyorlar: “İlki seyirciyle doğal ve samimi bir iletişim kurabilmek, ikincisi ise ekip ruhu.”

Şu anda dünyada bir örnekleri yok. Dünyada komedyen kadınlar var, fakat yedi komedyenden oluşan bir stand-up ekibi yok. Her biri 15 dakika sahnede kalıyor. Hiçbiri sahneye ilk çıkan olmak istemiyor, bu yüzden her gösteride ilk çıkanı belirlemek için kura çekiyorlar. Fakat aynı mekânda ikinci kez çıktıklarında durum kolaylaşıyor ve tüm ekip şartsız, kurasız ilk sahneye razı oluyor.

SEKSİ DEĞİL KOMİK

Ekibin en genç üyesi Leyla İrem İncegül’ün stand-up yapmak hiç aklında yokmuş. Her şey 5 dakikalık küçük bir şov yaptığı açık mikrofon etkinliğiyle başlamış. Asıl mesleği çocukluk hayali olan aşçılık. Aşçılıktan hiç vazgeçmeyeceğini belirtiyor ve ekliyor: "Mutfakta asla şaka olmaz!"

Mizahın dünya genelinde erkek tekelinde olduğuna vurgu yapıyorlar. Ekipten Hande, “Kadınların hanım hanımcık ya da havalı olması bekleniyor. Kadın seksi değil, güzel değil, komik olabilir. Genel olarak kadınların ağzından özgür ve komik tespitler duymaya insanlar alışık değil. Fakat bu çok uzun sürmüyor. Seyirci bir süre sonra çözülüyor ve tedirgin ifadeler kendini kahkahadan yarılan hallere bırakıyor” diyor.

hatunlar-standup-4

Stand-up kültürünün yalnızca İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde, kendini var edebildiğinden yakınıyorlar. Turnelerle bunun önüne geçmeye çalışıyorlar. Eskişehir, Denizli ve Samsun’dan taze döndüler. Önlerinde ise 7 Aralık’ta gidecekleri Bursa var.

“Dişi kuşlar” cinsel içerikli şakalar da yapıyorlar. Söylenmeyen, konuşulmayan şeyleri özgürce ifade edebildikleri için bir kez daha seviyorlar stand-up sahnesini. Hande bu durumu şöyle anlatıyor: “Bazen utanan seyirciler oluyor, o zaman ben ona ‘Rezil olacak biri varsa benim, ben sahnede söylüyorum, sen rahat ol’ diyorum.”

HERKESE GÖRE BİR ŞEY VAR

Her biri farklı bir renk ve hepsinin söyleyecekleri farklı. Bunun bir avantaj olduğunu düşünüyorlar. Aynı zamanda mizah yazarı da olan Meltem şöyle diyor: “Birimizin materyali sert geliyorsa, keyif vermiyorsa bir başka arkadaşın materyali seyirciyi başka bir yerden yakalayabiliyor. Turnelere tek başımıza çıksak böyle olmazdı. Yedi kişi olmamız çok kıymetli.”

hatunlar-standup-2

Aileleri, arkadaşları merak ediyor: “Ya yedi kadın bir araya gelince kavga etmez mi” diyor. Cevapları çok net, kadınların yanına iliştirilen ihtiras, trip, kavga sözcüklerini bir bir devre dışı bırakıyorlar. Bunun bir kurgu olduğunu belirtiyorlar. Kavga etmiyor, birbirlerini destekliyorlar. Öne çıkmaktan ziyade yedi kişinin yedisinin de iyi bir içerik hazırlamasıyla ilgileniyorlar. Açık iletişimin her şeyi çözeceğine inanıyorlar. Birbirlerinin materyallerini rahatlıkla eleştirip hep birlikte daha iyi olmaya çalışıyorlar. Leyla bunu şöyle anlatıyor: “Sahneye bireysel çıkıyoruz ama sahnedeki duruşumuz kendimiz için değil ekibimiz için. Bunu ekipçe yapıyor olabilmek çok daha farklı.” Bu cümlenin ardından bir kahkaha patlatıyor ve “Sahneye çıkmadan önce sarılıp basket takımı gibi ‘Çok da fifi’ diye bağırıyoruz.”

ERKEK STAND-UP’ÇILAR DA DESTEKLİYOR

Ekipten Aslı, stand-up’a Londra’da başlamış. Yaptıkları işin bir sağaltım olduğunu düşünüyor. “Hayatın kırık noktalarını dalga geçerek aşıyoruz” diyor. Sadece Türkiye’de değil dünyanın birçok yerinde stand-up kültürünün erkeklerin egemenliğinde olduğunu ekliyor ve şunu söylüyor: “Erkek stand-up’çılar da bizi destekliyorlar. Zaten çok az kişi var bu camiada o yüzden birbirimizi desteklememiz de gerekiyor.”hatunlar-standup-1

Hatunlar Standup’ın keyifli gösterisi “Çok Da Fifi” Türkiye’de kadın stand-up’çıların artacağının bir işareti. Ki pekçok kadın gösteri sonrası bu isteklerini paylaşmak üzere ekiple konuşuyormuş. Stand-up’çı olmak isteyen kadınlara Hande’nin iyi bir haberi var: “Stand-up yapmak isteyenler istedikleri zaman açık mikrofonlara çıkabilirler. Bizi izledikten sonra cesaret alıp bunu yapanlar da var. Açıkçası biz de daha sonrası için konuklar gelsin, bir gösterimizde bizimle birlikte çıksın istiyoruz.”

FERZAN ÖZPETEK DE İZLEDİ

Her yaştan seyircileri var. Fakat en çok genç kadınları ve genç erkekleri güldürüyorlar. Nereden mi biliyorum? Ferzan Özpetek’in de izlediği Bant Mag. Havuz’daki gösterilerinden. Gitmeyi düşünenler için küçük bir tavsiye: Başlangıçta “usturuplu” gülmeye çalışmanızı anlıyorum. Fakat denedim, gördüm faydası yok. Beş dakika sonra kontrol elden gidiyor ve yerini toplu kahkahalara bırakıyor.