Meslektaşlarından: 'Kazım Kızıl'a özgürlük!'
Tutuklu belgeselci Kazım Kızıl'ın serbest bırakılması için başlatılan imza kampanyasına birçok gazeteci ve belgeselci destek oldu. Bildiride, "Kazım Kızıl’a yöneltilen bu mesnetsiz suçlamaları kabul etmiyor, meslektaşımızın bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz" bildirisi yer aldı.
DUVAR- İnsan hakları temelli belgesel videoları ile tanınan Kazım Kızıl’ın serbest bırakılması için başlatılan imza kampanyasına Can Dündar ve yazar Ümit Kıvanç da aralarında bulunduğu birçok gazeteci ve belgeselci destek oldu.
Kazım Kızıl’ın serbest bırakılmasının talep edildiği açıklamada, "Kazım Kızıl’ın tutuklanmasını son dönemde muhalif sinemacıları, özellikle belgeselcileri hedef alan baskı ve sansür politikasının bir uzantısı olarak görüyoruz. Halen 150’den fazla gazetecinin hapiste tutulması, yabancı gazetecilere ajan muamelesi yapılması, haber merkezlerinin sabah operasyonlarıyla basılarak editörlerin derdest edilmesi gibi hukuk dışı uygulamalar, totaliter bir rejimin gerçeklerin açığa çıkmasını engelleme telaşından başka bir şey değildir" ifadeleri kullanıldı.
'KAZIM KIZIL'A ÖZGÜRLÜK'
Meslektaşlarının “Kazım Kızıl’a Özgürlük!” başlığı ile yayınladığı açıklama şu şekilde:
“Devlet–sermaye ortaklığına karşı zeytinliklerini ve yaşam alanlarını savunan bir avuç Yırcalının hikayesini anlattığı ‘Ölmez Ağaç Yırca Direnişi’ adlı belgeseli bir çok festivalde gösterilen, ezilenlerin sorunlarına tuttuğu kamerayla tanıdığımız arkadaşımız Kazım Kızıl, 17 Nisan günü şaibeli 16 Nisan anayasa referandumunu protesto eylemlerini takip ederken gözaltına alınmış ve 4 gün sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştır.
Tutuklama gerekçesinin attığı tweetler ile Cumhurbaşkanına hakaret suçlaması olması, gözaltına alındıktan sonra geriye dönük suç isnadı oluşturulduğu izlenimi uyandırmaktadır. Çok açıktır ki bu tutuklamanın asıl nedeni şaibeli ve dolayısıyla gayrimeşru referandum sonuçlarına karşı yükselen haklı halk tepkisinin Kazım’ın kamerasından belgelenmesini ve bu sayede geniş kitlelere ulaşmasını engellemektir. Asıl infial yaratan, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, bizlerin halk tepkisini belgelememiz değil, bu tepkiye sebep olan gayrimeşru referandum sonuçlarıyla ülkenin rejimini değiştirmeye yeltenenlerdir.
Kazım Kızıl’ın tutuklanmasını son dönemde muhalif sinemacıları, özellikle belgeselcileri hedef alan baskı ve sansür politikasının bir uzantısı olarak görüyoruz. Halen 150’den fazla gazetecinin hapiste tutulması, yabancı gazetecilere ajan muamelesi yapılması, haber merkezlerinin sabah operasyonlarıyla basılarak editörlerin derdest edilmesi gibi hukuk dışı uygulamalar, totaliter bir rejimin gerçeklerin açığa çıkmasını engelleme telaşından başka bir şey değildir.
Kazım Kızıl’a yöneltilen bu mesnetsiz suçlamaları kabul etmiyor, meslektaşımızın bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Ayrıca bilinmesini isteriz ki, bizler Türkiyeli belgeselciler ve gazeteciler olarak bu baskı ve hukuksuzluklara asla boyun eğmeyecek, yaşadığımız ülkenin gerçeklerini her ne şartta olursa olsun belgelemeye ve dünyaya duyurmaya devam edeceğiz.”