Çizer dostları Galip Tekin'i anlattı
Çizgi romanın önemli isimlerinden Galip Tekin İstanbul'daki evinde hayatını kaybetti. Tekin'i çizer dostları Metin Üstündağ, M.K.Perker, Yılmaz Arslantürk ve Gazi Mehmet Emin Adanalı anlattı...
DUVAR - Karikatürist Galip Tekin Arnavutköy’deki evinde ölü bulundu. Tekin’in cenazesinde yapılan incelemede şüpheli bir duruma rastlanmadı. Tekin’in dairesinin bulunduğu apartmandaki komşularından biri, Tekin’in evinden gürültü duyunca Tekin’in ablasına haber verdi. Daireye gelen abla Medret Tekin dairenin girişinde kardeşinin cansız bedeniyle karşılaştı. Boyacıköy çıkmazındaki olay yerine polis de geldi. Tekin'in ölüm nedeninin kalp krizi olduğu düşünülüyor. Çizgiromanın ülkemizdeki önemli temsilcilerinden biri olan Galip Tekin, ilk olarak Oğuz Aral döneminin Gırgır dergisinde çizmeye başlamıştı.
Öğretici yanıyla da bilinen Tekin'i bir dönem birlikte çizdiği arkadaşları M.K.Perker, Yılmaz Arslantürk, Metin Üstündağ ve Mehmet Emin Adanalı anlattı.
Çizer Yılmaz Arslantürk: 59 yaşında olmasına rağmen çizme enerjisi vardı. Her gün çizerdi. Galip, öğretmeyi çok severdi. "Usta" dediğimiz şey böyle oluyor. Öğretmekle... Birlikte bir dergi projemiz vardı. Ağustos ayında yayımlayacaktık. Ona çalışıyorduk. Göremedi.
Çizer Gazi Mehmet Emin Adanalı: Çok üzgünüm. Galip'le Boğaziçi Üniversitesi'nde ders vermeye başladığım zamanlarda yakınlaştık. Gırgır döneminde hayranıydım. Bir ritüelimiz vardı. Her çarşamba ders sonrası stüdyosuna giderdik. Şeker hastasıydı. Zaman zaman şeker krizleri geçirirdi. Çok kez uyardım. "Dikkat ediyorum" derdi. Ama etmiyormuş. Aramızda bir espri vardı. Zamanında çizmişti de... "Entelektüellerden korkarım ama korkmadığım tek entelektüel sensin" derdi. Kendini sanatçı olarak değil; işçi olarak görürdü. Çok samimi, cana yakın bir insandı. Mesleğine aşıktı. Global seviyede yeteneği olan bir çizerdi. Bir projemiz vardı. Tüm çizimlerini toplayıp Fransa'ya gidecektik. Tüm yayınevlerine sunacaktık. Olmadı... Galip'i hep mütevazı, işine aşık bir insan olarak hatırlayacağım.
Çizer Metin Üstündağ: Türk çizgi romancılığında çok özel bir insandı. Bir benzeri yoktu. Anlattığı hikâyelerle, çizgileriyle tekti. Mizahta, çizgi romanda yepyeni bir dil getirdi. Fantastik çizgi romanı, bilimkurguyu bizde olmayan bir dille anlattı. Evrensel bir dile sahipti. Tiryakileri vardı Galip'in... Onu okuyabilmek için belli bir entelektüel birikime sahip olmak gerekirdi. Galip'le çalışmaya başlamadan önce, işlerini en sona bırakırdım. Tatlı niyetine, tadına vara vara okurdum. Daha çok gençti. Çok insanı etkiledi ama kimse Galip'in çizgisine yaklaşamadı. Biz karikatüristler kuşlara benzeriz. Kanadımız kırılınca bir daha uçamayacağız sanırız. Kimi insanların okuru olur, kimilerinin fanatikleri... Galip fanatikleri olanlardandı. Başımız sağ olsun.
Çizer M.K.Perker: Benim ustamdı. Oğuz (Aral) abinin yanında ilk çizmeye başladığımda bana, "Senden çizgi romancı olur" diyen insandı. Çok üzgünüm. Başımız sağ olsun.