'Türkiye'de sanat yapmak kumar oynamak gibi'

ANKARA - Küratörlüğünü Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü'nde Araştırma Görevlisi olarak çalışan Akın Demiral'ın yaptığı 'Perde Arası' sergisi Zülfü Livaneli Kültür Merkezi'nde sanatseverleri bekliyor.

"Toplumsal cinsiyet", "beden ve kimlik" kavramları ekseninde çalışmalar üreten 10 sanatçının bir araya gelerek oluşturduğu sergi 14 Ocak'a kadar izleyicilerle buluşacak. "Perde Arası"nın küratörü Akın Demiral ile konuştuk.

'TİYATRODAN BELİRLİ KAVRAMLARI ÖDÜNÇ ALIYORUM'

Akademik çalışmalarını toplumsal cinsiyet ve kuir üzerine sürdüren Demiral üçleme olarak planladıkları serginin ilk ayağının kolektif bir çalışmayla hayata geçtiğini söyledi. Demiral'a göre bu sergi gerçek olanla kurgu olanın iç içe  geçtiği bir arafta olma durumunun peşinden gidiyor. Tiyatro terimlerini çağdaş sanatla bütünleştiren serginin sonraki ayaklarında da yine tiyatro alanından seçilen terimlerle konseptler oluşturulacak. Demiral, "Tiyatrodan belirli kavramları ödünç alıyorum ve kendi alanımıza uyarlıyorum" diye konuştu.

.

'SANATÇILAR BEDENLE İLGİLİ ÇALIŞIYOR'

Yaygın küratör algısına karşı olduğunu ve bunu dönüştürmeye çalıştığını söyleyen Demiral, sanatçıları seçip belli başlı çalışmalarıyla bir sergi hayata geçirmediklerini aktardı. Ekiple birlikte konsepti konuşup neler yapılıp, nasıl şekillendirilebileceği üzerinden hareket ettiklerini söyleyen Demiral şöyle devam etti:

"Sanatçılar aslında tanıdık. Aynı yerlerde okuyorlar ya da benzer şekilde bağları olan insanlar. Konu olarak kendi belirledikleri kavramlar üzerinden beden ile ilgili çalışan insanlar.  Burada ortak bir payda oluşturduk. Ortak payda içerisinde de sanatçıların ortak üretim yapmasını önemsedik. Konsepte bağlı kalarak herkesin üretim yapmasıydı amacımız. Bunu da gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum."

'BİR ERKEK BİR KADIN KADAR GÜZEL DİKİŞ YAPABİLİR'

Sergideki çalışmaların toplumsal cinsiyet ile ilgili olduğunu söyleyen Demiral, normları, öğrenilen şeyleri ve toplumsal yargıları farkında olmadan kabul etme haline karşı olduğunu söyledi. Çalışmalarında kumaş kullanmasının nedenini açıklayan Demiral şöyle devam etti:

"Bir erkeğin kumaş kullanması moda tasarımcısı olmasıyla ilişkilendirilir. Toplumun onlara bakış açısını, konumlandırmalarını biliyoruz. Ben  bunu yıkmaya çalışıyorum. Bir erkek bir kadın kadar güzel dikiş yapabilir. Yüzde doksanı erkek olan terzilerimizi kaçırıyoruz mesela bu süreçte. Çalışmalardaki nesneleri seçerken de toplumsal bir anlama göre hareket ediyoruz. Kumaşlar, çaputlar ya da hazır nesne dediğimiz malzemeler ait oldukları alanlardan alınıp farklı bir anlama büründürülerek sergileniyor."

'İNSANLARA TAMAMEN ULAŞAMAMAK EKSİK HİSSETTİRİYOR'

'Perde Arası' gibi sergilere genelde bir nebze sanatla ilgili kişilerin ilgi gösterdiğini söyleyen Demiral, farklı kesimlerden insanların da bu mekanlara çekilebilmesi için bilgi notlarını içeren broşürler hazırladıklarını söyledi. "Herkese ulaşamayabiliriz ama ulaşabildiğimiz insanlar da diğer insanlara bunu taşıyabilir" diyen Demiral sözlerini şöyle sürdürdü, "İnsanlara tamamen ulaşamamak biraz eksik hissettiriyor. Türkiye'deki ortama baktığımızda belli alanlara sıkışmış etkinlik yerleri var. Bu yerlerde belli kesimin gittiği alanlara dönüşmüş durumda. En çok etkileşime İstanbul'da giriliyor. Ankara'da da son yıllarda artmış durumda. Burada amaç etkinlikleri ve duyurularını artırıp insanlara daha fazla ulaştırmak olmalı. İstanbul'daki gibi hızlı bir sirkülasyon ne yazık ki yok. Türkiye'de sanat yapmak biraz kumar oynamak gibi. Ya tutarsa deyip başlayıp, sonraki hamleleri ona göre düzenlemek gerekiyor."

.

Sergiye katılan sanatçılar:

Akın Demiral, Aslı Aslan, Damla Sari, Deniz Boyluğ, Ece Kibaroğlu, Elif T. Aslan, Mustafa Sevinç, Nurcan Çevik, Refa Emrali ve Umut Reyhanlı.