'Tez çürütecek' Van Gogh mektubu!
Hayattayken değer görmediği ve resimlerinin satılmadığı iddia edilen ressam Vincent Van Gogh'un kardeşinin mektubu ortaya çıktı. Mektup, ressamın yaşarken de değer gördüğünün bir kanıtı olabilir.
DUVAR - Ünlü Hollandalı ressam Vincent Van Gogh'un yaşadığı yıllarda değerinin bilinmediği yaygın bir iddiadır. Genelde bu iddia, resimlerinin satmamış olmasıyla da temellendirilir. Ancak Van Gogh'un erkek kardeşi Theo'ya ait olduğu belirtilen ve yeni keşfedilen bir mektup, bu tezi çürütmeye aday oldu.
İngiliz Daily Telegraph gazetesinin haberine göre, Martin Bailey isimli yazar ve küratörün bulduğu mektup, Van Gogh'un ölümünden kısa süre önce parlamaya başladığına işaret ediyor. Mektup, Theo Van Gogh, erkek kardeşi Vincent'ın, kulağını kestikten sonra ve Fransa'daki Saint-Paul-de-Mausole isimli akıl hastanesinde olduğu dönemde yazılmış. Bundan yaklaşık 4 ay sonra Temmuz 1890'da da, ünlü ressam hayatını kaybetmiş.
Theo Van Gogh, erkek kardeşine, onun resimlerinin de bulunduğu kapalı sergiyi ziyaret ettiğini ve serginin onur konuğunun da dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Sadi Carnot olduğunu yazıyor. Mektupta Sadi Carnot'nun Van Gogh'un eserlerinden de hayranlıkla bahsettiği ifade ediliyor. Ayrıca Theo, Paris'teki, 'Salon des Independent'ın düzenlediği kapalı sergide, kardeşi Van Gogh'a ait 10 eserin, galerinin duvarlarına görünür ve geniş bir şekilde yerleştirildiğini vurguluyor.
'VAN GOGH KISA SÜREDE DAHİ OLARAK GÖRÜLECEKTİ'
Van Gogh hakkındaki son kitabı üzerinde çalışan Martin Bailey, yıllar sonra dönemin basın arşivinde Carnot'nun bu sergide yaklaşık 1 saat geçirdiği bilgisine de ulaşmış. Kısa bir süre önce Van Gogh Müzesi'nin arşivine katılan mektupta, Theo'nun erkek kardeşi Vincent Van Gogh'a Carnot'nun ziyaretinden üstünkörü bahsettiğini, o yüzden bu olayın araştırmacıların dikkatinden kaçmış olabileceğini söylüyor. Bailey ayrıca, o dönem Van Gogh'un bir resim bile satamadığından hareketle ressamın tanınmadığına ilişkin efsaneler dolaştığını söylüyor, "Uzun süredir Van Gogh'un yok sayıldığı yönündeki efsanelere şüpheyle bakıyordum" diyor. Yazar ve küratör, dönemin Cumhurbaşkanı'nın ziyaretinin ünlü ressamın tanınmaya başladığını gösterdiğine dikkat çekiyor. Bailey sözlerine şöyle devam ediyor, "Hayatı 37 yaşında böyle trajik bir şekilde sonlanmasaydı gelişmeye devam edecek, kısa sürede de bir dahi olarak görülmeye başlanacaktı. Van Gogh'la ilgili efsanelerden biraz uzaklaşıp, ressamın hayatına taze bir gözle bakmalıyız." (BBC Türkçe)