Mercan Dede: AK Parti’den kurtulmak isteyenlerin CHP'ye oy vermesi trajikomik
Mercan Dede: AK Parti’den kurtulmak isteyenlerin tembelliğinden yeni bir parti yaratamayıp CHP’ye oy vermeye devam etmeleri trajikomik. İki şeyden umudum yoksa umutla dolu yeni bir şey yaratmaya çalışırım.
DUVAR - Neyzen Mercan Dede 'sanatın politikanın üzerinde durması gerektiğini' söyledi. Mercan Dede, (Arkın Ilıcalı) "Muhalif olup da alternatif bir dünya kuramıyorsam muhalif olmak neye yarar? AK Parti’den kurtulmak isteyenlerin tembelliğinden yeni bir parti yaratamayıp CHP’ye oy vermeye devam etmeleri trajikomik" dedi.
"Politikanın insanları böldüğünü, sanatın ise birleştirdiğini" savunan müzisyen, "Sanat, politikanın üzerinde durur. Ben muhalif olmaktan ziyade alternatif bir dünya yaratmak tarafındayım. Muhalif olup da alternatif bir dünya kuramıyorsam muhalif olmak neye yarar? AK Parti’den kurtulmak isteyenlerin tembelliğinden yeni bir parti yaratamayıp CHP’ye oy vermeye devam etmeleri trajikomik. İki şeyden umudum yoksa umutla dolu yeni bir şey yaratmaya çalışırım. Bu politik bir tavır ama adı politika değil" dedi.
Mercan Dede'nin Posta'dan Işıl Cinmen'e verdiği yanıtlardan bazıları şöyle:
Aslında politik biri değilsin.
Benim işlevim politikanın üzerinde kalıyor. Politika özünde insanları böler, sanat ise birleştirir. Elimdeki olağanüstü sevgi gücünü neden politikaya bulaştırayım ki? Sanat, politikanın üzerinde durur. Ben muhalif olmaktan ziyade alternatif bir dünya yaratmak tarafındayım. Muhalif olmak kolaydır. Muhalif olup da alternatif bir dünya kuramıyorsam muhalif olmak neye yarar? Bireysel sorumluluğa inanıyorum.
Ama bireysel olan da politiktir…
Ben doğru olduğuna inandığım şeyleri yaratmaya odaklandım. Enerjini yeni bir dünya yaratmaya odakladığında güncel politikaya girmene gerek kalmıyor. AK Parti’den kurtulmak isteyenlerin tembelliğinden yeni bir parti yaratamayıp CHP’ye oy vermeye devam etmeleri trajikomik. Birinden kurtulmak için diğerinden de kurtulman gerektiğini anlamadıysan umut zaten çok az. İki şeyden umudum yoksa umutla dolu yeni bir şey yaratmaya çalışırım. Bu politik bir tavır ama adı politika değil.
Bizi okuyanlara kendi yollarını bulmaları için ne önerirsin?
Ben basit biriyim ancak kendime söylediğim şeyleri başkalarına söyleyebilirim. Herkese doğduğu andan itibaren aklını dinlemesi öğretildi. Bir kişi de “Kalbini dinle” demedi. Dinleyenler de onun ne anlama geldiğini pek söylemedi. Kendiniz yargıç olup, bir aklınızı dinleyin bir de kalbinizi. Ve karar verin.
Ama insanın kalbinin sesini duyması o kadar kolay değil…
Eski plaklarda o kadar cızırtı olur ki müziğin sesini duyamazsın. Aklın sesi o cızırtıdır. Kalbin sesi ise arkada çalan müziktir. Ve aslında sürekli çalar. Gönül sessiz sakindir. Akıl sürekli bağırır. Cızırtıyı susturup, kalbe kulak vermek lazım. En azından hangisini dinleyeceğine karar vermek bile yeterli. Sonraki her şey adım adım gelir. O halde başa dönelim, “Ormanda önümde iki yol vardı. Ben az kullanılanı seçtim. Bütün fark bundan doğdu.