Lera Lynn: True Detective sayesinde dünyaca tanındım

DUVAR - Kült televizyon serisi 'True Detective', faili meçhul cinayetleri araştırmayı sürdürürken bu istikrar izleyiciye de geçiyor. Senaryosu ve oyunculuklarıyla olduğu kadar müzikleriyle de çok konuşuluyor dizi. O can alıcı sahnelere besteleriyle yön veren isim Lera Lynn. The Avenues ile HBO draması True Detective’in yapımcılarından T-Bone Burnett’ın dikkatini çeken Lynn, kısa sürede dikkatleri üzerine çekerken üçüncü stüdyo albümü 'Plays Well With Others'ı da dinleyiciyle buluşturdu. Yeni albümü ile dünya turnesine hazırlanan Lynn’in vokaline çağdaş müzik sahnesinin en zevkli Americana melodileri eşlik ediyor. Çağdaş Amerikan folk sahnesinin önemli isimlerinden olma yolunda ilerleyen Lynn, Garanti Caz Yeşili konserleri kapsamında 22 Kasım 20:30'da Zorlu PSM’de sahne alacak.

Müziklerini yaptığınız True Detective kadrosuna dahil olmanızın hikayesini sizden dinlemek isteriz.

Tamamen menajerim ve dizinin müziklerinin yapımcısı T Bone Burnett'in kişisel ilişkisi sayesinde oldu. Yaşadığım yerde, Nashville'de bir öğle yemeği için buluştuk ve beni Los Angeles'a davet edip, dizi için müzik yapmamı teklif etti.

True Detective kadrosuna dahil olmanızın müzikal kariyerinize etkileri neler?

İşte bakın! Türkiye'de biletleri çoktan tükenmiş bir konsere hazırlanıyorum. TV için böyle bir iş yapmasaydım bu kesinlikle gerçekleşmezdi. True Detective sayesinde dünyaca tanınıp bambaşka yerlerde sahne alma fırsatı yakaladım.

Yeni albümünüz 'Plays Well With Others' dinleyiciyle buluştu. Albümün hikayesi nedir?

Albümün bütün olarak bir hikaye anlatıp anlatmadığı hakkında net bir fikrim yok ama genel olarak bu serüvende kendi adıma karşılamak istediğim beklenti başka şarkıcı ve söz yazarlarıyla birlikte çalışıp iyi müzik üretmekti.

Sizin bakış açınızla “Plays Well With Others”ı diğer üç albümden ayıran özellik nedir?

Daha önce hiç düet yapmamıştım. Bu açıdan bu albüm farklı diyebilirim.

Müziğin gücünü nasıl ifade edersiniz?

Müzik, insan için en temel kendini ifade etme araçlarından biri. Müzik hepimizin içinde olan ve hepimizin ihtiyaç duyduğu bir şey.

'BU SOUNDUN GÜZELLİĞİ BİR BAŞKA'

Şarkılarınızda melankolik bir atmosfer var. Kendinizi günlük hayatta nasıl biri olarak tarif edersiniz?

Bu tarz dışında da şarkılar yapmak isterim tabi fakat kabul etmem gerekir ki bu soundda bir başka güzellik buluyorum. Kişisel olarak her anımın tadını çıkarmaya çalışan biri olduğumu söyleyebilirim. Kâinatın gizemlerini düşünmekten hoşlanırken, aynı zamanda mizahın da tadını çıkarırım.

Söz yazarlığınızdan bahseder misiniz?

Söz yazmak zor. Bu benim yaparken nefret ettiğim, bittiğindeyse büyük hazlar duyduğum bir şey.

Yazdığınız sözleri bestelemek ve seslendirmek nasıl bir duygu?

Bazen, bazı şarkı sözlerinin kağıda dökülmesini sağlayan deneyimlerin anılarını engellemem gerekiyor, ancak böyle performansın üstesinden gelebiliyorum. Bazen şarkı sözlerini unutup, beynim parçayı tekrar yakalayana kadar dolgu sesler çıkarıyorum. Bazen de yazdığım sözlerden utanıyorum ve kendi kendime 'Yapabileceğinin en iyisi bu muydu?' diye soruyorum.

Türkiye'de hakkınızda country müziğinin 'Narah Jones'u yorumları var. Siz buna ne dersiniz?

Bunu hiç duymamıştım ama memnuniyetle kabul ederim. Çok hoş, rahat bir vokalist ve yetenekli bir müzisyen. İnsanların neden böyle düşündüğünü biraz tahmin edebiliyorum. Çünkü ikimizde de caz şarkıcılarında bulunan bazı ortak özellikler var.

'TÜRKÇE MÜZİK DİNLEMEK İÇİN SABIRSIZLANIYORUM'

Bu konser İstanbul'a ilk ziyaretiniz olacak. Neler hissediyorsunuz?

Çok heyecanlıyım. Çok güzel bir şehir ve Türkiye mutfağının tadına bakıp canlı Türkçe müzik dinlemek için sabırsızlanıyorum.

İstanbul'daki dinleyici için nasıl bir sahne performansı hazırladınız?

Samimi bir ikili olarak sahne alacağız. Böyle olduğunda insanların şarkı sözleriyle ve vokallerle gerçekten bağlantı kurduğunu düşünüyorum. Tabi ki sizi sahnede bazı sürprizler de bekliyor.

Gelecek planlarınız neler?

Yapabildiğim kadar uzun bir süre müzik işine devam etmek, yazmaya devam etmek ve kayıt yapmak. Bu zor bir yol.