Adalar Demokrasi Meclisi'nden yerel yönetim forumu

Adalar Demokrasi Meclisi Yerel Yönetimler Buluşmaları devam ediyor. İkinci forum 9 Aralık'ta...

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Adalar Demokrasi Meclisi, "Yerel Yönetim Buluşmaları” forumunun ikinci buluşmasını 9 Aralık günü Büyükada'daki Adalar Belediye Salonu'nda gerçekleştiriyor. Yerel Yönetimlerde Katılım Mekanizmaları başlıklı forumun katılımcıları Marmara Belediyeler Birliği Eski Genel Sekreteri Fikret Toksöz ve Kadıköy Kent Konseyi Sekreteri İkbal Polat olarak açıklandı.

Adalar Demokrasi Meclisi kendi oluşturduğu “Adalar Çağdaş Bir Yerel Yönetim Modeli Arıyor” başlıklı metin perspektifiyle 31 Mart yerel seçimleri sürecinde yerel katılım politikaları belirlenmesinde dayanak oluşturma maksadıyla aktif bir şekilde metin, program oluşturma, forum, kampanya düzenleme çalışmaları yürütüyor.

ADALAR ÇAĞDAŞ BİR YEREL YÖNETİM MODELİ ARIYOR

Meclis'in çağrı metninde şu ifadeler yer alıyor:

"Bugün beldelerin, merkezi siyasetin temsilcileri olarak atanıp seçilenler tarafından yönetilmeleri, oralarda yaşayan bizlerin toplumsal gelişim ve refah ihtiyaçlarımızı karşılamakta, doğa ve kültür mirasımızın geliştirilerek korunmasını sağlamakta yetersiz kalıyor. Bir kere seçildikten sonra, her şeye bir kişi ve siyasi parti ortaklarının karar verdiği modelde sivil girişimler ve bireyler ancak olan olduktan, gelişmeler tamamlandıktan sonra, sadece seçimden seçime kullandıkları oyla siyasal sürece katılabilmiş sayılıyorlar. Bu katılım modeli sivil toplumun, ya yalnızca itiraz eden ya da sessiz kalan pasif, olanak ve yeteneklerini kullanamayan bir topluluk haline gelmesine yol açıyor.

Beldelerimizin zaten kırılgan olan demokratik karakterini hızla kaybettiğini yaşayarak görüyoruz. Rant odaklı gelişme, yurttaşları, kendi çıkarına odaklanmış içe kapanık tüketiciler haline dönüştürüyor. İnsanların ortak sorunlarını kendi durumları ya da çıkarları ötesine geçerek düşünebilme kapasitesi zayıflıyor. Rantı yükselmiş bölgelerde kültür ve sanata, bilgi ve eğitime erişim imkanları sağlayan mekanlar ve mecralar ayakta kalamıyor, metrekaresi tüketim nesnesi haline çevrilen kentin sakin sessiz mekanları, buluşma, dolaşma alanları, doğal hayatı, canlıları, topoğrafyası, coğrafyası, havası, atmosferi, hepsi yavaş yavaş çekilip tanınmaz hale geliyor."

Geçen yüzyılın sonundan itibaren devam eden bu soruna yönelik geçerliliğini koruyan yaklaşımın 1992 Rio “Yeryüzü Zirvesi” sonuç metninde ve İstanbul’da gerçekleşen Birleşmiş Milletler Habitat 2 Zirvesi’nde kabul edilen Küresel Eylem Planı’nında ifadesini bulduğunu söyleyen Meclis,

buradaki temel yaklaşımı, yerel yönetimlerin öncülüğünde, sivil toplumun ve tüm diğer ilgililerin kendi sorunlarını ve önceliklerini kendilerinin belirlemelerini, halkın yerel gündemi belirleyerek karar ve uygulamalara etkin katılımının sağlanması, oluşturduğunu belirtiyor.

O zamandan bugüne kadar edinilen tecrübeler, yerel yönetimlerin ancak, belde halkı ile işbirliği içinde, onun güç ve yeteneklerini harekete geçiren bir yönetim anlayışını hayata geçirebildikleri taktirde, başarılı olduklarını ortaya koyduğu vurgusunu yapan Meclis, Adalar'ın, İstanbul’un tarihinde Beyoğlu ile birlikte ilk modern yerel yönetim deneyiminin yaşandığı yer olduğunu ifade ediyor.

Adalar Demokrasi Meclisi belelediyenin tekrar öncülük rolüne sahip olabilmesi için benimsenmesi gereken yaklaşımların ve uygulanması gereken politikaları şu şekilde sıralıyor:

İŞBİRLİKLERİ GELİŞTİRİLMELİ VE DENEYİM ALIŞVERİŞİ YAPILMALI

Adalar’ın şehircilik tecrübelerinin geliştirilmesinde başka belediyeler ileyerel ve uluslararası işbirliklerinin geliştirmesi,deneyim paylaşımının güçlendirilmesi, örneğin“Kardeş Şehir”gibi programlara, yerel yönetimler ağlarına, v.b. Belediye’nin aktif katılımı, gerekiyor.Örneğin ulaşım, kültür mirasının ve doğanın korunması, sosyal hizmetlerin yapılandırılması, eğitim gibi konularda. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kültürel miras koruma ve etkinlik desteklerinin ve bunun gibi birçok kurumlarla işbirliği imkanlarının araştırılması, geliştirilmesiyerinde olacaktır.

Kamu yönetim birimlerinin bütünleşmiş bir biçimde çalışmasına belediye önayak olmalı

Yerelde aynı yönetim bölgesi içinde birçok yetki alanı bulunmakta ve bunlar birbirinden bağımsız işlevler olarak gelişmektedir. Bu durum sivil toplumu siyasal görüşlere, önceliklere göre ayrı ayrı hareket etmeye zorlamakta ve patronaj ilişkilerini güçlendirmektedir.

Yerel yönetimler; ilgili kamu yönetimleriyle, SİT Alanları’nda yasal bir hak olan “Yönetim Planı” hazırlama ve uygulama yöntemleri sürecinde, işbirliğine ve ortaklığa yönelik yönetim tecrübelerini kolaylaştırmasını hedeflemelidir. Bu amaçla kıyı yönetiminde, çarşı ve koruma alanlarında mikrobölgeleme çalışmaları yaparak, katılımcı, çok aktörlü, karma bütçeli yönetim uygulamalarına geçilmesi hedeflenmelidir.

Adalar’ın UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alması desteklenmeli Adalar’ın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil olması için gerçekleştirilen çabaların desteklenmelidir. Yetimhane gibi dünyada eşi benzeri olmayan anıtlar nitelikli koruma uygulamalarıyla korunmalıdır. Bu uygulamaların yalnızca Adalar’ın değil, bütün yakın coğrafyadaki toplumsal barış ve insan hakları konusunda uluslararası deneyimlere de örnek olması amaçlanmalıdır.

ADALAR’DA YAŞAM İYİLEŞTİRİLMELİ

Eşitlikçi bir kamu düzeni ilkesine uygun olarak engelliler, yaşlılar, gençler için ulaşım, sosyal yardım, eğitim olanakları yaratmak için çaba gösterilmelidir. Yaratıcı ve bağımsız kurumların enerjisi seferber edilerek, Adalar bir uluslararası sanat ve kültür platformu haline getirilmelidir. Adalarda yaşayan kadınların toplumsal yaşama eşit ve etkin bir biçimde katılabilmelerinin olanakları yaratılmalıdır.

KENT KONSEYİ BİR İŞBİRLİĞİ PLATFORMU HALİNE GETİRİLMELİ

Kent Konseyi uzun soluklu çalışmalar sonucunda elde edilmiş, uluslararası sözleşmelere bağlı olarak geliştirilmiş en önemli yönetime katılım araçlarından biridir. Konsey, sivil toplumun katılım alanını genişletmek ve Adalar’daki farklı yönetim organlarını ilişkilendirmek çok boyutlu yönetim fikrini desteklemek için işlev görmelidir. Kent Konseyi katılımcı, eşitlikçi, gelişmiş bir öncü yerel yönetim uygulamasının omurgasını oluşturmalıdır.Yerel yönetim birimleri Kent Konseyi’nin önerilerini ciddiye almalı ve uygulanmasını sağlamalıdır.

HİZMET MODELİ YENİLENMELİ

Adaların çok yönlü sorunlarının merkezi ve bürokratik bir işleyişle değil ancak sivil tarafın, yani burada yaşayan ve çalışanların, kararlara ve uygulamalara katılması ile çözülebileceği ve yönetimin ancak bu şekilde etkinleşebileceği kabul edilmeli ve açıklanmalıdır.

Yasaların tanıdığı olanaklar kullanılarak, pasif bir katılım değil, süreç ve sonuç odaklı çalışan aktif katılım organları oluşturulmalıdır. Yönetimler arası ilişkilerin, hesap verilebilirliğin ve katılımın geliştirilmesi için karma bütçe kullanan, çok aktörlü misyon odaklı yapılar oluşturulmalıdır. Dünyada örnekleri bulunan katılımcı bütçe uygulamaları bunun önemli bir aracıdır ve Adalarda da uygulanması sağlanmalıdır.