96 yaşındaki Aksu: Resimlerim yaşantımın bir parçası
İkinci kişisel resim sergisini İzmir Sanat Galerisi’nde açan 96 yaşındaki Zeynep Güzin Aksu, çektiği eski fotoğrafları resimleştiriyor. Aksu, "Bir Uzun Yol" adını taşıyan sergisindeki resimler için "Bu resimler yaşantımın bir parçası. Hepsi gerçek..." diyor.
İZMİR- 96 yaşındaki Zeynep Güzin Aksu’nun "Bir Uzun Yol" adlı sergisi İzmir Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluştu. 2003 yılından beri resim yapan Aksu’nun kişisel sergisinde kendi çektiği fotoğraflardan yaptığı resimler yer alıyor. Aksu’nun 47 resminin yer aldığı sergi, 16 Haziran tarihine kadar ziyaretçilere açık olacak.
ARADIĞIM ŞEY KENDİMİ MEŞGUL ETMEKTİ
Çocuk Hastalıkları Uzmanı Zeynep Güzin Aksu, yaştan dolayı emekli olunca kendisini meşgul etmek için önce kumaş boyama kursuna gitti. Beş yıl boyunca vitray, kilim dokuma ve ahşap boyama kurslarına devam eden Aksu, 2003 yılında Foça’da resim kursuna başladı. O yıllarda “Kursun biri bitiyor biri başlıyordu” diyen Aksu, son olarak resim kursunda karar kıldığını anlatıyor:
“65 yaşında yaştan dolayı emekli oldum. Kendimi çok iyi hissediyordum, yorulmamıştım. Emekli olunca muayenehane açmamı önerenler oldu ama ben istemedim. Aradığım şey kendimi meşgul etmek, bir şeyler üretmekti. Çünkü ben bundan mutlu oluyorum. Sergilere gittiğim zamanlar ‘Ben de bunları yapabilir miyim?’ diye özenerek bakardım. Bu yüzden ilk olarak bir kumaş boyama kursuna yazıldım. Ardından vitray, kilim dokuma, ahşap boyama gibi kurslara gittim. Beş yıl boyunca bu kurslar devam etti. Kursun biri bitiyor biri başlıyordu. Çocuklarım benim için ’Çocuğumuzu gönderdik, bir türlü mezun edemedik.’ diyordu. Sonra Foça'ya yerleştiğimde resim kursuna başladım ve çok büyük bir keyif aldım. Daha önce resim yapıp yapamayacağım konusunda bir fikrim yoktu. 65 yaşından sonra çok şey girdi hayatıma, ne yapacağımı şaşırdım. Sonra resimde karar kıldım.’’
BU RESİMLER YAŞANTIMIN BİR PARÇASI
Resimle ilk tanışmasının yağlıboya resim kursu ile başladığını ifade eden Aksu, "4 sene yağlıboya çalıştıktan sonra suluboya çok zor dediler. Bu kez de onu merak edip suluboya resim kursuna başladım” diyor. Aksu, ikinci kişisel sergisindeki resimlerin hazırlık sürecini ise şöyle özetliyor:
‘’Resim Heykel Müzesi'nde bir suluboya kursu olduğunu duyunca oraya başladım. Sulu boyada beyazı açık bırakmak lazım. Bir de suyu kullanmasını bilmek. Bunları öğrendikçe yağlıboyayı yavaş yavaş bıraktım.’’
‘’Ben kendimi bildim bileli hep seyahat ettim. Yolculuğu, şehirleri görmeyi, doğanın içinde olmayı çok severim. Bu resimlerin yüzde doksanı kendi çektiğim fotoğrafların resimleri. O yüzden uzun bir yol, yolculuk var bu sergide. Sergideki resimler benim hayatımın yolculuğu. Eskiden fotoğraf çekerken resimlerini yapmayı planlamıyordum. Ama resim yapmaya başladıktan sonra ‘bunun resmi yapılır’ diye fotoğraf çekmeye başladım. Bu resimler yaşantımın bir parçası. Hepsi gerçek...’’
Resimlerini çocukları gibi gördüğü için satamadığını belirten Aksu, tüm gençlere bir de mesaj yolluyor:
‘’Gençler müspet ilme inansınlar, başka hiçbir şeye inanmasınlar. Sanat da insan yaşamının bir parçası. Sakın kendilerini sanattan mahrum etmesinler.’’ (DUVAR)