Ali Güreli’nin 'Barış Pınarı' mektubuna tepki: Galeri konusunda iyi şanslar!

Ali Güreli'nin 'Barış Pınarı Harekatı' mektubu gündem oldu. Çok sayıda sanatsever tepki gösterdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Contemporary Istanbul’un Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli’nin sanat camiasına İngilizce olarak yolladığı ve Barış Pınarı Harekatı’nı savunduğu mektup, uluslararası sanat dünyasında tepkiyle karşılandı.

Contemporary Istanbul fuarının kurumsal adresinden sanatçılara, gazetecilere, koleksiyonerlere ve yabancı galericilere yollanan İngilizce mektupta, 'yabancı medyanın Türkiye’nin Suriye Kürtlerine karşı mücadele ettiğine dair 'sahte haberler' ürettiğine' dikkat çekilerek, Barış Pınarı operasyonu anlatıldı. 'Türkiye’nin etnik bir hedefinin olmadığı, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı davranılacağının' belirtildiği mektupta, Türkiye’nin hem IŞİD hem de PKK/PYD’ye karşı yürüttüğü operasyonun 'terör ile mücadele' amacı taşıdığı belirtildi. 'Fuarın ‘sanatı seven dostlar’ının, uluslararası medyanın yaptığı 'sahte haberlere' itibar etmemesinin' vurgulandığı mektubun sonunda, 'operasyon sebebiyle Türkiye ekonomisinin kötü etkilenmeyeceği, ekonomik göstergelerin sanat piyasasına olumlu yansımalarının olmasının' beklendiği belirtildi.

GAZETECİ YAZARLAR TEPKİ GÖSTERDİ

Contemporary Istanbul’un 14 Ekim Pazartesi günü yolladığı ancak yanlışlıkla 14 Eylül 2019 tarihiyle gönderilmiş olan mektubun ekran görüntüleri kısa sürede sosyal medyada yayıldı ve tepkiler gecikmedi. The Art Newspaper ve Artnet News, Contemporary Istanbul’un mektubuyla ilgili haberler yayınladı.

The Art Newspaper’dan Anny Shaw’ın haberinde, Ali Güreli’nin mektubunda yazılanların, Barış Pınarı harekatının “Kürtlere yönelik değil, terörist gruplara yönelik” olduğuna dair Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cuma günü yaptığı açıklamalara benzediğine dikkat çekildi. Anny Shaw, Barış Pınarı Harekatı’nın tüm dünyada kınandığını belirterek, Kürt kaynaklarına göre en az 70 bin kişinin sınır kasabaları Tel Abyad ve Ras-al Ayn’daki saldırılar yüzünden yerinden edildiğini vurguladı.

Gazeteci ve eleştirmen Oliver Basciano, Contemporary Istanbul’un böyle bir mektup yollamasını Twitter’da 'delilik' olarak nitelendirerek, “Bu konuda yorum yapma ihtiyacı hissetmeleri şaşırtıcı, gelecek yıl uluslararası galeri bulmak konusunda iyi şanslar!” yazdı. The Art Newspaper’a bu konudaki düşüncelerini ileten Basciano, “Amacı sadece sanat eseri satmak olan bir etkinliğin, bundan tamamen alakasız bir konuda bu kadar güçlü bir dille yazılmış bir mektup yollaması çok saçma. Mektubun bu derece göze batan bir Türk milliyetçiliği içeriyor olması da bence korkunç” dedi.

New York’taki East++ Enstitüsü’nden Hakan Topal ise böyle bir duyurunun Türkiye şartlarında şaşırtıcı olmadığı görüşünde: “Artık hiç kimse İstanbul müzelerinde siyasi içerikte bir eser sergilemiyor. Politik içerik taşıyan işler hoş görülmüyor ya da sansürleniyor. Son zamanlarda DEPO haricindeki tüm sanat mekanları sevimli meselelerle uğraşıyor.” Southampton Üniversitesi profesörü Jussi Parikka ise mektupta geçen 'kara propaganda' gibi kelimelerin, doğrudan devletin halkla iletişim söylemi olduğuna dikkat çekti.

Naomi Rea’nın Artnet News için kaleme aldığı haberdeyse Barış Pınarı operasyonu esnasında 750 IŞİD militanının hapisten kaçtığına, Suriye Demokratik Güçleri’nin ise Ekim 2015’ten beri IŞİD ile mücadele ettiğine değinildi. Artnet News, Türkiye’de hem Kültür Bakanlığı, hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi hem de THY tarafından desteklenen ve bu açıdan ‘devlet destekli’ bir etkinlik olan Contemporary Istanbul’un yolladığı mektubu, farklı alanlardan kişilere okutarak görüşlerine başvurdu.

'BU SEFER BÜTÜN DÜNYA İZLİYOR'

Artnet News’un isteğiyle mektubu okuyup yorumlayanlardan biri olan, yazar ve kültür eleştirmeni David Levi Strauss, mektubun tam anlamıyla bir ‘basın bülteni’ olduğunu belirtti. Suriye’deki Kürtler hakkında yazılan “To Dare Imagining: Rojava Revolution” adlı kitabın editörlerinden olan David Levi Strauss, “Yozlaşmış otoriter bir rejimin sağladığı fonlarla iş yapan Güreli gibi birinin, rejimin propagandasını yapmak üzere görevlendirilmiş olması şaşırtıcı değil, ama bu sefer bütün dünya izliyor” dedi. Levi Strauss, bundan sonra Contemporary Istanbul’a katılmayı düşünenlere, yayınlanan haberleri dikkatle takip ederek yeniden düşünmelerini tavsiye etti. (KÜLTÜR-SANAT SERVİSİ)