'Sessiz' İzmirlilerle buluştu
Osman Erel’in ikinci kişisel fotoğraf sergisi, Sessiz ile İzmirlilerle buluştu. Sergi, 31 Mart’a kadar Çizgelikedi Sanat Galerisi’nde ziyarete açık olacak.
İZMİR- Çizgelikedi Görsel Kültür Merkezi “Fotoğrafta Kişisel Dil Geliştirme Programı” çerçevesinde ortaya çıkan “Sessiz” adlı sergi İzmirlilerle buluştu.
Uzun bir sessizlik döneminin ardından açtığı "Sessiz", Osman Erel’in ikinci kişisel fotoğraf sergisi. 15 siyah beyaz fotoğraftan oluşan sergi, 31 Mart’a kadar, Pazar-Pazartesi dışında her gün saat 12.30-19.00 arası Çizgelikedi Sanat Galerisi’nde ziyarete açık olacak.
Sergide, "...şu incir ağacı, şu küçük yılan, pencere pervazında sessizce geleceğini bekleyen koza; bunların hepsi önemli işaretler..." diyerek Goethe'nin çıkarsadığı anlam zincirini ön plana çıkaran Osman Erel'in, 1980'lerin sonlarında başlayıp yirmi yılın sonunda kesintiye uğrayan, sonra yeniden hayatına katarak bugünlere taşıdığı fotoğrafçılığına tanık oluyoruz.
'FOTOĞRAFLARIMIN HEPSİ SİYAH BEYAZ'
80’lerin sonunda fotoğrafa ilk olarak İzmir Fotoğraf Sanatı Derneği (İFOD)'de adım atan, açtığı bir kişisel serginin yanı sıra birçok grup çalışması ve karma sergilere de dahil olan Erel, uzunca bir süre ara verdiği fotoğraf çalışmalarına emekli olunca tekrar dönüş yaptı. Fotoğrafı, bıraktığından bu yana A’dan Z’ye değişmiş bulduğunu söyleyen Erel, “Yıllar sonra kendimi yeniden fotoğraf çekerken buldum. 2000’lerin başında fotoğrafı bıraktıktan sonra geri döndüğümde dijital bir ortamla karşılaştım. Çekim teknikleri, baskılar her şey değişmiş. Devreye photoshop girmiş. Herkes bir şekilde, bir müdahalede bulunuyor. Ben teknolojinin karşısında duran birisiyim ama itiraf etmeliyim ki teknoloji fotoğrafı kolaylaştırıyor, güzelleştirip anlam katıyor. Bu beni daha fazla motive etti. Ama yine de benim fotoğraflarımın hepsi geçmişteki gibi siyah beyaz. Çünkü renkli olduğu zaman sanki gerçeklikten uzaklaşıyor. "diye konuştu.
'SUSAN, SESSİZ OLAN BENİM'
Erel,”Sessiz” isimli sergisinin hazırlık sürecini ise şöyle anlattı:
“Çizgelikedi'de fotoğrafta kendi kişisel dilimi oluşturmak adına, bir nevi üslûp tayin etme olan bu çalışmaya katıldım. Kişisel Dil Geliştirme Programı gerçekten sizin neye ilginiz olduğunu ortaya çıkaran bir çalışma. Bazen kelimelerin yetersiz olduğu durumlar ve zamanlar oluyor. İşte fotoğraf da herhangi bir duyguyu anlatmak için kelimelerin yetersiz kaldığı yerde bir ifade aracı. Ben bir şeyi anlatmaktan ziyade izleyende bir duygu oluşmasını arzuluyorum. Amacım karşı tarafta bir şeyleri uyandırmak. Sessizlik benim yaradılışıma da uygun galiba. Susan, sessiz olan benim. Dolayısıyla fotoğraflarım da sessiz. Bu fotoğraflar bir şeyler söylüyor ama bağırıp çağırmadan...” (KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)