Ibsen’in Rosmersholm’u Martta Koma Sahnesi’nde

Norveçli oyun yazarı ve şair Henrik Ibsen'in yazdığı, Ilgın Sönmez yönetmenliğindeki Rosmersholm, Koma Sahnesi’nde izleyicilerle buluşuyor. Oyun boyunca, bir tarafta sahnede olan biteni izlerken, bir taraftan da, Rebecca’nın bile korktuğu beyaz atları düşünmeden edemiyorsunuz. Bu beyaz at, intiharıyla herkeste soru işaretleri uyandıran Beata mı? Yoksa aralarından birini çağıran bizzat ölümün kendisi mi? Peki beyaz atın peşinden giden olacak mı?

Google Haberlere Abone ol

Rosmersholm’un galası geçtiğimiz cuma günü Koma Sahnesi’nde gerçekleşti. Ilgın Sönmez’in kurduğu Koma Sahnesi, Kadıköy Derici Zeynel Sokağı’nda kapılarını açtığı Kasım 2019’dan beri yalnızca tiyatro değil, dans gösterileri, konserler ve söyleşilere de ev sahipliği yapıyor. Bir Koma iç yapımı olarak 90 dakika ve tek perdede sahneye konan oyunda Alicia Kapudağ, Çağdaş Tekin, Gülru Pekdemir, Pınar Özer, Burcu Derya (video art) rol alıyor.

.

ÖZGÜR BİR KADIN VE ÖZGÜRLEŞTİRMEK İÇİN ÇABALADIĞI ERKEK

Rosmersholm ya da Türkçe’de yayınlandığı şekliyle Rosmerlerin Evi, oyunları en çok sahnelenen yazarlardan biri olan Norveçli Henrik Ibsen’in (1828-1906) en az sahnelenen oyunu olabilir. William Shakespeare ve Anton Çehov’la birlikte modern tiyatronun en büyük üç yazarından biri kabul edilen ve yazarlığıyla birlikte yönetmen ve şair kimlikleriyle de tanıdığımız Ibsen, tiyatroda gerçekçiliğin öncüsü olarak da anılıyor. Devrimci fikirlerini yansıttığı oyunlarıyla 19. yüzyılda toplumsal değişimin en sivri kalemlerinden biri olan Ibsen, tiyatro dilinde de bir devrim gerçekleştirdi: Sonradan gerçekçilik olarak adlandırılan yazımında, toplumsal dönüşüm ve muhafazakârlık karşıtlığını, Kuzey Avrupa’nın boğucu ve kasvetli atmosferini, en önemlisi de zincirlerini kıran kadınları konu aldı.

Kadınlar için eşit hakları savunan Ibsen, özellikle din baskısını ve kadınların toplumdaki yerini sorgulayan düşünceleriyle yaşadığı dönemde çok tartışıldı. Tiyatronun salt eğlendirici bir aktivite olarak öne çıktığı o dönemde Ibsen’in oyunları bir skandal olarak karşılansa da, Paris ve Londra gibi metropollerde sırf bu oyunları sergilemek için tiyatro toplulukları kurdu. Yazar, bu oyununda da ilerici fikirlere karşı toplumun direncini ve bireylerin özgürleşme isteğiyle mahalle baskısı arasında kalışını anlatıyor. Tiyatronun kurallarını kabul etmeyip onları yeniden yazan Ibsen gibi, dramaturg Ilgın Sönmez de Rosmersholm’u yeniden kaleme alıp uyarlamış. Ibsen, ilerici fikirlerini kadın karakterler aracılığıyla ifade etmesiyle tanınıyor. Bu uyarlamada da karşımıza Fransızca şarkılar söyleyen, evde dans ederek dolaşan, çiçeklerle konuşan ve aşkı arayan özgür bir kadın olarak çıkıyor Rebecca West. Oyunu yeniden yazan ve yöneten Ilgın Sönmez, Rosmer hariç diğer erkek karakterleri kadın oyuncular için uyarlayarak bakışları, bir yandan Rebecca sayesinde giderek özgürleşen fikirleriyle çevresinin baskısı arasında sıkışıp kalan bir yandan da ölen karısının sırları ile boğuşan Rosmer’e çeviriyor.

SUÇLULUK DUYGUSU AŞKI BOĞUYOR

Oyundan kısaca bahsedelim. Eski papaz ve aristokrat Johannes Rosmer’in (Çağdaş Tekin) karısı Beata bir yıl önce intihar etmiştir. Buna rağmen Rosmerlerin evinde yaşamaya devam eden karısının arkadaşı Rebecca West (Alicia Kapudağ) ile aralarında arkadaşlıktan öte bir bağ vardır. Bu durumu hoş karşılamayan ve Rebecca’dan hiç hoşlanmayan muhafazakâr professör Kroll aynı zamanda Beata’nın da ablasıdır. Kroll karakteri gibi, oyunun orijinalinde erkek olan gazeteci Mortensgaard ise radikal fikirlerin sözcülüğünü yapan bir gazetenin sahibidir. Gülru Pekdemir tarafından akıcı bir şekilde canlandırılan bu iki karakter de, soyadının önemi nedeniyle Rosmer’i kendi taraflarına çekmeye çabalar. Sönmez’in uyarlamasında hepsi kadınlar tarafından canlandırılan/seslendirilen Beata, Rebecca, Kroll, Mortesgaard ve Bayan Helseth arasındaki tek erkek karakterdir Rosmer. İki sezondur Teftişör’deki rolüyle hafızamızda yer edinen Çağdaş Tekin, bir taraftan toplum, siyaset ve din baskısı diğer taraftan karısının intiharının üzerindeki sır perdesi nedeniyle zor günler geçiren, öte yandan Rebecca’ya duyduğu aşk ve bunun getirdiği suçluluk sarmalından çıkamayan Rosmer’i başarıyla canlandırmış.

.

BEYAZ ATLARI TAKİP EDİN

Oyunun başından sonuna kulağımıza fısıldanan beyaz atlardan bahsetmeden olmaz. Aile içinde kuşaktan kuşağa geçen bir söylentiye göre, Rosmerlerin evinin etrafında zaman zaman beyaz atlar belirir. Kimilerine göre, bu beyaz atları ya da atı görmek birinin öleceğine delalettir. Kimileri de bu atların ölümün habercisi olduğuna inanmaz, onlara göre ailenin ölüleri zaman zaman beyaz bir at biçiminde geri dönüp evin etrafında dolaşırlarmış. Oyun boyunca, bir tarafta sahnede olan biteni izlerken, bir taraftan da, Rebecca’nın bile korktuğu bu beyaz atları düşünmeden edemiyorsunuz. Bu beyaz at, intiharıyla herkeste soru işaretleri uyandıran Beata mı? Yoksa aralarından birini çağıran bizzat ölümün kendisi mi? Peki beyaz atın peşinden giden olacak mı? Bu soruların cevabı için Rosmersholm’u 20 ve 27 Mart tarihlerinde Koma Sahnesi’nde izleyebilirsiniz. Oyunda hem Beata’nın ablası hem de gazeteci Mortensgaard olarak karşımıza çıkan Gülru Pekdemir ise 19 ve 25 Mart tarihlerinde tek kişilik oyunu Kırk Bir ile yine Koma Sahnesi’nde seyirci karşısına çıkacak - prömiyeri geçenlerde yapılan bu oyunu da merakla bekliyorum.

2019 ve 2020 tiyatro sezonları, genel seyirci tarafından unutulmuş bu oyunu yeniden ilgi odağı haline getirdi. Geçtiğimiz sezon Londra’daki Duke of York tiyatrosu Rosmersholm’u kapalı gişe oynadı. Pek çok eleştirmenin yılın en iyi oyunu olarak nitelendirdiği Rosmersholm, en iyi yeniden sahneye konma, en iyi ışık ve en iyi dekor dallarında prestijli tiyatro ödülü Olivier’lara da aday gösterildi; tören 5 Nisan’da Royal Albert Hall’da gerçekleşecek. Rosmersholm, bir yandan muhafazakârlığa toslayan toplumsal ve bireysel özgürleşme arzusunu, diğer yandan da bireysel trajedileri bir potada eriten bir oyun. Tam da bu nedenle, sağcılığın yükseldiği, otoriter yönetimlerin giderek çoğaldığı günümüz dünyasında güncelliğinden hiçbir şey yitirmeyen bu oyuna gösterilen ilgi hiç de şaşırtıcı değil.

.

ROSMERSHOLM

Tarihler: 20, 27 Mart

Adres: Koma Sahnesi. Hasanpaşa Mahallesi, Derici Zeynel Sokak, No: 15/A - Kadıköy

Proje ve Metin Tasarımı, Yönetmen: Ilgın Sönmez

Alfabetik Sırayla Oyuncular: Alicia Kapudağ, Çağdaş Tekin, Gülru Pekdemir, Pınar Özer, Burcu Derya (video art)

Filmler, Fotoğraflar ve Mapping: Koma

Müzik: Ferhat Polat

Sahne Tasarımı ve Kostümler: Ilgın Sönmez

Işık Tasarımı ve Operasyon: Batuhan Sezer

Hareket Düzeni: Ilgın Sönmez

Yönetmen Yardımcısı ve Proje Sorumlusu: Burcu Derya