Kum ocağına karşı Ataköylülerden çağrı: Toprağımıza dokunmayın

Pınarhisar ilçesine bağlı Ataköy’de Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü tarafından açılacak çakıl ve kum ocağı için valiliğin “ÇED gerekli değildir” kararına karşı köylüler 300 itiraz dilekçesi topladı.

Kum ocağı ile ilgili köylüler 17 Ekim’de bir araya geldi.
Google Haberlere Abone ol

Deniz Çil

KIRKLARELİ - Pınarhisar ilçesine bağlı Ataköy’de Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü tarafından çakıl ve kum ocağı açılması planlanıyor. Karayollarının açmayı planladığı ocak için Kırklareli Valiliği tarafından da, “ÇED gerekli değildir” yönünde karar verildi.

Projeye ve verilen karara karşı köylüler 300 itiraz dilekçesi topladı.

OCAK BEŞ YIL FAALİYET GÖSTERECEK

Proje dosyasına göre; 9,96 hektarlık alanda faaliyet göstermesi planlanan ocak nedeniyle, bölgede bulunan 220 ağacın kesilecek. Beş yıl süreyle faaliyet göstermesi planlanan ocakta, yılda 550 bin ton malzeme üretilmesi, bölgeden elde edilecek malzemenin de Pınarhisar çevre yolunda kullanılması hedefleniyor. Valilik tarafından verilen “ÇED gerekli değildir” kararı köylüleri tepkisine neden oldu. 512 kişinin yaşadığı köyde şu ana kadar 300 itiraz dilekçesi toplandı.

KONU YARGIYA TAŞINACAK

Yaşanan süreçle ilgili köylüler 17 Ekim'de bir araya geldi. Köylüler, toplantıda nasıl bir yıl izleneceğini konuşurken sürecin takip edilmesi amacıyla Ataköy Toprak Komisyonu kuruldu. Valiliğin verdiği “ÇED gerekli değildir” kararının kabul edilebilir bir yanının olmadığını ifade eden Ataköy Toprak Komisyonu Üyesi Cengiz Atlı, karardan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini kaydetti. Köy halkı olarak konuyu yargıya taşıyacaklarını belirten Atlı, her türlü yasal mücadelenin verileceğini söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı arasında imzalanan “Fidanlar, Fidanlarla Büyüyor" protokolü çerçevesinde, ocak kurulması planlanan alana 6 Kasım 2018 tarihinde fidanlar dikildiğini hatırlatan Cengiz Atlı, “Fidanlar, Kırklareli Valisi Osman Bilgin tarafından dikilmişti. Ancak o bölgedeki fidanlar, kepçelerle kaldırılmış durumda. Bölgede belli bir tahribat söz konusu. Proje alanında, 30 metre derinliğe inileceği ve daha sonra yeniden toprak döküleceği ifade ediliyor. İsrail çölde tarım toprağı yaratmaya çalışırken, biz var olan tarım topraklarını çeşitli nedenlerle yok ediyoruz. Ama köy halkı olarak buna izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

Kum ocağıyla ilgili sürecin takip edilmesi amacıyla Ataköy Toprak Komisyonu kuruldu

‘ALTYAPI VE TARIM ALANLARI ZARAR GÖRECEK’

Atlı, proje alanında çalışacak kamyonların köy içinden geçmek zorunda kalacağını, kanalizasyon, su şebekesi ve diğer alt yapıların çökeceğini kaydetti. Atlı, proje alanının hemen yanı başında olan tarım alanlarının da ciddi şekilde zarar göreceğini söyledi. Mevcut alanın yıllardan bu yana köy halkı tarafından mera ve koruluk alan olarak kullanıldığını ifade eden Atlı, buranın yakın zaman içinde Orman İşletme Şefliği tarafından tel örgülerle kapatıldığını belirtti.

TAHRİBAT YAŞANMAYAN TEK KÖYDÜ

Istrancalar’da, bugüne kadar tahribata uğramayan tek köyün, Ataköy olduğuna dikkat çeken Cengiz Atlı, sözlerini “Artık, Ataköy’de tahribat yaşanmaya başladı. Pınarhisar ve köylerinde çok sayıda taş ocağı faaliyet gösteriyor. Bizim köyümüzden taş değil, toprak alınacak. Ocak alanı, 9,96 hektar ancak zaman içinde kapasite artırımıyla birlikte tahribat büyüyecek. Bölgenin dengesi bozulacak ve onarılamayacak yaralar açılacak. Köy halkı olarak, yaşanan duruma izin vermeyeceğiz” dedi.

‘TOPRAK SAVUNMASI NAMUS MESELESİDİR’

Bölgede yaşanan tahribata ve maden ocağı faaliyetlerine tepki gösteren DAYKO (Doğal Yaşamı Koruma) Vakfı Başkanı Nusret Türkkan’da bu toprakların ve bölge halkının yaşananları hak etmediğini kaydetti. Toprak savunmasını namus meselesi olarak gördüklerini ifade eden Türkkan, gelecek nesillere güzel bir doğa bırakmak için mücadele edeceklerini söyledi.