Kuran kursunda ölen çocuk Meclis gündeminde

CHP Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Muş'taki Kuran kursunda şüpheli şekilde ölü bulunan Mehmet Halit Yavuz'u Meclis gündemine taşıdı. Kılıç, müftülüğe sorular sordu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Avukat Sevda Erdan Kılıç, “Muş Karşıyaka Kuran Kursu'nda kalan 12 yaşındaki Mehmet Halit Yavuz'un intihar ettiği iddiasına” ilişkin Meclis Araştırma Önergesi hazırladı. 

'UMARIZ BU SON OLUR ANCAK...'

Kılıç, yaptığı açıklamada, cemaat ve tarikat öğrenci yurtları ile kuran kurslarında kalan çocuklara yönelik cinsel istismar haberlerinin zaman zaman basına yansıdığını belirtti. Cumhuriyet Başsavcılıklarının, kamuoyu vicdanını derinden etkileyen ve yurttaşların infialine neden olan bu olaylarla ilgili hemen soruşturma açması gerekirken, çoğu zaman kamuoyu baskısı sonrasında soruşturma açtığını belirten Kılıç, “Hepimizi derinden etkileyen ve üzüntüye boğan Muş’taki son olay da bu vahim olayların sonuncusudur. Umarız bu son olur ancak bu düşünce yapısıyla devam edildiği ve küçücük çocuklarımız Milli Eğitim Bakanlığı’nın okulları yerine, cemaat ve tarikat okulları ile kuran kurslarına emanet edildiği sürece son bulması imkansız görünmektedir. Devletin bir an önce bu yapılanmalara karşı denetim mekanizmasını devreye sokması, çağdışı uygulamalarla eğitim vermeye çalışan yerleri kapatması gerekmekte” dedi.

'CEVAP VERİLMESİ ELZEMDİR'

Kılıç açıklamasında şöyle devam etti: "Olayın ardından Muş Devlet Hastanesi’ne kaldırılan çocuğun duran kalbi çalıştırılarak Elazığ’da özel bir hastaneye sevk edilmiştir. Uzun süre komada kalan M.H.Y. hayata tutunamayarak vefat etmiştir. Diyarbakır’da yaşayan aile, kendilerine gelen telefon üzerine Muş’a gittiklerini ve çocuklarının kemerle tuvalet kapısına kendisini astığının söylendiğini belirtmişlerdir. İmamlığını amcasının yaptığı camiye bağlı Kuran kursundan yaralı olarak hastaneye kaldırılan M.H.Y’nin ailesi, bilinci kapalı bir şekilde Muş Devlet Hastanesi’ne kaldırılan çocuklarının intihar ettiğine inanmadıklarını; M.H.Y’nin Muş’a gittikten 3 gün sonra ailesini arayarak, ‘ben imam olacağım’ dediğini, 4 gün sonra ise kendilerine M.H.Y.’nin intihar ettiği bilgisi verildiğini ayrıca, ‘Çocuğun boyu ile kapı kolu arasında çok fark var. Kapı kolu yüksekliği 1 metre bile değil. O kemerin payı da var. Otursanız bile yere değersiniz. Bu yüzden bu olay bize şüpheli geliyor’ açıklamasında bulunarak olayı şüpheli bulduklarını söylemişlerdir. Aile, Muş'ta ilk müdahalede bulunan doktorun da ‘Bu intihara benzemiyor, el izleri ve morarma görüyorum’ dediğini belirtmişlerdir."

SORULAR...

Muş Valiliği ve Muş Müftülüğü’nden henüz bir açıklama yapılmamasına tepki gösteren Kılıç şu soruları sordu: "Bu çocukların cemaat ve tarikat öğrenci okulları ile yurtlarına gönderilmek yerine, onlara sahip çıkılması, eğitim-öğretim hayatına katılmalarının sağlanması gerekmektedir.12 yaşındaki M.H.Y’ye ne olmuştur? Eğer intihar etti ise neden intihar etmiştir? Küçücük çocuk orada kendisini nasıl asabilmiştir? Eğer gerçek, intihar değilse nedir? Bütün bu sorular yanıt beklemektedir ve bir an önce de cevap verilmesi elzemdir.”

Kılıç, son olarak şöyle devam etti: "Cemaat ve tarikat öğrenci yurtları ile kuran kurslarında kalan çocuklara yönelik cinsel istismar olayları ve bu çocukların intihar ettiğine ilişkin iddiaların incelenmesi ve bu olayların bir daha yaşanmaması adına alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla, Anayasa’nın 98 inci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını saygılarımla arz ederim.” (HABER MERKEZİ)