Kuran kursundaki istismar davası: Üst mahkeme cezayı bozdu

Erzurum’da, Diyanet'e bağlı Kuran kursunda yaşanan cinsel istismar davasında çıkan kararı üst mahkeme, çocukların mahkemede dinlenmediği gerekçesiyle bozdu.

Google Haberlere Abone ol

Osman Çaklı

DUVAR - Erzurum Hacı Bahattin Sevgi Yatılı Erkek Kuran Kursu'nda yedi erkek çocuğunun istismar sanığına verilen 119 yıl 6 ay hapis cezası üst mahkeme tarafından bozuldu.

Üst mahkeme, çocukların mahkemede dinlenmediğine dikkat çekerek dinlemenin yerine getirilmesi gerektiğini belirtti. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği üst mahkeme kararına tepki gösterdi ve çocukları mahkemeye götürmeyeceklerini açıkladı.

'ÇOCUKLAR MAHKEMEDE DİNLENECEK'

2021 yılında Diyanet’e bağlı Kuran kursunda yaşanan istismar ve işkence suçları kapsamında yurt görevlileri hakkında dava açıldı. Açılan davanın ilk duruşmasında Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 31 Mayıs 2022’de sanık Hakan Aslankafa’ya 'nitelikli cinsel istismar' suçundan toplam 119 yıl 6 ay hapis cezası verdi.

Davayı mağdur çocuklar adına gönüllü üstlenen Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, yerel mahkemede çıkan kararın üst mahkemede bozulduğunu duyurdu. Cezanın bozulmasına gerekçe olarak ‘mağdur çocukların duruşmada dinlenmek yerine Çocuk İzlem Merkezi'nde dinlendiği, alınan kamera kaydının duruşmada izlenmesinin usulen hatalı olduğu ve çocukların duruşmaya çağrılarak dinlenmesi gerektiği' gösterildi.

'ÇOCUKLARI DURUŞMAYA GÖTÜRMÜYORUZ'

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği'nden yapılan açıklamada, çocukların daha önce kamera önünde pedagog ve savcı yanında beyanlarının alındığı belirtildi. Açıklamada, ‘çocuğun üstün yararının’ üst mahkeme tarafından çiğnendiği vurgulanarak şöyle devam edildi: "Kararın bozulması, çocuğun üstün yararı ilkesinin çiğnenmesidir. Derneğimiz, çocukların duruşmada dinlenilmesine yönelik karara ilişkin itiraz edecek ve ilk duruşmaya çocukları götürmeyecektir. Çocukların duruşmaya çağrılması, defalarca yaşadığı istismarı anlatmaya ve hatta bunu kalabalık bir heyet, avukatlar ve istismarcının önünde yapmaya zorlanmaları, onlara aynı süreci yeniden yaşatmak anlamına gelecektir. Yasalar, çocuklarımızın hırpalanmalarını değil, korunmalarını amaçlamalıdır. Karar, aynı zamanda çocuklarımızın adalet inancını da sarsacaktır. Aylardır psikolojik destek alan çocuklarımızı, tekrarlayan şekilde incinecek, örseleyecek ve ağır travmaya maruz kalmalarına sebep olacak bu kararı kabul etmiyoruz."