Küresel ekonomide son durum, 10 risk ve çok önemli iki endeks

Küresel ekonominin gidişatına dair çok yaygın izlenmeyen iki gösterge var: Baltık Kuru Yük Endeksi ve VIX Korku Endeksi. İkisi de pek umut vermiyor ve görünüm giderek kötüleşiyor.

Google Haberlere Abone ol

Dünya ekonomisinin gidişatını izlemek için iki önemli endeks var. Pek bilinmezler. Biri Baltık Kuru Yük Endeksi, diğeri de VIX Korku Endeksi… Bunları izlemenizi öneririm. Baştan söyleyeyim: iki endeks de pek umut vermiyor, en azından şimdilik…

Wall Street’in endeksleri Dow Jones, S&P 500, Nasdaq nasıl hem borsanın nabzını hem de ABD ve dünya ekonomisinin, jeopolitiğin nabzını aktarıyorsa, bu endeksler de temaları farklı olsa da dünya ekonomisinin bir yansıması… Şöyle bir durum da var: Wall Street, kurumsal yatırımcıların alım pozisyonunda olmasından dolayı kimi zamanlar tam anlamıyla küresel ekonomideki gelişmeleri yansıtmıyor. Ancak bu endeksler gelişmelere daha hassas diyebiliriz.

BALTIK KURU YÜK ENDEKSİ KÜRESEL TİCARETİN NABZINI TUTUYOR

Baltık Kuru Yük Endeksi’ne bakalım; 200 yıldan fazla bir mazisi olan merkezi Londra’daki denizcilik sektörüyle ilgili bağımsız veri sağlayıcısı olan Baltık Borsası tarafından günlük yayınlanan bir ekonomik gösterge olan Baltık Kuru Yük Endeksi, adından farklı olarak Baltık Denizi ülkeleriyle sınırlı değildir.

Basit bir anlatımla; tüm dünya üzerinde yer alan kuru yük taşımacılığıyla (navlun) ilgili verileri gösterir. Handysize, Supramax, Panamax ve Capesize türü dökme yük gemilerinin tonajları, sayıları, rotaları, taşıdıkları yük ve fiyatı göz önünde tutularak hesaplanan bir değerdir.

Tahıl, kömür, demir cevheri gibi kuru yük taşımacılığına talebin yüksek olması, dünyada hammadde ticaretinin arttığını göstermektedir. Talebin yüksek olduğu dönemlerde doğal olarak taşımacılık fiyatları da artışa geçecektir. Endeks yükseliyorsa dünya ticaretinde ve dolayısıyla ekonomisinde canlılık, düşüyorsa gerileme söz konusudur.

ENDEKS DÜNYA EKONOMİSİNDE BİR CANLANMA BELİRTİSİ GÖSTERMİYOR

Baltık Kuru Yük Endeksi, Eylül başında 969 puana kadar gerileyerek, son 29 ayın en düşük seviyesini gördükten sonra yükselişe geçti. Endeks halen (7 Ekim) 1.961 puan seviyesinde bulunuyor. Bu yine de son 21 ayın en düşük seviyesi ve zirvesinden yüzde 67 aşağıda.

Özellikle son bir ayda Çin’in Rusya’dan kömür ihracatının ve küresel olarak tahıl ticaretinin endeksin yükselmesine katkı yaptığı belirtiliyor. Ancak, endeks dünya ekonomisinde bir canlanma belirtisi göstermiyor.

Baltık Kuru Yük Endeksi, Covid 19 salgınının başlaması ve küresel ekonominin adeta “stop” etmesiyle çakılarak 500 puan seviyesine indi, daha sonra ise aşılamaların yarattığı iyimserlikle salgın sonrası tepkisel toparlanmanın güçlenmesi sayesinde 2021 Ekim ayında 5.564 puan ile tarihi rekorlarından birini kırdı.

Ancak daha sonra hızla inmiş, bu yıl başında 1.300 puan seviyelerini görmüştü. Mayıs’ta küresel ekonomide canlılık umuduyla 3.300 puan seviyelerini gördükten sonra, Eylül’de özellikle Çin ekonomisinin yavaşlaması ve küresel resesyon beklentileriyle 1.000 puanın altına indi.

Endeks, Mayıs 2008’de 11.793 puan ile en yüksek, Şubat 2016’da da 290 puan ile en düşük seviyesini gördü.

VIX KORKU ENDEKSİ DE HALEN KRİTİK SEVİYENİN ÜZERİNDE

Gelelim sözünü ettiğimiz diğer endeksi; VIX Korku Endeksi ya da resmi adıyla CBOE Volatility Index (VIX) piyasalar ile ilgili korku ya da endişeyi gösteren bir endekstir. S&P 500 endeksindeki hisselerin opsiyon fiyatlarını kullanan VIX, fiyatlar ile piyasadaki dalgalanma ilişkisinden yola çıkarak piyasanın "beklenen volatilitesini” belirler. Korku endeksi yükseldiğinde genel olarak altın fiyatları artar, hisse senetleri düşer.

Vix Korku Endeksi, Eylül başından itibaren yükseliyor. 9 Eylül’de 22 seviyesine kadar düşerek risk algısının oldukça azaldığını işaret eden endeks 7 Ekim itibarıyla 31.36 seviyesinde…

Endeks 20’nin altındaysa risk oldukça düşük, dalgalanmalar az anlamındadır. Vix Korku Endeksi’nin en kritik noktası 30’dur. Bu seviyenin altı olumlu gelişmelere işaret eder. 20-30 arasındaki değerler normaldir, yatırımcılarda risk alma isteğinin başladığını gösterir. 15’in altı ise, piyasalarda coşkunun en yüksek olduğu noktadır, her şey olumludur. Değerin 60’ların üzerinde çıkması piyasa da büyük bir kargaşa çıkmasına neden olur.

Endeksin şimdiye dek çıktığı en yüksek değerler; Ekim 1987'deki Kara Pazartesi'de 150, Ekim 2008'deki Kanlı Cuma'da 89 ve nihayet 16 Mart 2020'de pandeminin en sıkıntılı döneminde 83.71'dir.

Endeks 2021 yılındaki küresel ekonomide tepkisel canlanmanın etkisiyle Haziran ayında 16 seviyesine kadar indi. Dalgalı seyir devam etti, Mayıs ve Haziran’da kimi günler 30’un üzerine çıkıldı. Ağustos ayında 20’nin altına inildikten sonra, halen 30’un üzerinde seyrediyor. Bu belirsizliklerin ve risklerin fazla olduğu anlamına geliyor.

DÜNYA EKONOMİSİNE İLİŞKİN 10 RİSK

Küresel ekonominin son durumunu incelemeden önce, mevcut riskleri bir kez daha gözden geçirelim. Danışmanlık firması McKinsey’in Mart 2022 tarihli Küresel Raporu ve Eylül 2022 tarihli Ekonomik Koşullar Görünümü raporundan yararlanarak, dünya ekonomisine ilişkin 10 riski sıralayalım:

  • Jeopolitik istikrarsızlık: Savaşın nereye gideceği bilinmiyor ve nükleer risk hâlâ masada…
  • Yükselen enflasyon: ABD’de enflasyon yüzde 8.3, Almanya ve Euro bölgesinde yüzde 10, Hollanda gibi bir ülkede yüzde 14.5’e çıkmış durumda. Enerji fiyatlarındaki artış tüketicilerin belini büküyor.
  • Enerji krizi: Rusya’nın Avrupa’ya gaz akışını misilleme politikası olarak kullanması Avrupa’da zorlu bir kışın habercisi… Enerji piyasasına ilişkin derin bir kaygı hâkim ve stoklama yapmalarına rağmen hem hükümetler hem de tüketiciler fazlasıyla tedirgin…
  • Arz zincirindeki bozulmalar: Salgın ile başlayan ve Ukrayna savaşı ile devam eden bu sorun özellikle tarımsal emtialarda yoğunlaşıyor ve bir gıda krizi riskini artırıyor.
  • Artan faiz oranları: Merkez bankaları enflasyonla mücadele için faiz oranlarını artırıyor. Bunun borçlananlar ile iş dünyası ve dolayısıyla ekonomiler üzerinde olumsuz etkileri var. Diğer yandan küresel hisse senedi borsaları “ayı piyasasına” girmiş durumda…
  • İşgücü sıkıntısı: Özellikle sağlık, ulaşım, sosyal yardım ve gıda hizmetleri sektörlerinde işgücü sıkıntısı yaşanıyor.
  • Ekonomide artan volatilite: Pandemi, ardından gelen savaş ve bunlara bağlı arz zincirindeki bozulmalar, enerji krizi ve de yaptırımlar küresel iş dünyasında tüm sektörleri etkiledi. Chip sıkıntısından artan petrol fiyatlarına kadar tüm olumsuzluklar dengeleri sarsıyor.
  • Covid 19 pandemisi: Dünya ekonomisini hala etkilemeye devam ediyor. Son olarak Çin’deki kapanmalar ekonomiyi olumsuz etkiledi. Bu kış yeni bir varyant tehlikesinden söz ediliyor.
  • Siyasi ve sosyal huzursuzluklar: Birçok ülkede sosyal huzursuzluklar artarken, iç siyasetteki sorunlar giderek büyüyor.
  • Ticaret politikalarındaki değişim: Son 4 yılda ABD, AB ve Çin’in ticaret politikalarında önemli değişiklikler oldu ve bunlar küresel ilişkilerin dinamiğini değiştirdi.
IMF, KÜRESEL EKONOMİ TAHMİNİNİ BİR KEZ DAHA DÜŞÜRÜYOR

Peki son durum ne? Onu da Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı’nın ağzından verelim:

Küresel resesyon riskinin arttığını söyleyen IMF Başkanı Kristalina Georgieva, 6 Ekim Perşembe günü yaptığı açıklamada, IMF'nin 2023 için yüzde 2,9 olarak açıkladığı büyüme beklentisini önümüzdeki hafta düşüreceğini belirtti. Georgieva, COVID-19 salgınının neden olduğu şoklar, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve tüm kıtalardaki iklim felaketleri göz önüne alındığında küresel ekonominin görünümünün karardığını ve durumun daha da kötüye gidebileceğini söyledi.

BORSALARDA AYI PİYASASI, EKONOMİLERDE YAVAŞLAMA VE GÜÇLENEN DOLAR

Şimdi, lafı daha fazla uzatmadan, küresel ekonomi ve piyasalarda son duruma bakalım.

  • Küresel resesyon ihtimali güçleniyor, ABD ekonomisi iki çeyrek üst üste daraldı, Çin beklenmedik bir fren yaptı. Dünyanın en büyük ekonomileri yavaşlıyor
  • Artan enflasyonla mücadele için ABD faiz oranlarını yüzde 3.13’e çıkardı, yıl sonuna kadar 1.25 puanlık artış bekleniyor. Avrupa Merkez Bankası da yıllar sonra artırıma giderek yüzde 0.75’e çıkardı. Ancak enflasyon inatla yüksek kalmaya devam ediyor.
  • Borsalarda ayı piyasası hâkim, Wall Street yüzde 25 geriledi. ABD’de son 6 aydaki faiz artış hızı yakın geçmişin en agresif faiz arttırımı oldu, tahvillerde tarihin en kötü yılı yaşanıyor.
  • ABD’de konut fiyatları son 10 yıldır ilk kez düşüyor.
  • ABD’nin ulusal borcu 31 trilyon dolara çıktı, son 3 yılda 8 trilyon dolar (yüzde 35) arttı.
  • ABD Doları aşırı güçlendi. Dolara karşı son bir yılda; Euro yüzde 14.8, Japon Yeni yüzde 23, İngiliz Sterlini yüzde 18, Çin Yuanı yüzde 9 değer yitirdi. En çok gerileyen para birimi yüzde 53 ile Türk Lirası oldu. Onu yüzde 34 ile Arjantin Pesosu izliyor.
BORSALARDA YÜKSELİŞ RALLİSİ BEKLENTİSİ ŞİMDİLİK ERTELENDİ

Son olarak şunu da ekleyelim:7 Ekim Cuma günü ABD'de işsizlik verileri açıklandı. Eylül ayında ülkede işsizlik oranı yüzde 3.5'e düştü. Önceki ay yüzde 3.7'ydi. Bu veri borsalarda, FED'in faiz artırımlarına rağmen, istihdam yaratıldığı ve işsizliğin azaldığı ve bu durumda faiz artırımlarının süreceği şeklinde yorumlandı. Bunun üzerine kapanışta Dow Jones endeksi yüzde 2.1 (630 puan) gerileyerek 29.296 puana, S&P 500 endeksi ise yüzde 2.3 düşüşle 3.639 puana indi.

Daha da kötüsü borsalarda ayı piyasasının devam edeceğine ilişkin karamsar hava artarken, bir yükseliş rallisi beklentisi şimdilik ertelendi.

Kaynaklar:

www.gcaptain.com, www.hellenicshippingnews.com, www.navlun.com.tr, www.yatirimkredi.com, www.paraanalız.com, www.ntv.com.tr, www.cnbc.com, www. investing.com, www.mckinsey.com