Küresel piyasalar Fed'in faiz kararını bekliyor
Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bugün açıklayacağı para politikası kararları öncesinde karışık bir seyir izliyor.
DUVAR - Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararına odaklandı. ABD'de dün açıklanan makroekonomik verilerin güçlü iş gücü piyasasına işaret etmesiyle artan, "Fed’in politikalarında daha geç yumuşamaya gidebileceği olasılığı" fiyatlamaları zorlaştırıyor. Dün, ABD'de JOLTS açık iş sayısı, eylülde 10 milyon 717 bine çıkarak piyasa beklentilerinin aksine artış gösterdi.
Bankanın bugünkü toplantıda 75 baz puan faiz artırmasına kesin gözüyle bakılırken, Fed Başkanı Jerome Powell'ın sözle yönlendirmeleri gelecek dönem açısından büyük önem arz ediyor.
Dün ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi ile 3 aylık hazine bonosu getirisi arasındaki fark eksi 20 baz puana kadar inmesinin ardından eksi 6 baz puan seviyesinde dengelendi. Fed'in çalışmalarında bu durum ülke ekonomisinin resesyona girebileceğini gösterirken, iki varlık arasındaki farkın genişlemesi resesyon riskini güçlendiriyor.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in aralıkta atacağı para politikası adımlarına ilişkin belirsizlik sürerken, bankanın yüzde 49 ihtimalle 75 baz puan faiz artıracağı öngörülüyor.
Dün, Çin’in “sıfır Covid-19” politikasını terk edeceğine yönelik haber akışıyla yüzde 3 yükselen bakırın libresi, yeni günde de yüzde 0,1 artışla 3,5 dolardan işlem görüyor.
Brent petrolün varil fiyatı Çin’deki haber akışının yanı sıra, ABD’de petrol rezervlerinin düşmesiyle dün yüzde 1 yükselmesinin ardından şu dakikalarda yüzde 1 artışla 95,2 dolar seviyesinde bulunuyor.
Dün bu gelişmelerle New York borsasında satış ağırlıklı bir seyir izlenirken, S&P 500 endeksi yüzde 0,41, Nasdaq endeksi yüzde 0,89 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,24 değer kaybetti. ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni güne ise yükselişle başladı.
Avrupa tarafında, dün alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, bugün Fed'in ve yarın da İngiltere Merkez Bankası'nın para politikası kararları öncesi yatırımcıların temkinli hareket ettiği görülüyor.
LAGARDE: FAİZ ARTIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Öte yandan, Avrupa Merkez Başkanı (ECB) Başkanı Christine Lagarde dün yaptığı açıklamada, ECB'nin, art arda üçüncü faiz artırımının ardından Euro Bölgesi'nde resesyon olasılığının yükselmiş olsa bile enflasyonla mücadele etmek için faiz oranlarını artırmaya devam edeceklerini belirtti.
Enflasyon bu kadar yüksek seviyelerde ne kadar uzun süre kalırsa ekonomiye yayılma riskinin de o kadar büyük olacağını belirten Lagarde, "Bizim (ECB) görevimiz, fiyat istikrarıdır ve elimizdeki tüm araçları kullanarak bunu sağlamalıyız. Enflasyonu yüzde 2 hedefimize geri getirmek için ne gerekiyorsa yapmaya kararlıyız" ifadesini kullandı
Dün, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,29, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,64 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,98 değer kazandı. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar yeni güne yükselişle başladı.
Asya borsalarında, Fed’in faiz kararı öncesi karışık bir seyir izleniyor.
Çin’in Mart 2023’te “sıfır Covid-19” politikasını kaldırabileceğine yönelik haber akışı ise Çin borsalarında alış ağırlıklı seyri destekliyor.
Bu gelişmelerle kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,1 değer kaybederken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,3, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 2,1 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,1 yükseldi.
TÜRKİYE'DE DE YATIRIMCILARIN ODAĞINDA FAİZ KARARI VAR
Yurt içinde, dün yükseliş eğiliminde hareket eden BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,90 artışla 4.054,67 puandan tamamlayarak kapanış rekorunu kırdı.
Dolar/TL dün yüzde 0,2 azalışla 18,5843'ten kapanmasının ardından, bugün bankalararası piyasanın açılışında 18,61'den işlem görüyor.
Analistler, bugün Fed'in faiz kararının yatırımcıların odağında yer aldığını belirterek, veri gündeminde ise Almanya ve Euro Bölgesi'nde imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) ile ABD'de ADP özel sektör istihdamının öne çıktığını kaydetti.
Teknik açıdan BIST 100 endeksinde 4.100 seviyesinin direnç konumunda olduğunu ifade eden analistler, olası düşüşlerde 3.940 puanın destek konumuna gelebileceğini söyledi. (EKONOMİ SERVİSİ)