LGBTİ+ karşıtı miting için iptal başvurusu

SPoD, LGBTİ+ karşıtı mitingin iptali için hem valiliğe hem de kaymakamlığa başvurdu. Dilekçede, mitingin kamu düzeni ve güvenliği açısından tehdit oluşturduğu belirtildi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - LGBTİ+ mitingin iptali için Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD), İstanbul Valiliği ve Fatih Kaymakamlığı’na itiraz dilekçesi verdi.

Artı Gerçek'ten Ayşegül Başar'ın haberine göre yürüyüşe karşı tüm siyasi partiler, LGBTİ+’larla dayanışmaya ve sürecin takipçisi olmaya çağırıldı.

‘KAMU DÜZENİ VE GÜVENLİĞİ AÇISINDAN TEHDİT’

Valilik ve kaymakamlığın halkın bir arada eşit ve özgür bir biçimde yaşamasını güvence altında tutma görevi bulunduğunu hatırlatan SPoD Yönetim Kurulu Başkanı Halim Kır, "Dilekçede, yapılan çağrının toplumun bir bölümünü hedef gösterdiği, nefret söylemleri içerdiği; durumun LGBTİ+’ların hak ve özgürlerinin yanı sıra kamu düzeni ve güvenliği açısından da tehdit oluşturduğunu bildirdik. Anayasa Mahkemesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin devletin nefret söylemeleri, devamında gelebilecek ayrımcılığı ve saldırıları pozitif yükümlülüğü olarak önleme zorunluluğu olduğunu belirten ilgili kararlara atıflar yaptık" diye konuştu.

RTÜK’E 'KAMU SPOTU' TEPKİSİ

RTÜK’ün söz konusu mitinge ilişkin çağrı videosunu 'kamu spotu' olarak yayınlatmasına da tepki gösteren Kır, "RTÜK bir kamu kurumu, dolayısıyla, söz konusu videonun bir kamu kurumu tarafından yaygınlaştırılması açıkça, LGBTİ+’ların eşit şekilde erişemediği, hepimizin vergileriyle oluşturulan kamu kaynaklarının bir nefret kampanyasının örülmesinde kullanılması durumunu meydana getiriyor" dedi.

'LGBTİ+ NEFRETİ KURUMSALLAŞTIRILIYOR'

"LGBTİ+ nefreti bir yandan toplumsallaştırılmaya çalışılırken bir yandan da kurumsallaşmasının adımları atılıyor" diyen Kır, "Söz konusu LGBTİ+’lar olunca bir anda nasıl da LGBTİ+ yurttaşları dışarıda bırakacak şekilde işletildiğini de hepimize gösteriyor. LGBTİ+ nefreti bir yandan toplumsallaştırılmaya çalışılırken bir yandan da kurumsallaşmasının adımları atılıyor. Kamu kurumlarının tüm yurttaşlara karşı sorumlulukları olduğunu düşünürsek bunun sadece LGBTİ+’lar için değil, bu ülkede eşit imkanlarla, aşağılanmadan, güvenle yaşamak isteyen tüm yurttaşlar için endişe verici" ifadelerini kullandı. 

SİYASİ PARTİLERE VE TOPLUMSAL MUHALEFETE ÇAĞRI

SPoD'un siyasi partilere yaptığı çağrıdan da söz eden Kır, "Toplumun bir kesimine yönelik bir nefret örgütleniyorsa, bu sadece nefretin odağı haline getirilenlerin değil, tüm toplumun meselesidir. Dolayısıyla toplum adına söz söyleyenlerin, siyasetin de sivil toplumun da meselesidir. LGBTİ+’lara yönelik hedef göstermelere dair tepki ve dayanışma içinde olmalarını, toplumu kutuplaştıran eylemler karşısında ve hedef gösterilen yurttaşların yanında durmalarını beklediğimizi ifade ettik" açıklamasında bulundu.

Ortak mücadele vurgusu yapan Kır, son olarak şu ifadeleri kullandı: "Kutuplaştırıcı, nefret ve şiddeti büyütme potansiyeli taşıyan saldırılar karşısında birbirimizle konuşma, dayanışma ve bir arada yaşama irademizi büyütme noktasında daha fazla çalışmamız gerektiğini herkesin, hepimizin daha fazla gündemine alması gerektiğini düşünüyorum. Çok açık ki LGBTİ+’lara karşı bir nefret örülmek istenirken bunu görmezden gelmek, her zaman şikayet edilen ama hapsolunan kutuplaşma siyaseti içinde hareket etmek; daha adil, eşit, barış içinde yaşayan bir toplum vaadiyle örtüşmüyor."

TİP: NEFRETİN MEŞRULAŞTIRILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ

Türkiye İşçi Partisi de LGBTİ+ Komisyonu'nun açıklamasını partinin sosyal medya hesabından paylaştı. "Nefretin meşrulaştırılmasına izin vermeyeceğiz" denilen paylaşımda, "LGBTİ+ları hedef alacak nefret mitingine izin verilmesi kabul edilemez. İnsanca onurlu bir yaşam hakkı için mücadele eden LGBTİ+ların maruz kaldığı hak ihlallerinin takipçisi olacağız" denildi. (HABER MERKEZİ)