Limter-İş: İzdeniz'de çalışanlar tehdit ve baskıya maruz kalıyor

İzdeniz'de sendikalı çalışanlara yönelik tehdit ve şantaj olduğunu belirten Limter-İş, istifaya ve sendika değiştirmeye zorlandığını duyurdu.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - DİSK'e bağlı Limter-İş Sendikası, İzmir'de deniz taşımacılığı yapan İzdeniz firması yönetiminin sendika üyesi çalışanlara yönelik baskılarına ilişkin basın açıklaması düzenledi.

Konak Vapur İskelesi önünde düzenlenen açıklamada emekçiler “İzdeniz'de DİSK düşmanlığına son” yazılı pankart taşıdı.

Emekçiler adına açıklama yapan Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı, İzmirlileri haftanın her günü, iskeleler arasında taşıyan İzdeniz'in "şeffaf olmayan ve adaletsiz bir idarecilik tarzına kurban edildiğini" söyledi.

2022 Ocak ayından itibaren DİSK Limter-İş Sendikası'nda örgütlenen yaklaşık 150 çalışanın, sendikanın yetki alabilecek aşamaya gelmesi üzerine bir dizi tehdit ve şantaj ile işlerinden ve sendikadan ayrılmaya başka bir sendikaya geçmeye zorlandığını belirten Saygılı, “Canımızı emanet ettiğimiz, geride kalan kaptanlar, çarkçılar, gişeciler, gemiciler, yağcılar, çımacılar, meydancı ve turnikeciler, temizlikçiler skandal bir zorbalık sistemi altında çalışıyorlar. 'Müdür' ve 'sendikacı' sıfatlı iki kişi, kimin işten atılacağına, kimin işe alınacağına, kimin terfi edilip edilmeyeceğine, hangi sendikaya üye olup hangisinden istifa edeceklerine tamamen keyfi ve kişisel menfaatlerine göre birlikte karar veriyorlar” diye konuştu.

'SENDİKADAN İSTİFA ET, TERFİNİ YAPALIM DEMEK ŞANTAJDIR'

“Bugün burada, İzdeniz’de dönen dolapları İzmirlilere şikâyet ediyoruz. Soruyoruz; bu zorbalığın adı demokratik katılımcı belediyecilik, bu kapı arkası dümenlerin adı şeffaf kamu hizmeti olabilir mi?” diyen Saygılı, İzdeniz’de yaşanacak her aksaklığın ve kazanın sorumlusunun “müdür” ve “sendikacı” sıfatlı bu iki kişi olduğunu vurguladı.

İzdeniz müdürüne seslenen Saygılı, “İzdeniz müdürü olarak atanmış şahsa son kez hatırlatıyoruz; bir sarı sendikadan ayrılıp DİSK'e bağlı Limter-İş Sendikası'na geçtikleri için çalışanları tehdit etmek suçtur. 'Sendikandan istifa et, terfiini yapalım' demek şantajdır. Çalışanların önerilerine kulak asmamak, aile yaşamlarını anormal görevlendirmelerle tahrip etmek, 7 ayda 30 kaptan ve çımacının İzdeniz’den ayrılmasını zorlamak maharet değil kamu hizmetinin sabote edilmesidir. Kamu görevlilerinin uyması gereken etik kurallara aykırıdır ve gereği yapılacaktır” dedi.

'LİYAKAT, ADALET, SENDİKAL ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ'

Mahkemelere yansıyan 11 dosya olduğunu ve yenilerinin hazırlandığını da belirten Saygılı, tüm İzmirlileri İzdeniz emekçilerinin yanında olmaya çağırdı ve şöyle devam etti:

“İzmir’in emeği ile geçinen tüm insanlarına sesleniyoruz: Liyakat, adalet, mesleki deneyim, kişi hak ve özgürlükleri, yasalara saygı çiğneniyorsa hep birlikte karşı çıkalım. Emekçi düşmanlığının partisi olmaz. Başka kurumlarda da sendika seçme özgürlüğüne sahip çıkmamak, iki tanıdığını bir yere yerleştirmek için ya da AKP muhalifliği adına susmak bu idare-i maslahata ortak olmak demektir. Bu suç ortakları da teşhir olacaklardır. Değerli İzmirliler, sorumlu yurttaşlar olarak kamu görevlilerinin tarafsız olmak, bizlere hesap verme yükümlülükleri vardır. İzdeniz ya da bir diğer yerel yönetim birimi ve şirketi kimsenin çiftliği değildir. İzdeniz müdürünün medyatik faaliyetlere harcadığı kaynakları, İzdeniz’in yitirdiği kaptanları, yapılan katamaran kiralamalarından kimin ne kazandığını, torpil, kayırmacılık suçlarını sormak her yurttaşın hakkıdır görevidir. İzdeniz, tüm yerel yönetim şirketleri ve birimlerinde liyakat, adalet ve sendikal özgürlük istiyoruz.” (DUVAR)