Loch Ness canavarı yeniden gündemde: Bin yıldır çözülemeyen bilmece
İskoçya'nın Loch Ness Gölü'nde yaşadığı ileri sürülen Nessie adlı canavar, dünya çapında 1933'te tanındı. Pek çok gönüllü yakın zamanda şimdiye kadarki en büyük arama çalışmalarından birine katıldı.
DUVAR - İskoçya'nın ünlü Loch Ness Gölü'nde yaşadığı iddia edilen ve bin yılı aşkın bir efsaneye dayanan Nessie adlı canavar, varlığına dair net kanıt olmamasına rağmen bugün halen bilim insanlarının çözmeye çalıştığı sır. Efsanevi bir su yaratığı olarak kabul edilen Nessie'nin hikayesi, İrlandalı Katolik misyoner Aziz Columba'nın 6'ıncu yüzyılda yerel bir yüzücü ile yaşadığı gizemli bir karşılaşmaya dayandırılır. Rivayete göre, milattan sonra 565'te canavar, bir yüzücüyü ısırır ve başka birine saldıracakken Columba müdahale eder, canavara 'geri git' emrini verir ve canavar itaat eder.
Loch Ness canavarı efsanesinin dünya çapında tanınması ise 1933'te başlıyor. Bu dönemde göle bitişik bir yol tamamlanmış ve engelsiz bir görünüm sunmuştu. Aralık 1933'te İngiltere'nin Daily Mail gazetesi, Nessie'yi bulması için avcı olan Marmaduke Wetherell'i görevlendirdi. Wetherell, yaptığı incelemelerden sonra 'çok güçlü, yumuşak ayaklı, yaklaşık 6 metre uzunluğunda bir hayvana ait olduğuna inandığı' büyük ayak izleri gördüğünü iddia etse de bunu yerinde inceleyen zoologlar, izlerin şemsiye standı veya kül tablası kullanılarak oluşturulduğunu, taban kısmında da bir su aygırı bacağı bulunduğunu belirledi.
Loch Ness canavarının varlığını ispatlamak için gösterilen çabalar, 1930'lu yılların ortalarından itibaren sansasyonel haberlerin yayılmasıyla hız kazandı. 1934'te İngiliz doktor Robert Kenneth Wilson, sözde yaratığı gösteren ünlü bir fotoğraf olan 'cerrahın fotoğrafını' çekti ve Daily Mail'de yayımlandığında küresel bir sansasyona neden oldu. Yıllar boyunca Loch Ness bölgesi birçok canavar avcısını kendine çekti ve orada birçok teknolojik araştırma girişimi gerçekleştirildi. Ancak bu çabaların çoğu sonuçsuz kaldı. İddiayı desteklemek maksadıyla basılan fotoğrafların da süreç içinde sahte oldukları ispat edildi.
Ses dalgası teknolojisi kullanarak yaratığı bulma girişimleri birçok kez yapıldı, 1987 ve 2003'te dikkati çeken çabalara rağmen hiçbiri başarılı olmadı. Hatta 2018'de bir grup araştırmacı, Loch Ness'in sularında yaşayan su yaşamını belirlemek için kapsamlı bir DNA anketi gerçekleştirdi ve beklentilere ters olarak deniz sürüngeni gibi bir yaratığın izine rastlanmadı. Ancak anket, iddia edilen canavarın aslında olağanüstü büyük bir yılan balığı olabileceğini ortaya koydu.