Lübnan tezkeresi 1 yıl uzatıldı
Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'nde görevli Türk askerlerinin görev süresine uzatan tezkere, TBMM'de kabul edildi.
DUVAR - Türkiye'nin, Lübnan'da konuşlu Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'ne (UNIFIL) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurlarıyla verdiği desteğin süresinin, 31 Ekim 2021'den itibaren 1 yıl uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
SEZGİN: İYİ PARTİ OLARAK DESTEKLİYORUZ
Tezkere üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz alan Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin, Lübnan'da durumun giderek daha vahim bir hal aldığını, onlarca kişinin hayatını kaybettiği silahlı çatışmaların yaşandığını, ekonomik krizin Lübnan'ı ve bölgeyi derinden etkileyen boyutlara ulaştığını söyledi.
Krizin, bir insani krize dönüşme sürecinde olduğunu belirten Sezgin, "UNIFIL kapsamında görev yapan uluslararası misyon, krizlerle sarsılmaya devam eden bir bölgede mütevazı barış gayretlerine katkıda bulunmak gibi bir vazife üstlenmiştir. Ülkemizin Lübnan'daki mevcudiyeti, sembolik de olsa bölgedeki istikrar ve barış ortamını tesis etmeye katkı sağlamak açısından önemlidir. Tezkereyi İYİ Parti olarak destekliyoruz" dedi.
'TÜRKİYE'NİN BİR DIŞ POLİTİKASI KALMADI'
Türkiye'nin, dış politikada cumhuriyet dönemine nazaran aciz bir görüntü verdiğini ileri süren Sezgin, uluslararası ilişkiler noktasında “hastalıklı bir yaklaşımın esiri olunduğunu” ifade etti.
Türkiye'nin bir dış politikasının kalmadığını söyleyen Sezgin, "Büyükelçiler krizinde yaşananlar, bu hastalıklı yaklaşımın bir yansımasıdır. 10 büyükelçinin bildirisi, yöntem açısından yanlış ve talihsizdir, ancak Sayın Cumhurbaşkanının mukabelesi de yine hesapsız olmuştur. Büyükelçiler adına ABD Ankara Büyükelçiliği tarafından sosyal medyadan yapılan bir cümlelik açıklama iktidar yandaşlarının öne sürdüğü gibi bir geri adım değil, aksine, söylediklerimizin arkasındayız vurgusudur" diye konuştu.
ÖZDEMİR: SİLAHLI KUVVETLERİMİZİN BÖLGEDE BULUNMASI GEREKMEKTEDİR
MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir de Orta Doğu'nun en kırılgan ülkelerinin başında Lübnan'ın geldiğini, ülkenin 4 Ağustos 2020 tarihinde Beyrut'taki limanda gerçekleşen patlama sonrasında siyasi ve ekonomik krize sürüklendiğini söyledi.
Patlamanın, iç savaş tecrübesi yaşamış, istikrarsız iktidarlarla uzun yıllar ayakta kalma mücadelesi vermiş Lübnan'da, toplumsal fay hatlarını daha da aktif hale getirdiğini ifade eden Özdemir, "Nitekim, Beyrut Limanı'ndaki patlamayı takip eden günlerde hükümet istifa kararı almış, toplumsal gösteriler Covid-19 salgınına rağmen devam etmiştir" dedi.
"Ülkede süregelen hayat pahalılığı giderek artarken, devletin özel teşebbüslere ödeme imkanı da ortadan kaybolmaya başlamıştır" diyen Özdemir, "Lübnan'da yeni hükümet, henüz göreve başlamışken sorunlara çözüm getirme uğraşıyla birlikte yeni krizleri de kucağında bulmuştur. Başta Suriye, Irak ve Afganistan'da yaşanan olayların birbirinden çok ayrı ve bağımsız olduğunu düşünmek bizi yanılgıya sevk eder. Bu bölgeye huzurun gelmesi için Türkiye Cumhuriyeti'nin ve milletinin bağrından çıkan silahlı kuvvetlerimizin bölgede bulunması gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
ÖZSOY: SORUMSUZ DIŞ POLİTİKANIN FATURASINI HALK ÇEKİYOR
HDP Diyarbakır Milletvekili Hişyar Özsoy da büyükelçiler meselesinin basite alınacak bir konu olmadığını, Türkiye'nin uluslararası hukuka uygun hareket etmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin bu tutumunu değiştirmemesi durumunda Avrupa Konseyi'nden atılması sürecinin söz konusu olabileceğini savunun Özsoy, "Sorumsuz dış politikanın faturasını bu ülkenin fakir halkı çekiyor" dedi.
ÇAKIRÖZER: MISIR'LA OLAN İLİŞKİLER MUTLAKA DÜZELTİLMELİ
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de 2006 yılından bu yana 14 kez uzatılan Lübnan tezkeresine CHP olarak destek vereceklerini söyledi.
Orta Doğu'da barışa katkı için Türkiye'nin BM kapsamında 15 yıldır askerini Lübnan'da bulundurduğunu, hükümetin ideolojik tercihleri nedeniyle bu zamana kadar birlikte hareket edilen ülkeler ile şu an karşı karşıya olunduğunu dile getiren Çakırözer, şunları söyledi:
"Şimdi bir tane dahi komşumuz ya da bölge ülkesi yok ki aramızda sıkıntı yaşanmasın. Bugün Mısır, Yunanistan ve Rum kesimiyle yan yana anlaşma imzalayıp askeri tatbikat yapma noktasına geldi. Kendi izlediğimiz yanlış politikalar sonucu bölge barışı için mükemmel bir ara bulucu olma imkanını kendi kendimize tükettik. Türkiye'nin Mısır'la olan ilişkilerinin mutlaka düzeltilmesi çağrısında bulunuyorum."
ERGUN: LÜBNAN HASSAS BİR ÜLKE
AK Parti Niğde Milletvekili Yavuz Ergun de başta Suriye, Irak ve Afganistan'da yaşanan olayların birbirinden bağımsız olduğunu düşünmenin kendilerini yanılgıya sevk edeceğini, bölgeye huzurun gelmesi için TSK'nin bölgede bulunması gerektiğini belirtti.
Silahlı kuvvetlerin olmadığı yerlerde kan ve gözyaşının bölgeye hakim olduğunun altını çizen Ergun, şöyle devam etti:
“Bölgemizde istikrara her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır. Bu istikrarın tesis edilmesinde kilit öneme haiz olan Lübnan'da barış ve istikrarın muhafazası, bölgemizin içinden geçmekte olduğu bu hassas süreçte hiç şüphesiz daha da önem kazanmıştır. Lübnan, hassas bir ülkedir ve bu hassas dengelerin korunmaması halinde bölgede yeni göç dalgalarının yaşanması işten bile değildir. Dolayısıyla bu tezkere büyük önem taşımaktadır” dedi.
Konuşmaların ardından tezkere oylanarak kabul edildi.
Daha sonra TBMM Başkanvekili Celal Adan, birleşimi yarın saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı. (ANKARA/AA)