Maaşlarını alamayan işçilerden patrona: Vicdan var mı vicdan...

Kayı Holding'in Cezayir'deki inşaatlarında aylarca çalışan işçiler maaşlarını alabilmek için şirket önünde eylem başlattı. İşçiler, patrona, "Vicdan var mı vicdan..." derken yaşadıklarını anlattı. İnşaat Sen ise yetkililere çağrı yaparak ilgili bakanlıkların kendileriyle görüşmesini istedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Kayı Holding'in Cezayir'deki inşaatlarında çalışan 329 işçi 2 yıldır maaşlarını alamıyor. İşçiler Cezayir'de kavurucu sıcağın altında, ailelerinden uzakta aylarca çalıştı. Kimisi çocuğunun masraflarını karşılamak için kimisi de ailesine kendisini geçindirebilecek imkanlar sağlamak için ter döktü... Ancak Kayı Holding, 'paranızı ödeyeceğiz' diyerek işçileri oyaladı. Türkiye'nin farklı yerlerinde yaşayan işçiler bir araya gelerek holdingin İstanbul Levent'teki binasının önünde eylem yapmaya karar verdi. İşçiler patronlara, “Elinizi vicdanınıza koyun. Vicdan var mı vicdan...” diye sorarken sendika ise yetkililere çağrıda bulundu.

'ÇOCUKLARIMIN GELECEĞİNİ KURTARACAKTIM...'

25 aydır tek kuruş maaş alamadığını söyleyen işçilerden biri Ali Bahri Öksüz. Kendisi 41 yaşında ve aylarca Cezayir'deki Orgula şantiyesinde çalıştı. Öksüz şunları anlatıyor: “Hakkını alamamanın bir tarifi yok. Dünyada en değerli şey alın teriyle kazanılan para. Çalışıp hak edilen parayla evine gidip aşını yiyeceksin, o ne kadar güzel bir aştır. Çünkü alın teri... Biz alın terimizle kazandığımız paramızı alamadık.”

İşçiler şirket önünde eylem başlattı

Öksüz 37 yaşına kadar şehir dışına bile çıkmadığını, ailesine bakabilmek için Cezayir'de çalışmak zorunda kaldığını anlatıyor. Ancak Öksüz, Cezayir'e gittiği için ailesine zarar bile verdiğini bile söylüyor: “İki tane çocuğum var dedim, sıkıntılardan kurtulmak için yurtdışında çalışmaya gittim. 2 yıl boyunca sorunsuz bir şekilde maaşımı aldım. Ama sonrasını anlatmaya gücüm yetmiyor. Çok büyük bir merhametsizlik yaptılar. 50 derecede açık alanda sıcakta çalıştık. O hak edişimizin parasını alamamak... Kimse bu duyguyu yaşamasın. Sözde yurtdışında çalışarak çocuklarımın geleceğini kurtaracaktım ama çocuklarımın psikolojisini bozdum, evime ekmek bile alamadım. Ateşin içerisine düşmüşüz. Patrona sesleniyorum: Elini vicdanına koy Coşkun Yılmaz! Bütün ödemelerimizi yapın! Bu kadar vicdansız ve merhametsiz olacağınızı düşünmüyorum. Bizim paramızı ödeyin başka bir şey istemiyorum.”

'DİĞER ÜLKE VATANDAŞLARI PARALARINI ALDI ÇÜNKÜ...'

Aylardır maaş alamayan işçilerden biri de Atasoy Bilgin. 2017 yılından bu yana Kayı İnşaat'ta çalışan Bilgin şunları söylüyor: “2018 Temmuz ayına kadar maaşlarımızı gecikmeli aldık. 2018 ekim ayından sonra hiçbir şekilde maaş alamadık. Ben 8 aydır maaş alamıyorum, arkadaşlarım 15 aydır alamıyor. Avans niteliğinde 100 dolar veriyorlardı, 'maaşlarınızı yatıracağız' dediler hepsi yalan çıktı. İnsanlara 2018 Mart ayından sonra 'kalan paralar 10 taksitle ödenecek' denildi. İnsanlar paralarını almaya bekledi ancak hiçbir ödeme yapılmadı. Şimdiye kadar iyi niyetle çözülmesi için mücadele ettik ancak şirketin kurucusu Coşkun Yılmaz parasını kaçırma yoluna gitti. Böyle yaparak suç işliyor. İşin sonunda bizi çaresiz bırakıp kendi merhametine muhtaç bırakmaya çalışıyor. Biz kimseden ricayla bir şey istemiyoruz. Alın terimizin karşılığını istiyoruz.”

Bilgin, yurtdışında birlikte çalıştıkları diğer ülkelerdeki işçilerin paralarını aldıklarını söylüyor. Türkiye vatandaşı olarak paralarını alamamanın nedenini yetkililere bağlayan Bilgin bunu da şöyle açıklıyor: “Şirkette çalışan Pakistanlılar, Vietnamlılar paralarını aldılar. Çünkü kendi devletlerinin bakanları araya girdi. Böylece anlaşma yapıldı ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bizim işimizi çözmediler. Yetkililer seyretmekten başka bir şey yapmadı. Çalışma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı olaya müdahale etmeli. Sesimizi duysunlar.”

İNŞAAT SEN: BAKANLIKLAR HEYETİMİZLE GÖRÜŞSÜN

İnşaat Sen Örgütlenme Sekreteri Nurseli Gözüaçık, işçilerle birlikte yürütecekleri yol haritası için şu bilgileri paylaştı: “İşçiler birliğinden, sendikasından ve örgütlülüğünden aldığı güçle çok büyük bir irade ortaya koyuyor. Bugün eylemlerimizin ikinci haftasına girdik. İnşaat-Sen olarak tüm bu süreci işçilerin inisiyatifinde ilerletiyoruz. Her kararı birlikte alıyoruz. Öncelikle Kayı İnşaat işçileri hak edişlerini alana kadar eylemlerimiz sürecek. Ortada Kayı İnşaat patronu Coşkun Yılmaz tarafından yapılan büyük bir hak gaspı var. İlgili bakanlıkların sorumluluk alması gerekiyor. Dışişleri Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, Şehircilik Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı da Kayı İnşaat işçilerinden sorumludur. Çünkü hala Coşkun Yılmaz’ın bu bakanlıklarla ilişkileri sürüyor. İşçi alacakları konusunda kötü niyetli davranan bu müteahhitten hakkımızı almamızın koşullarını birlikte oluşturmak zorundayız. İşçilerin hak edişlerini alması için bakanlıkların heyetimizle görüşmelere başlamasını istiyoruz.”

'BU PARÇALI HUKUK OYUNUNU BOZACAĞIZ'

Şirketin patronuna da seslenen Gözüaçık sözlerini şöyle sürdürdü: “Kayı İnşaat işçileri bugüne kadar birçok avukat arkadaşımızla beraber hukuku işletmeye çalışmış. Birçok farklı yolun denendiğini gözlemliyoruz. Ancak henüz hakları olan alacaklar ne yazık ki tahsil edilememiş durumda. Coşkun Yılmaz kurduğu tabela şirketleri, ticari olarak yürüttüğü tüm usulsüz süreci gölgelemek için kullanıyor. 10’dan fazla şirkete sahip. Yakınlarının, akrabalarının üzerine açılmış başka şirketler var. Ancak icraya konulamayan mülkleri, boşalttıkları Kayı İnşaat kasası ile Coşkun Yılmaz çok rahat. Bu yüzden kolaylıkla işçilere çözümsüzlük dayatabiliyor. Biz bu parçalı hukuk oyununu da bozacağız. Kayı İnşaat patronunun hukuk dışı tüm iş ve işlemlerinin üzerine gideceğiz. İnşaat-Sen’in gönüllü avukatlar koordinasyonu bu hafta bir açıklama yapacak. Yine bu hafta hukuki süreçle ilgili kapsamlı adımları atacak. İnşaat-Sen Kayı İşçileri Koordinasyonu olarak bu süreci hep birlikte yürüteceğiz.”