Maden İş'in madencileri hedef alan açıklamasına tepkiler büyüyor
Türk-İş'e bağlı Türkiye Maden İşçileri Sendikası'nın (Maden-İş), Soma ve Ermenek'te hakları için direnen sendikacıları provokatörlükle suçlamasına sendika ve işçilerden yanıt geldi. Bağımsız Maden-İş ve bazı işçiler, sarı sendika olarak niteledikleri Maden-İş'i eleştirdi.
Cihan Başakçıoğlu / Osman Çaklı
İZMİR - Soma ve Ermenek’te ödenmeyen maaşları ve tazminat hakları için Ankara’ya yürüyüş başlatan maden işçilerinin direnişi sürerken, Türk-İş'e bağlı Türkiye Maden
İşçileri Sendikası (Maden-İş) madencileri hedef alan açıklamalarda bulundu. Soma'daki Cengiz Topel Meydanı'nda sendika yöneticileri ile basın açıklaması yapan Maden-
İş Genel Başkanı Nurettin Akçul, sendika olarak daha çok istihdam ve yatırım için çalıştıklarını iddia ederek, Soma faciasının yol açtığı maddi manevi yıkımların telafisi için ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını söyledi. Bağımsız Maden İşçileri Sendikası'ndan cevap geldi.
AKÇUL'DAN MADENCİLERE: 'PROVOKATÖR'
Son dönemde maden işçisinin sırtından siyaset yapılmaya çalışıldığını savunan Akçul, "Maden işçisine zerre kadar hayrı olmayan, hayır tarafında bezi olmayan, kökü dışarıda isimler, seyyar provokatörler bu meydanda boy gösteriyorlar. Tek amaçları Soma hassasiyetleri üzerinden ülkeyi kargaşaya götürmek. Soma, Akhisar, Kınık, Savaştepe halkı huzur istiyor. İşsizlerine iş istiyor. İşte Türkiye Maden İşçileri Sendikası da bu uğurda tüm imkanlarını seferber ediyor. Bunu yaparken de sükunetini koruyor. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da işçilerin çıkarları neredeyse biz oradayız. Eylemse eylem hem de sonuna kadar. Yatağan'da yazılan 447 günlük direnişi de kimse unutmasın. Ama kimse bizden ülkeyi, maden işçisini zora sokacak çıkışlar beklemesin. Emekçinin sırtından siyaset yapmayı hiç beklemesin" ifadelerini kullandı.
Uyar Madencilik işçilerinin 6 yıldır ödenmeyen kıdem tazminatları için de çabalarını sürdürdüklerini iddia eden Akçul, "Bu mağduriyet her türlü istismara açık hale geldi" dedi.
'HODRİ MEYDAN'
Akçul'un açıklamalarını Gazete Duvar'a değerlendiren Bağımsız Maden İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu, 301 madencinin katledildiği madende de aynı sendikanın
hakim olduğunun altını çizerek, madencilerin Bağımsız Maden İş'e geçme tartışmaları nedeniyle paniklediklerini söyledi. Aksu, şu ifadeleri kullandı;
"Bu sendika 301 insanın öldüğü Eynez katliamında oradaki işçilerin sendikasıdır. Orada patron ve dayıbaşları üretim zorlaması yaparken iş sağlığı ve iş güvenliğini hiçe sayarak işçileri üretime zorlarken tek bir gün bu duruma itiraz etmemiş, tek bir gün işçileri üretimden kaçınmaya çağırmamış bir sendikadır. Ciner Holding Çayırhan Kömür İşletmeleri'nin muhasebe müdürüdür. İşveren vekili olarak Türkiye Maden-İş'le yapılan toplu iş sözleşmesine imza atmış biridir. Somalı değil Ankaralıdır. Dolayısıyla 301 insanın katlinden yargılanması gereken bir sendikadır. Açıklamayı yapan şahıs ise Ciner Holding'in eski çalışanıdır. Madenci değildir muhasebecidir. Zorla cebirle tehditle sendikanın önce şube başkanlığını ardından sendikanın genel başkanlığını ele geçirmiş bir şahıstır. Soma ile hiçbir ilgisi yoktur. Bin işçiyi temsilen sendikaya genel başkanlık yapmaktadır. Çağrımız şudur; banka ekstresini yayınlasın bir yıl boyunca işçi aidatlarından aldığı ücretlerin ekstresini kamuoyuyla paylaşsın. Biz korkmuyoruz. İşçiler her an Bağımsız Maden İş'e geçebilir. Büyük bir tedirginlik içerisindeler. Daha önce bize linç organize ettiler saldırdılar. Yine yapabilirler ama biz onlardan korkmuyoruz. Korksak zaten bu lafları etmeyiz. Sarı sendika tanımı evrensel bir tanımdır. Dünyanın her tarafında işverenin dediğinden çıkmayan işverenin sözünden çıkmayan sendikalara Amerika'da da İngiltere'de de Almanya'da da Türkiye'de de sarı sendika denir. Türkiye Maden İş sarı sendikadır. Uyar işçisinin yanında olduklarını söylemek zorundalar çünkü başka çareleri yok. Kazanım olacağını gördükleri zaman panik içerisinde bu kazanıma ortak olmaya çalışacaklar. Ama artık Soma'da herkes bu kazanımların hangi çaba ile hangi mücadelelerle olduğunu biliyorlar. Bağımsız Maden İş ve
yöneticilerine, uzmanlarına güveniyorlar."
Akçul'un açıklamasındaki "Seyyar provokatörler" meselesine de değinen Aksu, sendika yöneticisi Kamil Kartal ve kendisinin de Artvinli olduğunu belirterek, "Seyyarız. Bundan gocunmuyoruz. Ülkedeki bütün maden işçilerinin yanındayız ve yanında olmaktan onur duyuyoruz. Provakatör kendileridir. Hodri meydan, Soma işçilerinin karşılarına çıksınlar. İstedikleri düzlemde tartışmaya hazırız" şeklinde konuştu.
MAĞDUR MADENCİ SARIKAYA: TÜRK MADEN-İŞ PATRONU SAVUNUYOR
Akçul'un açıklamasına bir yanıt da günlerdir haklarını arayan Uyar Madencilik'te çalışan maden işçilerinden geldi. İş kazasında bacağını kaybeden ve tazminatını alamayan madenci İdris Sarıkaya da açıklamayı kınadığını vurgulayarak, şunları kaydetti;
"Bir açıklama yapmışlar. 14 yıllık bir mağdur madenciyim. Bu sendika bu güne kadar bize bir çözüm yolu önermiş mi? Artık aldatmacayı bıraksınlar. 14 yılı bitirmiş bir madenci ve yüzde 48 engelli olarak, bana şimdiye kadar ne faydaları dokunmuş? Bir gün gelip de ziyarette mi bulunmuşlar, bir sağlık giderimi mi karşılamışlar, ne yapmışlar ne faydası olmuş şimdiye kadar. Aynı kazada gözlerini kaybeden bir arkadaşım var ona da bir faydaları dokunmadı. Biz provokatör değiliz. Bağımsız Maden İş'in geçen sene Kırkağaç'ta başlattığı direnişte Soma Maden işçilerinin sorunlarını çözüldü. Bu süreçte bizi bir kez arayıp sormadılar. Bu açıklamayı da kınıyorum. Sendika işçiyi mi savunacak, yoksa patronu mu? Bunlar patronu savunuyorlar. Ben yıllardır yatağa mahkûm kalmış ve ömür boyu engelli kalacak bir şahıs olarak bugüne kadar bu sendikanın bir faydasını görmedim. Bizim elimizden tutup bize önderlik yapıp sorunumuzu çözüme kavuşturmaya çalışan Bağımsız Maden İş sendikasına yönelik yapılan açıklamayı kınıyorum. Biz cebimizden para verip ambulans kiraladık tedavilerimizi yaptırdık. Hani bu sendika o zaman neredeymiş? Şimdi gün yüzüne çıkıyorlar. Bağımsız Maden İş Sendikası'nın sorunu çözmesine ramak kala böyle bir açıklama yapıyorlar kınıyorum."