Maden Mühendisleri Odası: Doğal kaynaklarımız ve enerji imtiyazları yabancı şirketlere devredilemez
Maden Mühendisleri Odası, Meclis'e Birleşik Arap Emirlikleri ile imzalanan 'Enerji ve Doğal Kaynaklar Alanında Strateji Ortaklık Çerçeve Anlaşması'nı onaylamaması için çağrı yaptı.
DUVAR - TMMOB Maden Mühendisleri Odası, Meclis'e Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında imzalanan 'Enerji ve Doğal Kaynaklar Alanında Strateji Ortaklık Çerçeve Anlaşması'nı onaylamaması için çağrı yaptı.
Maden Mühendisleri Odası'ndan yapılan açıklamada, anlaşmanın Türkye'nin egemenlik haklarını ihlal edici nitelikte olduğu belirtilerek şu ifadelere yer verildi.
"Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşik Arap Emirlikleri Hükümeti Arasında Enerji ve Doğal Kaynaklar Alanında Strateji Ortaklık Çerçeve Anlaşması TBMM Tarafından Onaylanmamalıdır.
Cumhurbaşkanı tarafından 19.07.2023 tarihinde Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) yaptığı ziyarette imzalanan anlaşmalar arasında yer alan "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşik Arap Emirlikleri Hükümeti Arasında Enerji ve Doğal Kaynaklar Alanında Strateji Ortaklık Çerçeve Anlaşması" onaylanmak üzere TBMM Başkanlığına sunulmuştur.
BAE ile yapılan anlaşma ülkemizin egemenlik haklarını ihlal edici niteliktedir. BAE'nin kârlı bulması halinde sadece finansman temin etmesi vaadi karşılığı; ülkemiz için stratejik öneme sahip doğal kaynaklar veya elektrik üretim sahaları öncelikli olarak BAE şirketlerine tahsis edilecektir. İmzalanan bu anlaşma ile önemli kamu zararları oluşabilecektir. Bu nedenle TBMM'nde temsil edilen tüm siyasi partilere Cumhurbaşkanlığı tarafından imzalanan anlaşmayı onaylamama çağrısında bulunuyoruz.
İmzalanan anlaşma ile;
2.500 MW kapasiteli deniz üstü rüzgâr enerjisine dayalı elektrik üretim sahası
2.000 MW kapasiteli pompaj depolamalı HES projeleri,
3.000 MW kapasiteli batarya depolamalı RES ve GES projeleri,
5.000 MW yeşil hidrojen veya amonyak üretim projesi,
3.000 MW doğalgaz santralı projesi,
3.000 MW yerli kömür santralı projesi,
6.000 MW nükleer santral projesi,
Olmak üzere toplam 24.500 MW kapasiteli güç ulusal mevzuatımıza aykırı olarak kapitülasyon niteliğinde BAE şirketlerine sunulmaktadır. Stratejik bir alan olan enerji sektörünün toplam kurulu gücümüzün yaklaşık yüzde 23'üne denk gelen kapasitesinin bu şekilde devredilmesi kamusal zararla birlikte ileriki süreçlerde önlenemeyen önemli sorunlara neden olabilecektir.
Söz konusu anlaşma ile enerji yönetimi önce 3 ay içinde teklif edeceği projeleri belirleyerek BAE yönetimine iletecek, teklifin akabinde BAE şirketleri teklif edilen projeleri 18 ay süre ile inceleyecek ve ilgilendikleri projeler için finansman dahil yapım tekliflerini sunacaklardır. Bu süre içinde BAE tarafına önerilen tüm projelerin sahaları diğer şirketlerin erişimine kapalı olacaktır. Bu koşullar; BAE şirketlerine tanınmış özel imtiyazlar olup adeta bir kapitülasyon niteliğindedir.
İmzalanan anlaşmayla, finansman bulma adına, önümüzdeki dönemde başka ülkelerle benzer anlaşmalar yapılmasının da önü açılacaktır. Finansman bulma adına stratejik bir öneme sahip olan enerji alanının yabancı tekellerin ve sermayenin kullanımına sunulması önemli sorunlara neden olacağı için kabul edilebilir değildir.
Milyonlarca yılda oluşan ve yenilenemeyen doğal kaynaklarımızın gerçek sahibi halkımız olup, söz konusu kaynaklarımız toplum yararı doğrultusunda değerlendirilmelidir. Cumhuriyetin 100. Yılında, Cumhuriyet ile kurtulduğumuz kapitülasyonları hatırlatan uluslararası ikili anlaşmalarla stratejik öneme sahip doğal kaynaklarımızın ve elektrik üretim imtiyazının yabancı ülke şirketlerine sunulması kabul edilemez.
Tüm bu nedenlerle "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşik Arap Emirlikleri Hükümeti Arasında Enerji ve Doğal Kaynaklar Alanında Strateji Ortaklık Çerçeve Anlaşması" TBMM tarafından kabul edilmemelidir."