Madencilerin eylemi 2. gününde: Varlık satışına hayır
Çayırhan Termik Santrali'ni özelleştirme çabalarına karşı kendilerini madene kapatarak direnişe geçen 500 işçi talepleri kabul edilmezse açlık grevine başlayacaklarını açıkladı.
ANKARA - Ankara Nallıhan’da bulunan Çayırhan Termik Santrali madencilerinin, özelleştirilmeye karşı başlattığı eylem ikinci günü geride bıraktı. Kendilerini madene kapatan 500 işçi talepleri kabul edilmezse açlık grevine başlayacak.
İŞCİLER İŞSİZ KALMA ENDİŞESİ YAŞIYOR
Santralin bir buçuk ay önce başlayan özelleştirme sürecinde ihale başvuruları 4 Aralık’ta sona erecek. Özelleştirme ihalesi şartnamesinde kendi haklarına dair hiçbir madde olmadığını söyleyen işçiler, hem işsiz hem de evsiz kalma endişesi taşıyor.
500’e yakın işçi talepleri kabul edilinceye kadar madenin içindeki bekleyişlerini sürdüreceklerini ifade etti. Yüzlerce işçi ve aileleri de madenin dışında eylemlerine devam edeceklerini söyledi.
‘TALEPLER KABUL EDİLMEZSE AÇLIK GREVİNE BAŞLAYACAĞIZ’
Madenin içerisinden bir video ile dışarıya seslenen madenciler, gerekirse açlık grevine gideceklerini duyurarak, "Biz Bartın, Zonguldak, Karabük, Samsun, Ereğli, Sinop gibi illerden gelip Çayırhan’da çalışan gurbetçileriz. Hepimiz gurbetçiyiz. Devletimiz için bu zamana kadar alnımızın akıyla görevimizi yerine getirdik” açıklamasında bulundu.
DESTEK ZİYARETLERİ SÜRÜYOR
Eylemin ikinci gününde maden işçilerine destek de büyüdü. Sivil toplum kuruluşları, siyasi parti temsilcileri, belediye başkanları ve emek meslek örgütleri gün boyu maden sahasını ziyaret ederek işçilerle görüştü. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu da madencilere destek ziyaretinde bulundu.
SONSUZA KADAR DEVREDİLECEK BİR VARLIK SATIŞI
Madencilere destek için Çayırhan Termik Santrali'nde bulunan CHP Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Çayırhan Termik Santrali ve maden sahasının daha önce Türkiye Kömür İşletmeleri tarafından işletilirken 2000 yılında Ciner Holding’e devredildiğini, 2020 yılının haziran ayında da süre dolduğu için tekrar devlete devredildiğini hatırlattı. Yavuzyılmaz, “Bu maden sahası tekrar özelleştirilmek isteniyor. Ancak bu kez santral, lojmanlar, arsası, arazisi varlık satışı yöntemiyle bir daha devlete devredilmeyecek şekilde, sonsuza kadar ihale edilmek, devredilmek isteniyor. Ayrıca kömürün kaynağının bulunduğu ikinci ruhsat sahası da bir şirkete aktarılmak isteniyor" dedi.
'VERİMLİ VE KAR EDEN BİR SANTRAL PEŞKEŞ ÇEKİLMEK İSTENİYOR'
İşletmenin sadece lojmanının 800 konuttan oluştuğunu, santralin yılda 3 milyar liralık elektrik ürettiğini, maden sahası da dahil edildiğinde yıllık 10 milyar dolar kar ortaya çıktığını kaydeden Yavuzyılmaz, “Buradaki ihale bedelinin en az 700 milyon dolardan başlaması gerekiyor. Verimli ve kar eden bir termik santral ve maden sahası. Ama görünen o ki esas amaç peşkeş çekmek” diye konuştu.
'İŞÇİ KİMSENİN OYUNCAĞI DEĞİL'
Özelleştirme sürecini eleştiren Yavuzyılmaz, “Özel şirkete yok pahasına devredip işçiye kapıyı gösterecekler. Bu ihale yapılırsa işçileri sürekli tehdit altında tutacaklar. İtiraz edeni kapının önüne koyacaklar. İşçi kimsenin oyuncağı değil” dedi.
'BU ÖZELLEŞTİRME ÇEVRE İLÇELERİN TAPUSUNU SİZE VERİYORUZ DEMEK'
EMEP Milletvekili Sevda Karaca da yapılan özelleştirmenin ‘Bu maden sahasının sınırlarında olduğu bütün ilçelerin tapusunu size veriyoruz, ne yaparsanız yapın’ anlamına gelen bir özelleştirme olduğunu söyledi.
'YERLİ MİLLİ HİKAYESİNİN KOCA BİR YALAN OLDUĞU GÖRÜLDÜ'
Karaca, “Yerlilik millilik laflarıyla buradaki işçilerin çoğunun oylarını almış olanlar bu özelleştirmeyle beraber yerli milli hikayesinin koca bir yalan olduğunu gösteriyorlar” dedi. Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülke ülke gezerek toplamaya çalıştıkları para gelmeyince bu özelleştirmelerle peşkeş çektikleri patronlara teşvikler dağıtarak kasayı boşaltacaklar. Olan işçilere, üç kuşaktır bu madenden geçinen işçi ailelerine, bu kentlerdeki esnafa, halka olacak.”
‘BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR’ DEDİK VE BURADAYIZ'
Maden işçisi Ferhat Gideroğlu yaşanan sürece tepki gösterdi, “Bu duruma gelmek bizim için üzücü. Ailelerimiz de üzülüyor, biz de üzülüyoruz, işimizi kaybetmekten endişe ediyoruz. Çok emek verdiğimiz bir iş. Emeğimizin, alın terimizin karşılığını alıyorduk. Ama şimdi ileride ne olacağını hiç bilmiyoruz. O yüzden ‘Birlikten kuvvet doğar’ dedik ve buradayız, gücümüzü göstereceğiz Allah’ın izniyle” dedi.
‘VARLIK SATIŞINA ‘HAYIR’ DEMEK İÇİN BURADAYIZ’
“Varlık satışına hayır” demek için eylemde olduklarını anlatan maden işçisi Ercan Uzun ise, “4 Aralık’a kadar ihale başvuruları devam ediyor. Ama şartnamede işçilerle alakalı hiçbir şey yok. O yüzden buradayız. Direnişimiz devam edecek” diye seslendi.
'EMEK VAR BURADA, BUNU KAYBETMEK İSTEMİYORUZ’
Alınan kararın geri alınmasını isteyen Ali Saraç ise şunları söyledi: ”630 MW gücünde bir santralimiz var, bu santrale kaynak sağlayan maden ocaklarımız var. Şu andaki şartlardan memnunuz. Özelleştirme ve varlık satışı istemiyoruz. İşçi arkadaşlarımız hak kaybına uğrayabilir, işten çıkarılabilir, lojmanlarından çıkarılabilir. Burada Türkiye’nin her yerinden arkadaşımız var. Kardeşçe, birlik içinde çalışıyoruz. Yer altından kömür karasıyla, terle çıkıyoruz. Emek var burada. Bunu kaybetmek istemiyoruz. Devlet büyüklerinden geri dönüş bekliyoruz.”
’KAR EDEN İŞLETMEYİ SATMAYIN’
Kar eden bir işletmenin özel bir şirkete devredilmesini istemediklerini anlatan işçi Erdem Özkurt, "Buradan olumlu bir sonuç almak için mücadele ediyoruz. Biz işten çıkarılacağız özelleştirme olunca. Burayı alan şirketin bizi işe alıp almaması tamamen şirketin inisiyatifinde. Çalıştırıp bizi sonra çıkartabilir de. Buradaki arkadaşlarımız çok deneyimli. En yenisi 8-9 yıllık madenci. Ayrıca burası kar eden bir işletme. Satışın durdurulmasını istiyoruz" dedi.