Marmara Denizi'nde balıklara denizanası tehdidi
Marmara Denizi'nde 20 yılda 20 ila 30 yeni denizanası türü tespit edildi. Denizanaları besin rekabetine girdiği için balık stokları üzerinde tehdit oluşuyor.
DUVAR - İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, Marmara Denizi'nde son 20 yılda 20 ila 30 yeni denizanası türü tespit ettiklerini, besin rekabetine girdikleri için balık stoklarının üzerinde olumsuz etkilerinin olduğunu söyledi.
AA'nın haberine göre denizanalarının, denizdeki sıcaklık ve tuzluluk gibi değişimlere tahammüllerinin yüksek olduğunu vurgulayan Okyar, "Plankton ve zooplankton ile beslendikleri için denizanaları için yoğun bir besin söz konusu. Baskı yaratabilecek canlılar da insan aktivitelerinin etkileriyle ekosistemden çekildi, rekabet edebileceği bir canlı bulunmuyor" dedi.
Her canlı gibi denizanalarının da ekosistemde rolünün olduğuna işaret eden Okyar, "Bunların üzerinden beslenen canlılar da var, en çok bilineni deniz kaplumbağaları. Bunun dışında ekosistemde 120'nin üzerinde balık, denizanası üzerinden besleniyor, besin zincirinde yeri var. Sardalya, kılıç balığı, çaça balığı, üreme döneminde denizanaları üzerinden besleniyor. Yunuslar, yavrularını eğitmek için denizanalarını kullanıyor ancak bu balık türlerinin ve deniz kaplumbağalarının sayısında büyük bir azalma var" değerlendirmesinde bulundu.
Denizanası popülasyonunun artmakta olduğunu ifade eden Okyar, bunun nedenlerine ilişkin şu bilgileri verdi:
"İklim değişikliği söz konusu, kuraklık yaşıyoruz. Nehirlere kurulan barajlarla denizler, nehirlerle yenilenme özelliklerini kaybetti. Denizlere azot, fosfor gibi evsel, endüstriyel, tarımsal atıkların girdisi artmış durumda. Küresel ısınmaya bağlı olarak denizlerde 'doğal bariyer' diye adlandırdığımız sıcaklığın, kuzeye doğru genişlemesiyle birlikte, sıcaklıkla sınırlandırılmış canlılar da daha fazla kuzeye doğru göçmeye başladılar. Diğer yandan aşırı avcılık söz konusu, çok güçlü donanımlara sahip endüstriyel balıkçılığımız var ve av sezonunda denizanası üzerinden beslenen balıkları avlıyorlar. Kıyılardaki insan kaynaklı, tahta, beton gibi yapılar, suların kendini yenilemesini engelliyor ve denizanası larvaları bu gibi sert zeminlere sabitlenerek popülasyonlarını geliştiriyorlar."
Okyar, denizlerdeki plastik kirliliğinin denizanalarının popülasyon artışının nedenlerinden biri olduğuna dikkati çekti.
Plastiklerin denizanalarının hem kendilerini sabitleyeceği sert bir alan oluşturduğunu hem de normalde bulunamayacakları yerlere göç etmelerinde aktif rol oynadığını belirten Okyar, "Marmara Denizi'nin göbeğinde normalde denizanası artışı görmezsiniz, kıyısal alanlarda görürsünüz. Kıyıdaki ekosistem daha uygundur ama plastiğe kendilerini sabitleyerek derin denizlere de yayılmaya başladılar" diye konuştu.