Masal değil gerçek: Durmayın, göğe bakalım!
Sistemin içinde sisteme eleştiri yapan “Don’t Look Up”, Netflix’in çok iyi değil ancak iyi yapımlarından biri. Dünyanın sonu gelse nasıl mı olurdu? Aynı böyle olurdu...
Yönetmenliğini "The Big Short" ve "Vice" filmleriyle tanınan Adam McKay'in üstlendiği, başrollerinde Jennifer Lawrence ve Leonardo DiCaprio'nun yer aldığı "Don't Look Up" filmi geçtiğimiz günlerde Netflix’te izleyicilerle buluştu.
Film, Kate Dibiasky adlı gökbilim doktora öğrencisinin bir kuyruklu yıldız bulmasıyla başlıyor. Kate büyük bir heyecanla hocası Dr. Mindy’ye bulduğu yıldızı gösteriyor ancak belirli hesapların ardından bu kuyruklu yıldızın dünyaya doğru geldiği ve dünyanın yaklaşık 6 ay ömrü kaldığı ortaya çıkıyor. Haliyle Dibiasky ve Mindy hemen Amerikan başkanıyla görüşmeye, oradan da haberleri eğlenceyle sunmayı huy edinmiş bir haber programına götürülüyor. Dibiasky hem Amerikan başkanının yanında hem de programda sözleri dikkate alınmayınca kelimenin tam anlamıyla ‘deliriyor’. Dr. Randall’ın Dibiasky’nin yanında sakin kalmasıyla da Dibiasky histerik kadın ilan edilerek internet geyiklerine konu olurken, Dr. Randall da yakışıklı bilim insanı unvanına layık görülüyor.
AMERİKAN BAŞKANI DAHİL KİMSE DEVREDE DEĞİL
Ancak gezegenin sonunu getirecek büyük bir sorun olsa da Amerikan başkanı dahil kimsenin umurunda değil. Çıkarlarına göre hareket eden politikacılar, sermaye sahibi zenginler, komplo teorisyenleri, her şeyi magazinleştiren medya ve sosyal medya influencerları... Kimsenin...
“Don’t Look Up”, içinde hiciv barındıran Hollywood filmlerinden farksız. Popüler tiplemeleri de fazlaca barındırıyor içinde haliyle. Kongre seçimleri nedeniyle dünyanın sonunun gelmesini pek de umursamayan başkan, Donald Trump’ı andırıyor. Her anı TEDx konuşmasını andıran milyarder iş insanı da Elon Musk, Mark Zuckerberg, Steve Jobs ve hatta bir nebze de Jeff Bezos’u buluşturuyor kendisinde.
‘BAYATLAMIŞ’ BİR KONU
Küresel bir felaketi merkezine alan film, sosyal medya çağı, kutuplaşma, kapitalizm gibi sosyal ve politik birçok mesaj barındırıyor içinde. Bunu da didaktik öğelerin altına girmeden, mizahi ve akıcı bir dille veriyor izleyiciye. Hatta kimi kesimler tarafından biraz basit bir anlatımı olduğu nedeniyle eleştiriliyor da. Filmde basit bir dil, hatta ileri gidersek aptala anlatır gibi bir dil kullanıldığı doğru. Ancak dünyanın sonunun gelmesi konusu zaten fazlasıyla kullanılmış ve artık ‘bayatlamış’ bir konu. Bu yüzden bize bilmediğimiz bir şey de anlatmayı da vaat etmiyor film.
Filmin istediği şey izleyiciyi meraklandırmak değil bilakis ileride gelecek sahneleri de hemen tahmin edebiliyorsunuz. Yönetmen fazlaca kullandığı absürtlükle kara mizah yapıyor, bunu da gayet başarılı şekilde yapıyor. Didaktik anlatım olmadan kara mizah, hiciv yapabilmek de Adam McKay’in başarısı diyelim... Klişe olarak akıllara yer eden ‘güldürürken düşündürüyor’ felsefesini de güzelce filme yerleştiriyor McKay.
KURGU VE GERÇEKLİK ARASINDA
Peki tamam ama biz zaten verilen mesajların, yapılan tespitlerin farkında değil miyiz, aynı olayları günümüzde de yaşamıyor muyuz? Filmde karikatürize edilen karakterler ve olaylar ana haber bültenlerinde izlediklerimizin yalnızca biraz abartılmış versiyonu. Filmde kuyruklu yıldızın dünyaya çarpacağını savunan “Look Up” hareketini destekleyenler, yukarı bakarlarsa özgürlüklerinin ellerinden alınacağını düşünen “Don’t Look Up” hareketini savunanlar ve ‘kararsızlar’ yer alıyor. Son iki senedir içinde olduğumuz pandemi gerçekliğinde de aşı olup olmama arasında kalan insanlarla her gün bir arada yaşadığımız gibi... Yani ister kurgu ister gerçeklik olsun insanlar her daim ortadan ikiye bölünmek için ‘hazır ol’da bekliyor. Böylece film, hem günümüz dünyasının fazlaca içinde bir gerçeklikte hem de abartıları uçta yaşayan iyi bir kurgu arasında yerini alıyor.
YAZIK OLDU SÜLEYMAN EFENDİ’YE
Filmin kadrosuna gelelim çünkü kadro ilk görüşte ağızları açıkta bırakacak türden. Filmde DiCaprio ve Lawrence’ın yanı sıra Meryl Streep, Jonah Hill, Timothée Chalamet, Cate Blanchett, Ariana Grande, Kid Cudi, Mark Rylance, Gina Gershon, Melanie Lynskey, Ron Perlman, Tyler Perry, Himesh Patel gibi birçok isim yer alıyor. Özellikle DiCaprio’nun nöbet geçirdiği sahneler başta olmak üzere oyunculuklar yeterince başarılı. Ancak kimi sahnelerde ana konunun artık bayatlamış olması ve eleştirinin dozunun ayarlanamaması sebebiyle bu koca kadroya bakarak ‘Yazık oldu Süleyman Efendi’ye’ diyoruz içimizden.
Oyunculuklar yeterli, konu bayat da olsa izleyiciyi kendine çekmeyi başarabiliyor ancak bir sorun daha var. O da filmin süresi... Sürenin uzun tutulması filmi belli bir noktadan sonra sıkıcı kılıyor.
Filmin sonunda yer alan “Tüm dünya yok oldu ama hala sosyal medyam var” sahnesinin ardından biz de içinde yaşadığımız gezegen iklim krizi, küresel salgınlar ve savaşlarla yok olmuyormuşçasına, Netflix’i kapatıp sosyal medyayla hayatımıza devam etmek üzere story atmaya dönüyoruz. Dünyanın sonu gelse nasıl mı olurdu? Aynı böyle olurdu.
Sistemin içinde sisteme eleştiri yapan “Don’t Look Up”, Netflix’in çok iyi değil ancak iyi yapımlarından biri. Bir de son olarak... General krakerler bedava olmasına rağmen neden para istedi?...