Meclis üyesiydi, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne aday oldu

DEM Parti Diyarbakır adayı Serra Bucak, yerel seçim için halkın hazır olduğunu söyledi. Kayyımların neden olduğu tahribatı anlatan Bucak, "Halk yerel seçimleri sahipleniyor" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - DEM Parti Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayları Serra Bucak Küçük ile Doğan Hatun, seçim startı verildiğinden bu yana yoğun bir tempoda çalışıyorlar. Diyarbakır merkezde düzenlenen basın toplantılarında yaklaşık 60 sayfalık projelerini, kadın odaklı çalışmalarını tanıttılar ve mahallelerde halkla buluşmalar düzenlediler. Ayrıca deyim yerindeyse gidilmedik ilçe ve köy bırakmadılar.

Serra Bucak ile yine böyle bir toplantı sonrasında küçük bir söyleşi yapabilme olanağı bulabildim.

Bucak, esasında belediye çalışmalarına uzak sayılmaz. 2016 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne meclis üyesi olarak seçilmişti. Fırat Anlı ve Gülten Kışanak'ın danışmanlığını yürütüyordu. Belediyeye kayyım atanıncaya kadar... Sonrası malum, Fırat Anlı yurtdışında, Gültan Kışanak 7 yılı aşkın bir süredir hapishanede.

Serra Bucak ise siyasetten uzak durmadı geçen zaman için. Sosyal ve siyasal alanda çalışmalar yürütmeye devam etti. 2023 Mayıs Seçimleri'nde Yeşil Sol Parti il yönetiminde örgütlemeden sorumlu yönetici görevindeydi. Genel seçim planlamalarını yapan ve aynı zamanda sahada da bulunan bir siyasetçiydi.

Dolayısıyla şimdi yerel seçimler için bir kez daha kolları sıvamışken sahayı tanımanın, insanların beklentilerini, taleplerini bilmenin avantajına sahip.

HALK YEREL SEÇİMLERİ SAHİPLENİYOR

Genel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yorgunluğu dinmemiş, tartışmaları henüz bitmemişken yerel seçimler geldi çattı. Yerel seçim atmosferi de motivasyonu da elbette farklı oluyor ama insanlar yeniden sandığa gitmeye hazır mı acaba?

Bucak, "Bu yerel seçimlerde halkın çok daha büyük bir sahiplenmesini görüyoruz" diyor ve ekliyor: "Nereye gidersek gidelim, özellikle kırsal alanda, ilçelerde, köylerde çok ciddi bir sahiplenme var. Değişim için ciddi bir moral motivasyon var halkta. Çünkü iyi giden bir şey yok bu ülkede. Ekonomiye bakıyorsun, kötü. Siyasal meseleler kötü gidiyor. Kürtlerin talepleri yerine gelmiyor. Kürt sorununun barışçıl yoldan çözümünü talep eden bir parti var.  Buna kimse kulak vermiyor.  İktidar kulağını tıkamış.  Dolayısıyla insanlar değişime, dönüşme, Kürt meselesinin demokratik bir ortamda,  koşullarda konuşulmasına ihtiyaç duyuyor.  Bununla birlikte ekonomik sorunların çözülmesine ihtiyaç duyuyor. Bu seçim bütün bunlar için güçlü bir vesile olarak görülüyor. Bir an evvel seçim olsun, biz de irademizi açığa çıkartalım beklentisi var."

KADINLARIN VE GENÇLERİN DAYANIŞMASI

Sahada genel olarak bunları gözlemleyen Bucak, kadın dayanışmasını ise çok güzel hissettiğini ifade ediyor: "Çok muazzam hissediyorum kadın dayanışmasını, annelerin dayanışmasını, genç kızların dayanışması."

Bucak'ı bir de seçim çalışmalarında gördüğü gençler heyecanlandırıyor. Bucak, "Gençler çok fazla dikkatimizi çekiyor. Özellikle son bir yıldır bizim seçim çalışmalarımızda farklı genç simalar görüyoruz. Gençler ilgi duyuyor siyasete, bu çok umut verici bir şey" diyor.

'KÜRTÇE YENİDEN KAMUSAL ALANDA OLACAK'

Kayyımların yaptığı harcamalar, belediyeye ait taşınmazları vakıflara, başka kurumlara hibe etmesi, borçlandırması gibi konular gündemden hiç düşmüyor.

Ancak kayyımlar siyasal, kültürel, sosyal olarak ne gibi tahribatlara neden oldu?

Bu soruya, "Kayyımlar 8 yıldır ciddi tahribatlara neden oldular. Bunları her birimiz, her bir Amedli iliklerine kadar hissediyor" sözleriyle cevap veriyor.

Bucak, Kürtçenin kayyımlar tarafından belediye kurumlarından çıkarılmasına da değiniyor: "Anadilimize dair çalışmaları çok ciddi sekteye uğrattılar. 1999 yılından 2016'ya kadar 17 yıllık bir yerel hizmetler anlayışımız var bizim ve odağında anadili çalışmaları var. Anaidil kursları, anadilinde tiyatro ve sanat üretimleri  enstitülerin kurulması olsun, gerekse de 2014 yılında açmış olduğumuz anadilinde kreş çalışması olsun, ki bu bir ilkti belediyede, bunların hepsini sekteye uğrattı kayyımlar. Kayyımlar bu alanları kapattı veya içeriğini boşaltarak bu hizmeti bitirdi. Yani artık anadilde bir kreşten bahsedemeyiz. Bu saldırılar asimilasyonun da daha derinleşmesine yol açtı."

Kürtçenin ve lehçelerinin korunması ve geliştirilmesi için birim kuracaklarını söylüyor Bucak. İnsanların, örneğin gazetecilerin anadilinde haber yapmak için kurslar talep ettiğini belirten Bucak, anadilinin öğrenilmesi ve konuşulması için projeler hazırladıklarını ve bunları hayata geçirmek için çalışacaklarını vurguladı.

GENÇLER, İŞSİZLİK, GÖÇ...

Bucak, sahada seçim çalışmaları yürütürken en çok gençler için taleplerle karşılaştıklarını belirtti. Gençlerin işsizlik sorunu belediye başkanı olarak seçildiklerinde çözmeye çalışacaklarını başlıca konulardan biri. Çünkü işsiz kalan gençler memleketlerinden göç etmek zorunda kalıyorlar. Öte yandan madde bağımlılığı da gençler arasında yoğunlaşan önemli bir sorun. Aileler bu soruna da dikkat çekerek önlem alınmasını talep etmişler.

SUR YENİDEN DÜNYA MİRASI LİSTESİNE ALINACAK

Serra Bucak ile Sur ilçesi ile Hevsel Bahçeleri'ni de konuştuk. UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesinden çıkarılma tehlikesi ile karşı karşıya kalan Diyarbakır sembol alanları.

Bucak, konuyla ilgili şu bilgileri paylaştı. "Bizim dönemimizde Kültürel Varlıkları Koruma ve Turizm Daire Başkanlığımızın da doğrudan söz sahibi olduğu bir yapı vardı. Şehir plancıları, mimarlar, kültürel varlık koruma derneklerinin olduğu bütünlüklü ve geniş bir yapının koruması altındaydı bu alanlar. Kayyımlar Çevre Şehircilik Bakanlığı'na bıraktı bu alanları. Daha doğrusu kendi haline bıraktı. UNESCO ile hiçbir temas kurmayan bir yapıdan, anlayıştan söz ediyoruz. Ama UNESCO'nun aynı zamanda önerileri de var. Düzeltmeye dair, tescilli yapıların korunmasına dair yol ve yöntemlerinin güncellenmesi için. İşte tam burada büyükşehir olarak devreye gireceğiz. Derhal UNESCO ile işbirliği halinde, nereleri nasıl güncelleriz, nasıl yeniden koruma altına alırız ya da daha gelişkin korumayı nasıl esas kılarız, bunları görüşeceğiz. UNESCO'nun önerileri çerçevesinde yeniden koruma altına almak, geliştirmek ve bu süreci sürdürebilmek için canla başla çalışacağız. "

DİCLE'YE STATÜ KAZANDIRACAĞIZ

Peki Dicle? Kum ocakları, barajlar ve rant alanına dönüştürülmesi planları Dicle nehrinin de hoyrat bir zamandan geçtiğini söylemek mümkün. DEM Partili belediyenin Dicle için de projesi var mı?

Bucak, Dicle'nin Bismil ilçesine kadar uzanan 60 kilometrelik bir meselesinden söz ediyor. Bu 60 kilometrelik kısmın nehir statüsü yok. Bucak, Dicle ile ilgili şunları söyledi: "Nehir statüsü olmayınca yapılaşmaya, her türlü istismara açık maalesef. Şimdi Dicle'ye statü kazandırmaya çalışacağız. Dicle'nin nehir statüsü olursa orada yapılaşmaya izin vermeyeceğiz. Kum ocaklarının çalışmasına izin vermeyeceğiz, kirletilmesine izin vermeyeceğiz. Amed'te temiz akan ve orada hiçbir yapılaşmanın olmadığı bir Dicle olacak. İnsanların yürüyüş yapabileceği, bisiklet sürebileceği, yer yer kamp yapabilecekleri alanların olmasını sağlayacağız. Ama doğayı tahrip etmeden dönüştüreceğiz Dicle'nin çevresini."

Bucak, Dicle Vadisi ile ilgili 2015'te hazırladıkları projenin ise kayyımlar tarafından rafa kaldırıldığını hatırlatıyor. Bucak, nehrin etrafındaki bütün denetimsiz, fütursuz işgallerin de kayyımlar döneminde gerçekleştiğine dikkat çekiyor.

'O KAPI HALK İÇİN HEP AÇIK OLACAK'

Kayyım döneminde insanlar iş için bile belediyeye uğramakta imtina ediyor. Çünkü en başta almaları gereken birçok güvenlik engeli ile karşılaşıyorlar. Öte yandan atanmış bir mülki amirin yönettiği bir kurumla diyalog kurmak ne kadar mümkün olabilir ki?

Serra Bucak, "Belediyeyi aldığımızda kapısı halk için hep açık olacak" diyor. Bucak, "İnsanlar bize rahatça ulaşabilecek. O kapı sınırsız, sonsuz açık olacak. Bu öylesine bir söylem değil. Onun altını dolduracağız. Bunun için farklı mekanizmalar geliştireceğiz" ifadelerini kullanıyor.

Bucak, konuşmasında birçok projeden söz etti. Bunlardan birkaçını alt alta sıralamak istersem, şöyle:

-Kayyımların neden olduğu tahribat, çoğulcu, katılımcı bir yöntemle aşılacak.
-Elektrik mühendisleriyle birlikte güneş enerjisinin kullanılması için proje hazır.
-Kent Konseyi kurulacak ve bu konseyin içinde adalet meclisi de olacak. Bu şekilde mahallelerin sorunları kendilerine çabuk ulaşacak ve çözüm üretilecek.
-Halk toplantıları yapılacak. Bu toplantılarda hem faaliyetler anlatılacak hem de öneri ve eleştiriler alınacak.
-Turizmin gelişmesine yönelik çalışmalar yürütülecek.
-Kültür sanat alanında adımlar atılacak. Kursların yanı sıra Diyarbakır yine bir festivaller şehri olacak.
-Konservatuarlar yeniden açılacak.
-Ve Diyarbakır, elbette bir kadın şehri olacak.