'Meclis'in önceliği otizmli Berat değil, mafya babalarını hapis hayatından kurtarmak oldu'

Down sendromlu ve otizmli bireylerin sorunlarına ve çözüm önerilerine ilişkin hazırlanan araştırma raporu, TBMM Genel Kurulu'nda görüşüldü. AK Partili Kemal Çelik, çalışma kapsamında “Kolaylaştırıcı kişi uygulaması hayata geçirildi, otizm dairesini kuruldu” derken, CHP Milletvekili Çetin Arık, raporun bir sene sonra görüşülmesini eleştirdi, “Meclis'in önceliği otizmli Berat değil, mafya babalarını hapis hayatından kurtarmak oldu” dedi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA- Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda down sendromu, otizm ve diğer gelişim bozukluklarının yaygınlığının tespiti ile bireyler ve ailelerin sorunlarını ve çözümünü araştıran komisyon raporunun geneli üzerinden yapılan görüşmeler tamamlandı.

Siyasi parti temsilcilerinin konuya ilişkin söz aldığı genel kurulda Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) adına konuşan Kemal Çelik, söz konusu raporu uyum ve mutabakat içerisinde tamamladıklarını kaydederek, “Hiçbir muhalefet şerhi olmadan ittifak içinde bir rapor hazırladık. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15'ini engelli bireyler teşkil etmektedir. Ülkemizde ise bu oran yaklaşık yüzde 13 civarındadır. Engelli bireylerin önemli bir kısmını da maalesef komisyonumuz çalışmasında yer alan otizm ve down sendromlu olan bireyler oluşturmaktadır. Çalışma kapsamında bakanlıklarımızı ziyaret ederek sorunları ve çözüm önerilerini bizzat ilettik. Milli Eğitim Bakanlığımız, kolaylaştırıcı kişi uygulamamızı hemen hayata geçirdi, Sağlık Bakanlığımız da şu an da bir otizm dairesini kurmuş oldu. Bu bizim komisyonumuzun bir çıktısı diyebiliriz. TBMM bünyesindeki önerimiz de engellilere ilişkin daimi bir ihtisas komisyonun kurulması gerektiğini ifade ediyoruz” dedi.

'PANDEMİ DÖNEMİNDE ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLERE VE AİLELERİNE DESTEK VERİLDİ'

Çelik, pandemi döneminde de yapılan uygulamalardan bahsederek, “Bireysel hizmet danışmanlığının da kurulması gerektiğine inanıyoruz. Bu sağlık kurulu raporlarının daha kısa süreli çıkarılmasına ilişkin düzenlememiz olacak. Pandemi döneminde kısıtlamaların hemen ardından özel gereksinimli bireylere ve ailelerine ekonomik destekler, uzaktan eğitim gibi konularda kolaylıklar sağlanmıştır. Kamuda ve özel sektörde otizm ve bakıma muhtaç çocuğu olan ebeveynlerden en az bir tanesini izinli sayılması sağlanmıştır” diye konuştu.

'ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLER VE AİLELERİ EVLERİNDE HAPİS HAYATI YAŞIYOR'

CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, otizmin görülme sıklığının her geçen yıl arttığına dikkat çekerek, “1980'li yıllarda her 2 bin 500 çocuktan biri otizmli doğarken, bugün her 54 çocuktan biri otizmli doğmaktadır. Peki, her 54 çocuktan biri otizmli doğuyorken biz bu çocukları neden göremiyoruz. Siz otizmli Berat'ı annesinin elinden tutup sokakta yürüdüğünü göremezseniz. Çünkü henüz 8 yaşında olan Berat, evinin balkondaki demir parmaklıklar ardında hapis hayatı yaşıyor. Bu çocuklar ve aileleri evlerinde hapis hayatı yaşıyor. Çünkü toplum otizmi bilmiyor, ailelerini ve onları dışlıyor. Bakın Aksaray’da bir muhtar adayı kaynaştırma eğitimi alan bu çocukları okuldan artıracağım diye oy istiyor ve kazanıyor. Toplum Beratların farkında değil ama gazi meclisimiz de farkında değil. Komisyon raporunun üzerinden bir yıl geçti ve ancak bugün görüşebiliyoruz. Üzülerek söylüyorum Meclis'in önceliği Berat değil de mafya babalarını hapis hayatından kurtarmak oldu” ifadelerine yer verdi.

'HAFTADA 40 SAAT EĞİTİM ALMASI GEREKEN ÇOCUKLAR AYDA 12 SAAT EĞİTİM ALABİLİYOR'

Otizmin bilinen en önemli ilacının eğitim olduğuna vurgu yaparak, “Bu çocukları hayatta tutabilmek için erken başlanan, kesintisiz, haftada en az 3 saat süren nitelikli eğitim almaları gerekiyor” diyen Arık, şunları söyledi:
“Eğitim her çocuğun anayasal hakkıdır ama otizmde, down sendromunda haktan öte ilaçtır, tedavidir, tek çaredir. Bu çocukların almaları gereken eğitim haftada 40 saat olması gerekiyor ama aldıkları eğitim ayda 12 saattir. Normal gelişim gösteren çocuklara haftada 40 saat eğitim desteği verirken, tek ilacı eğitim olan bu çocuklara ayda 12 saat eğitim vermek reva mıdır? Şimdi otizmli Berat’ın neden kafes hayatı yaşadığını anlayabiliyor musunuz? Ülkemizde özel eğitimde hem kadro hem de donanım anlamında çok ciddi eksiklikler mevcut. Bu çocukların eğitimini özel eğitim öğretmeni olmayan, 1 aylık sertifika programı ile uzman eğitici unvanı almış kişiler yapıyor. Hatta itfaiye mezunları, bahçe bitkileri mezunları isterse bu çocuklarımıza ders verebiliyor. Sayın Milli Eğitim Bakanı pandemi sürecinde uzaktan eğitim ile sertifika almanın yolunu açtı. Gelin bu ucuz iş gücü sertifika sevdamızdan vazgeçelim. Bu karar özel gereksinimli çocuklarımızın gözden çıkarılması anlamına gelir. Hani 3 Aralık 2016 yılında resmi gazetede yayımlanan bir otizm eylem planımız vardı, ne oldu? Üzerinden bin 547 gün geçti, Beratlar hâlâ kafeste.”

AİLELERİN TALEPLERİ: OTİZMLE İLGİLİ BİLİM KURULU KURULMASINI ÖNERİYORLAR

CHP’li Arık, ailelerin söz konusu rapordaki önerilerin hayata geçirilmesini beklediklerini belirterek, “Özel eğitim kanunun çıkartılmasını ve çıkartılacak kanunların da Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi maddelerinin esas alınmasını istiyorlar. Cumhurbaşkanlığı bünyesinde otizmle ilgili bilim kurulu kurulmasını öneriyorlar. Kendilerine düzenli psikolojik destek verecek aile destek birimlerinin kurulmasını talep ediyorlar. Çünkü otizmli çocuğu olan ailelerde boşanma oranı yüzde 80. Aileler yaşam merkezleri istiyorlar. Eğitim masrafları, sağlık giderleri düşünüldüğünde evde bakım maaşının en az asgari ücret düzeyine çıkarılmasını bekliyorlar” ifadelerine yer verdi.

'ÖZEL GEREKSİNİMLİ ÇOCUKLAR İLKOKULDAN SONRA OKULDAN MAALESEF Kİ AYRILIYORLAR'

İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, “Türkiye’de 0–18 yaş arası 352 bin otizmli çocuk eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlerden yararlanmak için bekliyor. Eğitime erişebilen çocuk sayısı yaklaşık 29 bindir. Bu çocuklar bugün ayda 10 saat eğitim alabiliyorlar. Oysaki dünyada haftada 40 saat eğitim veriliyor. Okula kayıt oranlarına bakıldığında ilkokuldan sonra okuldan maalesef ki ayrılıyorlar. 2020 yılı Milli Eğitim istatistiklerine bakıldığında öğrenci sayıları anaokulu ve ilköğretimde 344 binken, ortaöğretimde 81 bine düşüyor. Çünkü sistemi oturtamamışız. Bu bireylerin eğitimin kolaylaştırılması için gölge öğretmenlere ilişkin çok büyük sorunlar var” dedi.

'PANDEMİ DÖNEMİNDE BU ÇOCUKLARIN EĞİTİMLERİ SÜRDÜRÜLMELİ'

MHP Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan da özel gereksinimli bireyler için yapılacak bir yasal düzenleye destek vereceklerini belirterek, şu önerilerde bulundu:

“Türkiye’de SGK’nın yükü çok büyük. 83 milyon kişinin sağlık harcamalarını finanse ediyor. Ancak özellikle bu kişilerin tedavi ve takiplerinde SGK’nın ayrıcalık göstermesini istiyorum. Katkı payı uygulamaları tedaviden yararlanmayı zorlaştırıyor. En azından bu çocuklar için bunu kaldıralım. Bu çocuklar için eğitim bir nevi tedavidir. O yüzden özel eğitim kurumlarını ve öğretmen donanımını artırmamız lazım. Özel eğitimi durdurmak çok daha büyük sıkıntılara yol açıyor. Bu yüzden pandemi döneminde tüm önlemleri alarak eğitimin sürdürülmesi lazım. MHP olarak bu konuda yapılacak yasal düzenlemelere de var olduğumuzu belirtmek istiyorum.”

'ANA DİLİ KÜRTÇE OLAN BİR ÖZEL GEREKSİNİMLİ YURTTAŞ BU GEREKSİNİMİ NASIL KARŞILAYACAK'

Özel gereksinimli birey için kapsayıcı eğitimin önemine dikkat çeken HDP Hakkâri Milletvekili Sait Dede ise “Peki bu şartlar altında ana dili Kürtçe olan bir özel gereksinimli yurttaş bu gereksinimi nasıl karşılayacak. Evde, sokakta, mahallede Kürtçe konuşan ama okula geldiğinde farklı bir dille karşılaşan birey nasıl eğitim alacak. Anadil, çocuğun kendisini ifade etme ve kavramları anlamlandırma açısından son derece önemlidir. Bireyler dış dünyayı dil aracılığıyla anlıyorlar. Bu bakımdan bireylerin kendi anadilinde eğitim almalarına karşı kendi anadili olmayan bir dille eğitim almaları gelişimlerini de zorlamaktadır. Çözüm sadece bakanlıklarda değil, çözüm farklılıkların bir arada yaşayabildiği toplumsal bir yapıdadır” diye konuştu.