Mehmet Müezzinoğlu'nun hastanesinin başhekimi, Fırat Sarı ile anlaşmayı anlattı

Yenidoğan çetesi davasının ikinci duruşmasında Mehmet Müezzinoğlu’na ait Avcılar Hospital'in Başhekimi Fetin Rüştü Yıldız Fırat Sarı ile yapılan hasta anlaşmasını anlattı ve sorun olmadığını söyledi.

Google Haberlere Abone ol

İSTANBUL - Çok sayıda özel hastanede bebek ölümleriyle gündeme gelen yenidoğan çetesinin yargılanmasının ilk duruşması, Bakırköy 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 6 günlük sorgulamanın ardından geride kaldı. İkinci duruşma ise bugün başladı.

‘ÖLECEĞİNİ BİLİYORDUK’

Yargılama tutuksuz sanıklarla devam ediyor. Sanık Ecem Koç, ilk olarak savunma gerçekleştirdi. Koç, iddianamede Halime Alkari bebeğin ölümünden sorumlu tutuluyor. Hakkındaki iddiaları reddeden Koç'a ait bir tape bulunuyor. O da Fırat Sarı ile aralarında geçen bebeğin eks olmasıyla ilgili olan konuşma. Reyap Hastanesi’nde hemşire olan Koç, Fırat Sarı’yı yaklaşık 2 yıldır tanıdığını anlattı.

Halime bebeğin ölümüyle ilgili Koç, savunmasında şunları kaydetti: “Bebek, anne karnında oksijensiz kalmış. Tekirdağ Şehir Hastanesi’nden kendi ambulanslarıyla sevk ediliyor. 55 gün gün tüm çabalarımızla baktık. Tüm yaşam hizmetlerinin hepsini gerçekleştirdik. Bebek birkaç gündür zaten eks durumundaydı. Öleceğini biliyorduk. Müdahale bir kişiyle yapılmaz. Doktorumuz Fırat Sarı idi.”

'POPÜLERLİĞİNDEN TANIYORUM'

Ecem Koç’un ardından bir diğer tutuksuz sanık Mehmet Salih Kara savunmaya geçti. Bağcılar ve Çam Sakura’da asistanlık yaptığını anlatan Kara, Ağrı’ya atandığını fakat mecburi hizmete gitmediğini kayda geçirdi: O süreçte iş yeri hekimliği yaptım Küçükçekmece Belediyesi’nde. Çam Sakura’dan dolayı İlker hocayı tanıyordum. Onun dışında Fırat Hoca’yı popülerliğinden tanıyorum.”

Kara’nın ardından Seranay Şenkalaycı ifade için ayağa kalktı. Şenkalaycı, eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun hastanesi olan Özel Avcılar Hospital’de yenidoğan hemşiresi olarak çalıştığını anlatarak diğer çalışma yerleri hakkında sorulan soruya cevap verdi: “2016 yılında Özel Güngören’de çalıştım. 3-4 ay kadar Şişli Kolan’da çalıştım. Özel Beykent Üniversitesi hastanesinde çalıştım.”

'ŞİRKET BANA EMEĞİMİN KARŞILIĞINI ÖDÜYORDU'

Şenkalaycı, Medicense şirketinden mesai parası geldiğini aktararak, aldığı paraların emeğinin karşılığın olduğunu savundu: “Bazen 7 bin, bazen 6 bazen 3 bin gibi rakamlar geliyor. Bu şirket bana mesailerimi emeğimin karşılığını ödüyordu.”

Mahkeme Başkanı Fırat Sarı ile olan epikriz konuşmasını sorup, neden böyle bir görüşme yaptıklarını sordu. Şenkalaycı da “Onunla konuşmam istendi” dedi ve ekledi: “Doktor Zeki Öztünç talimat verdi.” Şenkalaycı, sürekli sorgulayıp, düşünse de talimatlara uyduğunu kaydetti.

'SÜRÇÜ LİSAN ETMİŞ OLABİLİRİM'

Savcının epikrizlerin değiştirilmesiyle ilgili olan tape kaydında, Hasan Basri Gök’le olan konuşma soruldu. Şenkalaycı, kendisinin epikriz yazmadığını Gök’e notlarını attığını sonra değiştirilmiş olarak gördüğünü söyledi. Savcı da “değiştiririz diyorsun” diye araya girince, sürçü lisan etmiş olabileceğini ifade etti.

‘KAMU HASTANELERİNDE DE VAR’

Davaya verilen 40 dakikalık aranın ardından Mehmet Müezzinoğlu’na ait Avcılar Hospital Hastanesi'nin Başhekimi Fetin Rüştü Yıldız, savunma yapmak için sanık kürsüsüne çağrıldı. Yıldız, bir bebeğin ölümünden sorumlu tutulup, tutuksuz yargılanan başka bir isim. Daha önceden hazırlanan savunmasını okumaya başlayan Yıldız, iddianameye göre sözleşmeden doğan sorumlulukları uygulamadığı için bebek Tokluoğlu’nun ölümüne sebebiyet verdi. Yıldız, bebeğin ölmesiyle ilgili suçlamaları kabul etmediğini, bir kusurunun bulunmadığını savundu.

Yıldız, Medicence şirketiyle yapılan anlaşmayı anlatırken, ölüm oranlarının artmasıyla ilgili konuşmak istediğini aktardı. Avcılar Hospital’de geçen 5 yılın ölüm ortalamasının 2.2 olduğunu ifade eden Yıldız, başhekim olarak herkesi teker teker kontrol etmesinin mümkün olmadığını, savcılığın kendisini iddianameye konu eylemlerden haberi varmış gibi iddia ettiğini kaydetti. Şirketle yapılan anlaşmaya dair ise “Maaşlar ya da personelle ilgili içerik yoktu. Anlaşma, yenidoğan yoğun bakımının nitelikli olmasına yönelikti. Anlaşmayı Fırat Sarı ile imzaladık” dedi ve kamu hastanelerinde de özel hizmet alımı ihalesi yapıldığını ve 20 yıldır var olduğunu kaydetti.

'KAMERA ÇALIŞMIYOR'

Savcının "Fırat Sarı, ‘parayla hasta getirdiğimizden yönetimin haberi vardı’ dedi. Hastayla para getirildiğinden haberin var mı" sorusuna Fetin Rüştü Yıldız, "Yok" yanıtı verdi. "Hasta sayısına katkısı yoksa niye ciro üzerinden anlaşma yapsın" sorusuna ise Yıldız "Ne kadar iyi hizmet sunarsanız o kadar hasta sayısı artar. Buradaki amaç birinci ayak. Birinci ayak iyi olursa hasta sayısı artar" diye yanıt verdi.

Savcının hastanedeki kamera kaydının neden çalışmadığı sorusuna ise Yıldız, "Yoğun bakımda kamera yok. Girişinde var o da çalışıyor" yanıtı verdi.

'SAVCI KASTEN ÖLDÜRMEKTEN SORGULANSIN'

Duruşmada söz alan Fetin Rüştü Yıldız’ın avukatı, "Eğer 10 bebek öldürüldüyse soruşturma savcısı bunları izlemiştir. Bebeklerin öldürülmesi gibi bir durum varsa, savcı ve kolluk bunları dinleyip müdahale edilmediyse savcının kasten adam öldürme suçundan sorgulanması gerekir" dedi.

Duruşmada toplam 7 tutuksuz sanık dinlendi. Dava yarın 9.30'da devam edecek.

İLK DURUŞMADA NELER OLDU?

İlk duruşmayı müşteki ve müdafilerle birlikte siyasi parti, sanık yakınları da dahil olmak üzere duruşmayı yaklaşık 300 kişi izledi. Her günü en az 10-12 saat süren, yer yer gerilimlerin yaşandığı duruşmada, kamuoyunda da tepkiye neden olan ifadeler kayıtlara geçti.

Sanıklar usulsüzlükle ilgili bazı iddiaları kabul ederken kasten öldürme gibi suçlamaları reddetmişti.

18 Kasım’da başlayan davanın ilk duruşmasının 6 oturumunda 22 tutuklu sanık savunma yaptı. Ara kararını açıklayan mahkeme, bütün tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi ve duruşmayı 26 Kasım’a erteledi.

Davada 22’si tutuklu 47 sanık yargılanıyor.

ÇETE ÜYELERİNE KAÇ YIL CEZA TALEP EDİLİYOR?

Yenidoğan hasta bebeklerin durumunu olduğundan daha ağır göstererek, kendi istedikleri hastanelere sevk eden çete, iddianameye göre toplamda 10 bebeğin ölümüne neden oldu. Yine iddianameye göre çete, bu yöntemle SGK’den yüksek ücret tahsil etti, hasta yakınlarından da fazla para aldı. Bu çerçevede suça bulaşan sağlık çalışanları ve çalıştığı 9 özel hastanenin ruhsatı iptal edildi.

Ruhsatları iptal edilen hastaneler şöyle: Özel Avcılar Hospital, Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Özel Birinci Hastanesi, Özel Güney Hastanesi, Özel Bağcılar Medilife Hastanesi, Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Özel Reyap İstanbul Hastanesi, Özel Şafak Hastanesi Bağcılar ve Özel Silivri Kolan Hospital.

Fırat Sarı ve İlker Gönen hakkında “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez, “resmi belgede sahtecilik” suçundan 11 kez olmak üzere toplam 177 yıldan 582’i yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Gıyasattin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarıyla “resmi belgede sahtecilik” suçundan 180 yıldan 589 yıla kadar hapis cezası isteniyor.