Mehmet Yalçınkaya pahalılığın nedenini açıkladı: Sosyal medyada paylaşılan adisyonlar, yılda üç kez zam...
MasterChef jürisi Mehmet Yalçınkaya pahalılığın sebebini, "Yılda neredeyse üç kez zam yapmak durumunda kalıyoruz. Aksi takdirde kendi standartlarımızda eleman bulamıyoruz" diye açıkladı.
DUVAR - Son dönemde tatil bölgelerinde artan fiyatlar, menülerdeki pahalılık ve hizmet kalitesinin düşmesinin ardından birçok mekan boş kalmaya başladı.
MasterChef jürisi Mehmet Yalçınkaya pahalılığın nedenini Gerçek Gündem'den Reha Tartıcı'ya anlattı.
Yalçınkaya, restoranların uyguladığı fiyatlar ile ilgili yapılan eleştirilere, "Bu konuya şöyle yaklaşmak lazım. Belirli bir seviyenin üzerindeki tüm restoranlar artık 'cost control' programları ile çalışıyor. Herkes maliyetlerini ve yemeğinin reçetesini yazıyor. Bunun karşılığında sistem bize yemeği kaç liraya satmamız gerektiğini söylüyor. Ama burada ayırmamız gereken bir şey daha var. O da her sektörde olan uyanıklar ve açgözlüler. Bizim bunlarla işimiz yok ama yaptıkları nedeniyle sektörde yıllardır restorancılık yapan ve emek sarf edenler zarar görüyor. Bu insanlar kazıkçıymış gibi görülüyor. Ve bunu hak etmiyorlar. Çünkü bu insanlar kaliteli malzeme kullanıyor, çalıştırdıkları eleman sayısı fazla, kullandıkları buklet fazla, bulundukları lokasyonlara göre daha yüksek kiralar ödüyorlar ve buna bağlı olarak da yüksek vergi ödüyorlar" diye yanıt verdi.
'ÜZERİMİZE YAPIŞAN BU ALGIDAN RAHATSIZIZ'
Sektörde çok ciddi bir eleman açığı olduğunu belirten Yalçınkaya, "Bu en büyük sorun. Bu nedenle yılda neredeyse üç kez zam yapmak durumunda kalıyoruz. Aksi takdirde kendi standartlarımızda eleman bulamıyoruz. Sektörde artık asgari ücret ile çalışan eleman kalmadığını söyleyebilirim. Bu en büyük sorunumuz. İkinci büyük sorunumuz maliyetler. Maliyetlerin içine çalıştırdığımız doktorları, ütü, hijyen ve buklet gibi maliyetlerimizi katmadan konuşuyorum. Biz üzerimize yapışan bu algıdan çok rahatsız durumdayız" ifadelerini kullandı.
'ENFLASYONUN DÜŞMESİ LAZIM'
Reha Tartıcı ise bu durumda müşterinin de alım gücünün düştüğünü ve bu durumla nasıl mücadele edilmesi gerektiğini sordu.
Yalçınkaya, soruya şöyle yanıt verdi:
"Maalesef bu kesinlikle doğru. Bence ilk olarak enflasyonun düşmesi lazım. İkincisi biz pandemi diye bir şey yaşadık. Pandemide üretim düştü, ithalat arttı. Lüks restoranların kullandığı malzemenin yüzde 50’si ithal malzemelerden oluşuyor. Bir örnek vereyim bugün küçük ve butik bazı restoranlar hariç hiçbir restoranda yerli kalamar ve günlük balık bulamazsınız. Çünkü zaten mevsim olarak av yasağı dönemindeyiz. Gelen balık sadece olta balığı oluyor. Doğal olarak ürün az, talep fazla olunca da fiyat artıyor. İnsanlar da bunu önceden alıp stokluyorlar. Balığı dondurmadan stoklamak mümkün değil. Bizim öncelikle üretimi arttırmamız lazım. Belimizi büken bir başka konu da lojistik. Türkiye’nin herhangi bir bölgesinden ürünün bulunduğumuz yere gelmesi ciddi bir maliyet unsuru. Ayrıca o ürünün üreticiden bize gelene kadar aradaki aracıların oluşturduğu maliyetler var. Bunların da öncelikli olarak düzenlenmesi lazım."