DUVAR - Fırtına ve yoğun yağış uyarılarına rağmen stajyer öğrencilerin sahaya çıkarıldığı, gerekli önlemlerin alınmadığı Pasifik İnşaat'a ait Merkez Ankara şantiyesinde yaşanan iş cinayetine ilişkin davanın ikinci duruşması 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Mahkeme başkanı sanıklar hakkındaki adli kontrol kararının devamına karar verirken, bilirkişi raporu da talep edildi. Dava 12 Mart 2024 tarihine ertelenirken bir sonraki duruşma için büyük duruşma salonu talebinde bulunuldu.

Davayı, Merkez Ankara Projesi'nin işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından çalışmaya uygun olmayan koşullarını belgelediği için İller Bankası'ndaki işinden çıkarılan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Atakan ve Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Nihal Evirgen de izledi.

Mahkeme başkanı sanıkların ve sanıkların müdafilerinin savunmalarını dinledi.

İş cinayetinde hayatını kaybeden Hacettepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğrencisi Taha Öztürk'ün ailesi adına avukat Yıldız, "Parası olan, zengin ve güçlü olan hiç kimse sanık koltuğunda oturmuyor" diye konuştu.

Yıldız, savunmasında şunları dile getirdi:

"Yıllar önce Çorlu tren kazasında yine katılanlar müdafi idi orada da işçiler, kürekçiler birkaç sanık olarak huzura çıkarıldı. Burada da yine sanık koltuğunda mühendisler, şantiye şefleri, ustalar var. Parası olan, zengin ve güçlü olan hiç kimse burada oturmuyor. Sorumluluğu olanlar var evet ama biz burada asıl sorumlu olarak Pasifik İnşaatın ortaklarının, hissedarlarının olması gerektiği kanaatindeyiz. Raporlar alınmadan, beyanlar alınmadan kararlar verildi. Şu noktada yaptığınız yargılama işin esasına uygun bir yargılama olamaz. Burada iki genç insan vefat etti birisi yaralandı. Her gün yenileri buna katılıyor burada bir yargılama yapacağız birilerine ceza vereceğiz. Fakat aslında esas sorumlulardan kimseye ceza verilmeyecek, hiç kimse de ders almayacak. Geldiğimiz aşama itibarıyla ticaret sicil kayıtlarından Pasifik İnşaatın hissedarlarının tespitini ve burada beyanlarının alınmasını talep ediyoruz. Akabinde Pasifik inşaat ve taşeron firmaların kusurlarının olması halinde iddianamede ismi geçmeyenlerin mahkemede hazır bulundurulmasını talep ediyoruz. Çünkü bu suç şikayetçiye bağlı bir suç olmaktan çıkmıştır. Mahkeme heyetinden gerçek sorumluların tespiti ile bu noktada cezalandırılmaya gidilmesini talep ediyoruz. Bakın burada olası kast söz konusudur. Olası kastla cezalandırılmayı gerektiren bir durum var. Rüzgara rağmen işin durdurulmadığı kayıtlarda görülmektedir. Hangi muamelenin yapılması gerektiği raporlarda da var. Olası kasta en kötü ihtimalle bilinçli taksirle cezalandırılması gereken bir durum var iken cezanın alt sınır ve üst sınırı yüksektir. Yurtdışına gidecek olanın bir daha gelmeyeceği açıktır. Bu niyet de ortadayken hali hazırda bilirkişi raporlarında kusur atfedilenler hakkında tutuklama kararı verilmesi gerektiği kanaatindeyiz."

'VİCDANLARA İYİ GELECEK BİR KARAR VERMESİNİ BEKLİYORUM'

İş cinayetinde hayatını kaybeden Taha Öztürk'ün babası ise "Bu kayıplarımızı sadece kendi ailelerimizin kaybı olarak görmüyoruz. İki tane donanımlı, bu ülkeye hizmet edecek insan kaybı olarak görüyoruz. Mahkemeye gelmeden önce evladımın birçok arkadaşından telefon aldım Taha'nın hakkını arayın, vazgeçmeyin diye. Mahkeme heyetinin vicdanlara iyi gelecek bir karar vermesini, yurtdışına gidiyor diye yakındığımız gençlerin bu kararlarla ülkeye dönmelerini sağlamalarını bekliyorum" dedi.