Merkez Bankası'nın yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 12,1

Merkez Bankası yıl sonu enflasyon beklentilerini yukarı yönde revize etti. Merkez, 2020 yıl sonu enflasyon tahminini 3,2 puan artırarak yüzde 8.9'dan yüzde 12.1'e yükseltti. 2021 yıl sonu enflasyon tahmini ise yüzde 6,2'den yüzde 9,4'e çekildi. "Enflasyona karşı politika faizi de dahil her adımı atabiliriz" diyen Uysal, dövize ilişkin soruya "Merkez Bankası olarak döviz kurunun reel ya da nominal seviyesiyle ilgili bir hedefimiz yok, aşırı volatilite hassasiyetimiz var" yanıtını verdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Merkez Bankası (MB) Başkanı Murat Uysal, yılın dördüncü ve son enflasyon raporunu açıkladı. Merkez'in enflasyon raporu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından 1 ay önce açıklanan Yeni Ekonomi Programı'nın (YEP) şimdiden çöktüğünü ortaya koydu. 29 Eylül'de açıklanan YEP'te yıl sonu enflasyon hedefi yüzde 10,5 olarak belirlenmişti. Merkez Bankası'nın yeni tahminine göreyse enflasyon yılı yüzde 12,1 seviyesinden kapatacak.

Sunumuna enflasyon raporundaki değişiklikleri anlatarak başlayan Uysal, "Nisan ayında dip seviyesini gören küresel iktisadi faaliyet kısmi toparlanma gösteriyor. Ancak küresel faaliyet salgın öncesi dönemin altında seyrediyor. Ekonomiye yönelik belirsizlik devam ediyor" dedi.

BEKLENTİNİN ÜZERİNDE REVİZE EDİLDİ

Merkez Bankası 2020 yıl sonu TÜFE (enflasyon) tahminini yüzde 8,9'dan yüzde 12,1'e, 2021 yıl sonu TÜFE tahmini ise yüzde 6.2'den yüzde 9.4'e yükseltti. Piyasalarda, MB'nin yüzde 8,9 seviyesinde olan yıl sonu enflasyon tahminini YEP ile uyumlu olarak yüzde 10,5 civarına revize etmesi bekleniyordu.

Merkez Bankası Uysal'ın, enflasyon raporu sunumu ve sorulara verdiği yanıtlar özetle şöyle:

TÜRKİYE'NİN RİSK PRİMİ YÜKSEK SEYREDİYOR: Gelişmiş ve gelişen ülkeler genişleyici politikaları sürdürüyor. Son çeyrekte gelişen ülke borç piyasasına sınırlı giriş gözleniyor. Türkiye'den portföy çıkışları üçüncü çeyrekte de devam etti. Türkiye'nin risk primi dalgalı ve yüksek seyrediyor. Cari açıkta hızlı bir artış gerçekleşti.

FAİZ YÜKSELDİ, KREDİ BÜYÜMESİ YAVAŞLADI: Ağustos ayından başlayarak para politikası ve likidite yönetimi kapsamında atılan adımlarla belirli bir sıkılaşma sağlandı. Nitekim kredi faizlerinin yükselmesiyle birlikte kredi büyümesi önemli ölçüde yavaşladı. Yüksek frekanslı veriler toparlanmanın eylül ve ekim aylarında sürdüğüne işaret ediyor. Finansal koşullardaki sıkılaşmayla birlikte ilave bir politika desteği gerekmeksizin pozitif büyüme bekliyoruz. Kısa çalışma ödeneği ve cari transferler hane halkı gelir kaybının sınırlanmasında büyük rol oynadı. Öncü göstergeler yeni iş ilanlarının arttığını ve istihdam imkanlarının geliştiğini gösteriyor.

GIDA ENFLASYONU YÜKSEK SEYİRDE

ENFLASYON BEKLENENDEN YÜKSEK SEYRETTİ: Yılın ikinci yarısında enflasyonun düşüş eğilimine gireceği öngörümüze karşın güçlü kredi ivmesi, kur hareketiyle TÜFE beklenenden yüksek seyretti. Çekirdek göstergeler üçüncü çeyrek enflasyon eğiliminin emel mal grubu kaynaklı olarak yükseldiğine işaret etmiştir. Gıda fiyatlarındaki artış sürüyor. Ankete dayalı enflasyon beklentilerindeki yükseliş yılın üçüncü çeyreğinde de devam etti. Uzun vadeli enflasyon beklentisi ve belirsizliği halen yüksek seyrediyor.  Temmuz raporunda yüzde 10,5 aldığımız gıda enflasyonu tahminini döviz kuru ve işlenmemişteki yüzde 13.5 olarak güncelledik. Gıda enflasyonu tahminini yüzde 8’den yüzde 10.5’e çektik.

ENFLASYON TAHMİNİ KUR ETKİLEDİ: 2020 yıl sonu TÜFE tahminini 3,2 puan güncelleyerek yüzde 8,9'dan yüzde 12,1'e, 2021 yıl sonu TÜFE tahmini yüzde 6,2'den yüzde 9,4'e yükselttik. Enflasyon tahminini kur, çıktı açığı ve gıda fiyatları yukarı yönlü etkiledi. Tahminler salgında ikinci bir dalga olmayacağı küresel çerçeveye göre üretildi. Düşük faiz ortamının uzun bir süre devam edeceği öngörüldü.

FONLAMA MALİYETİNİ 500 BAZ PUAN ARTIRDIK: Eylül ayında enflasyonu kontrol altına almak için sıkılaştırma adımlarına gerek olduğunu düşündük. Bu kapsamda politika faizini 200 baz puan artırdık. Ağırlıklı fonlama maliyetinde kademeli bir yükseliş sağladık. Haftalık ve 3 aylık repo ihalelerinin payını azalttık. Ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinde 500 baz puanlık artış gerçekleştirdik.

SIKI PARA POLİTİKASINI SÜRDÜRECEĞİZ: Enflasyon görünümünde belirli bir iyileşme sağlanan kadar sıkı para politikası devam edecek. Bu dönemde odaklanılması gereken ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti ve gecelik pencere. Mevcut fonlama kompozisyonu da sıkılığı gösteriyor
Merkez Bankası olarak bizim nominal ya da reel kur seviyesi hedefimiz yok. Biz finansal istikrar çerçevesinde konuya yaklaşıyoruz. Makroekonomik temellerle uyumlu bir temele gelmesini istiyoruz. 

KURU SABİTLEME HEDEFİMİZ OLAMAZ: Merkez Bankası’nın kuru bir yerde sabitleme gibi hedefi olamaz. Merkez Banası kurun enflasyona yansımasını önlemek için para politikası duruşunu şekillendirir.

TÜRK LİRASI AŞIRI DEĞERSİZ BİR NOKTADA: Reel kur seviyesine baktığımızda Türk Lirası'nın aşırı değersiz bir noktada olduğunu değerlendirebiliriz. Döviz kurundaki bu değersiz durum fiyat istikrar ve finansal istikrar için riskler oluşturuyor. Döviz kurunda finansal istikrar üzerinden hassasiyetimiz var

SWAP FAİZLERİ: Bankalarımızın döviz likiditesi yüksek TL için swap limitlerini kullanma ihtiyacı var. Asıl amaç bankacılık sektörünün likidite yönetiminde kolaylık sağlamak. Sistemin fonlama ihtiyacının büyük kısmı swapla karşılanıyor. Swap faizlerindeki seviyelerinin para politikasıyla uyumlu olmasına özen gösteriliyor. Swap faizlerinde gerektiğinde değişiklik yapma imkanımız var.

REZERVDE SIKINTI YOK: Merkez Bankası rezervleri kısa vadeli yükümlülüklerimizi karşılayacak düzeyde, o konuda sıkıntı yok. Önümüzdeki dönemde sıkılaştırmayla birlikte kredi kanalından gelen baskının kademeli azalmasını reel kurun dengeleyici etkisinin ön plana çıkmasını bekliyoruz. Portföy çıkışlarında durulma ve terse dönüş söz konusu olabilir.

PARASAL DURUŞ KRİTİK ÖNEMDE: Cari denge ve rezervlerde baskının azalması ve olumlu bir döneme geçilmesi öngörülüyor. Parasal duruşun önemi kritik olacak burada. Hem portföy tercihleri açısından hem yerleşiklerin portföy tercihleri açısından reel faizlerin seviyesi burada önemli olacak. Bunu dikkate alıyoruz faiz seviyelerini belirlerken.

SWAP ANLAŞMALARI: Swap anlaşmaları salgın dönemi ön plana çıkmıştı halen o dönemde başlattığımız görüşmelerimiz vardı. Bazılarında somut gelişmeler var bazılarında sona yaklaştık. Dış ticaretimizin yüksek olduğu ülkeleri işaret etmiştik biri iki tanesinde somut ilerlemeler var. Neticelenince açıklamasını yapacağız.

YEP'LE ARAMIZDA BELİRGİN FARKLAR VAR: YEP (Hazine ve Maliyle Bakanı Berat Albayrak tarafından 29 Eylül'de açıklanan Yeni Ekonomi Programı) açıklandığı dönemden bu yana ciddi değişim oldu döviz kurlarında, dolayısıyla YEP ile bizim tahminimizde belirgin fark var. Biz tahminlerimize büyük ölçüde yansıttık. Esas olarak 2020 sonu ve 2021 tahmininde bizim para politikasında duruşumuz önemli olan. Bunların sonucunda hem iç hem dış dengeye yansımasıyla önümüzdeki dönemde iç talep ve kur üzerindeki etkileriyle birlikte hedeflere ulaşacağımızı düşünüyoruz.

 ALTIN REZERVLERİ STRATEJİK: Altın rezervlerimizde payı bizim son birkaç yıldır stratejik artırdığımız alan. Altın rezervlerinin negatif korelasyonda olması çeşitlendirme için önem verdiğimiz husus. Bankacılılıkta altına dayalı likidite imkanı da kısa süreli dalgalanma yaratabiliyor. Biz altın rezervlerini büyük ölçüde rezerv kompozisyonu içinde değerlendirme devam edeceğiz. ABD başkanlık seçimleriyle olan bir süreç değil geçmişten gelen rezerv yönetimi. Spesifik bir pozisyonlanma değil.
(EKONOMİ SERVİSİ)