Mersin limanında denize 6 milyon ton zehir döktüler

Mersin Limanında, deniz kazı sahasında çıkan asbestle yüklü milyonlarca tonluk hafriyat tekrar denize döküldü.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Mersin Uluslararası Limanını genişletme (faz-2) çalışması ve buna bağlı rıhtım yapımı sürüyor. Genişletme projesinin çevre etki değerlendirme (ÇED) dosyasındaki TÜBİTAK analiz raporundaki ‘asbest’ uyarısı dikkate alınmadı. Deniz dibi kazı çalışmalarında çıkan yaklaşık 6 milyon ton ‘asbestli’ hafriyatın bertaraf edilmek yerine, taşınarak denize boşaltıldığı belirtildi.

Evrensel'den Ramis Sağlam'ın haberine göre, liman genişletme projesini, 6 Aralık 2023’de Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği ile sözleşme imzalayan Doğuş İnşaat sürdürüyor. Proje ÇED ‘olumlu’ dosyasında yer alan 3 Aralık 2019 tarihli TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) analiz raporundaki şu veriler yer alıyor: 176 bin metrekarelik dolgu alanı için 2 milyon 120 bin metrekarelik alanda deniz dibi kazı çalışması yapılacak, yapılacak kazı ile toplam 3 milyon 283 bin 46 metreküplük malzeme çıkarılacak.

‘Yapım ve dip taraması proje dosyasında’, çıkarılacak malzemenin, kanserojen etkisiyle bilen asbest içermesi nedeniyle riskli olduğu belirtiliyor.

TÜBİTAK raporunda hafriyatın, hafif bazik, nemli ve ağırlıklı olarak inorganik içerikli olduğu, ‘asbest’ içeriği nedeniyle risk oluşturduğu ifade edilirken, numunelerde ‘beyaz asbest’ mineralleri olduğu için tehlikeli atık olduğu vurgulanıyor.

 

ASBEST DENİZİ DE İNSAN VE CANLI SAĞLIĞINI RİSKE ATIYOR

Projenin halk sağlığını ve çevreyi tehdit etmeye devam ettiğinin altını çizen Aslan, “Dip taramasından çıkacak asbest ve ağır metal içeren malzemenin denizde çok ciddi kirlilik yaratacak, bu kirlilik insan sağlığına, deniz canlılarına ve deniz ekosistemine zarar verecektir. Yapılan dolgu işlemi nedeniyle denizin asbest ve ağır metal malzemeleriyle kirlendiği ve bu kirliliğin insan ve deniz canlıları için çok ciddi risk oluşturduğunu bir kere daha belirtmek isterim. Mersin Valiliğinden ve Mersin Büyükşehir Belediyesinden dolgu işleminin durdurularak projeden vazgeçilmesi için acilen işlem yapmalarını istiyoruz” çağrısında bulundu.

SÃO PAULO 10 BİN KAT DAHA FAZLA

Mersin International Port asbest miktarını Aliağa’da sökülmek üzere gönderilmek istenen Brezilya donanmasına ait São Paulo uçak gemisiyle kıyaslayan Mersin Çevre Platformundan Makine Mühendisi Sabahat Aslan,  “Asbest söküm uzmanları, São Paulo’nun 600 ton tehlikeli atık ve asbest barındırdığını benzer gemilerden yola çıkarak ifade etmişlerdi. São Paulo ile MIP’deki 6 milyon ton asbestli hafriyat karşılaştırıldığında 10 bin tane São Paulo ile karşı karşıyayız” dedi.

Gemilerin oluşturacağı kirliliği de değerlendiren Aslan, trafik yükü, emisyon salınımı ve deniz kirliliğini içeren çevresel etkilerinin ÇED raporunda yer almadığına dikkat çekti. Aslan, “Genişleme projesi kapsamında hazırlanan nihai ÇED raporunun da daha önce gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda doğal ortam bozulması, gemi trafiği, yoğun kullanım gibi etkenler ile biyolojik çeşitliliğin olumsuz etkilendiğine yer verilmiş ve gerçekleştirilecek olan çalışma sonucunda da daha çok çevresel etkilerin olması bekleniyor” dedi.

İKTİDARIN ACELESİANLAŞMAYLA BAĞLANTILI

Mersin Limanının iktidar açısından konumunu değerlendirttiğimiz EMEP Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin İl Başkanı Sedat Başkavak, Irak ile Türkiye arasında imzalanan ‘Yeni İpek Yolu’ diye de nitelenen Kalkınma Yolu Projesinin Mersin Limanından geçtiğini hatırlatarak şunları söyledi: “Bu liman için acele edilmesinin AKP iktidarı açısından birden fazla nedeni var. Sürekli Kürt sorununun dile getirilmesi de aslında Mersin Limanını etkiliyor. Kalkınma Yolu’nun Türkiye giriş kapısı olan Şırnak’ın Ovaköy Sınır Kapısı uzun süredir kapalı. Ovaköy’den girip, büyük çoğunluğu kara yoluyla Mersin Limanına, oradan da Avrupa ve diğer yerlere yük taşınması isteniyor. Erdoğan iktidarı Kürt sorununu dile getirerek Basra’dan geçecek olan Kalkınma Yolu’nu garantiye almak istiyor. İsrail de Mersin Limanına karşı kendi liman projesini ortaya koydu. Filistin savaşı sırasında da İsrail limanının güvenli olmadığı üzerine haberler yayıldı. İsrail de burada limanının güvenli olduğunu belirtmek istiyor. Ortadoğu’daki gelişmeler de limanın hızlandırılmasını etkiliyor.”

(ALINTI)