Mersin'de 3 mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü açıklaması: Gazetecilik suç değildir
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla İnsan Hakları Derneği Mersin Şube’de yapılan basın açıklamasında, gazeteciliğin suç olmadığı vurgulandı.
MERSİN - Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Türkiye Basın, Yayın, Matbaa Çalışanları Sendikası (Basın-İş) Mersin Temsilciliği, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şube’de basın açıklaması yaptı.
“Gazetecilik suç değildir” pankartının açıldığı açıklamaya kentte bulunan basın emekçilerinin yanı sıra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin İl Örgütü, İHD Mersin Şube de katılım sağladı. Açıklamada, Mezopotamya Ajansı (MA) Mersin Muhabiri Ergin Çağlar söz aldı.
'TÜRKİYE EN ÇOK GAZETECİ HAPSEDEN 10’NCU ÜLKE'
Basın özgürlüğünün demokrasinin temel unsuru olduğunu belirten Çağlar, Türkiye’de geçtiğimiz yıl 320 kişinin 236 basın ve medya özgürlüğü ihlal vakası yaşadığına işaret ederek şunları kaydetti: “Ülkemizde, gazetecileri baskı altına almak ve eleştirel haberciliği engellemek için ev baskınları, keyfi gözaltı ve tutuklamalar, suç isnatları ve mahkûmiyet kararları uygulanmaya devam ediyor. Gazeteciler terörizm, kamu görevlilerine hakaret, cumhurbaşkanına hakaret, kamuoyunu yanıltıcı bilgiyi alenen yayma ve nefrete azmettirme gibi suçlamalarla karşı karşıya kalıyor. Dünya çapında en çok gazeteci hapseden ülkeler sıralamasında Türkiye 10’uncu sırada. Bölgemizde yaşanan depremlerin ardından afet bölgelerinde haber yapan gazeteciler gözaltına alınıyor ve bazıları hükümetin müdahalesini eleştirdikleri için dezenformasyon yasası kapsamında tutuklanıyor.”
'28 GAZETECİ HALA TUTUKLU'
Dezenformasyon Yasası'nın yürürlüğe girmesiyle beraber 6 Şubat depremlerini haberleştiren gazetecilere, medya çalışanlarına ve medya kuruluşlarına yönelik düşmanca tutum benimsendiğini söyleyen Çağlar, seçim sürecinde yaşanan kısıtlamaların da zorlu olan koşulları daha da kötü bir hale getirdiğini söyledi. Türkiye’de 28 gazetecinin hala tutuklu olduğunu söyleyen Çağlar, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Geçtiğimiz hafta meslektaşlarımız Mehmet Aslan, Erdoğan Alayumat ve Esra Solin Dal hakkında 'terör örgütü üyeliği' gerekçesiyle tutuklama kararı verildi. Esra, hapishane girişinde çıplak aramaya maruz bırakıldı. Geçtiğimiz şubat ayında PİRHA muhabiri üyemiz Diren Keser, yaptığı haberler ve sosyal medya paylaşımları dolayısıyla yargılandığı davada aldığı hapis cezasının onaylanması nedeniyle tutuklandı. Türkiye’de gazeteciler üzerinde artan baskı ve soruşturmalar, medyanın bağımsızlığını tehdit eden ciddi bir sorun haline gelmiş durumda. İş kolumuzdaki sendikalaşma oranı yüzde 7 oranında. Gazeteciler arasında hayli yaygın olan güvencesiz ve sigortasız çalışanlar da dâhil edildiğinde gerçek işsizlik oranının yüzde 40 civarında olduğunu biliyoruz. İş güvencesinin bulunmadığı ve iş güvenliği yalnızca patronun inisiyatifine kalmış bir ortamda çalışan gazetecinin, ne özgürlüğünden ne de çalışma koşullarının niteliğinden söz edilebilir. Bizim için 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü günü bir mücadele günüdür.”