MESEM raporu: Patronlara ucuz iş gücü, öğrencilere ölüm

Emek Gençliği’nin MESEM raporu, öğrencilerin nasıl bir cendere içerisinde olduğunu ortaya koydu. Rapora göre öğrenciler uzun saatler çalışıp ücret alamıyor, iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

İSTANBUL – Emek Gençliği, Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) hakkında hazırladığı raporda, MESEM’in öğrencileri nasıl okuldan uzaklaştırdığını gözler önüne serdi. Emek Gençliği, çeşitli kent ve ilçelerdeki MESEM işçileriyle yaptığı görüşmeyi de rapora ekledi. İşçi öğrenciler, sosyalleşmeden okulla kurduğu ilişkiye, ekonomik zorluklardan işverenlerin tutumuna, çalışma ortamına dair pek çok şey anlattı. Rapora göre en çarpıcı sonuçlardan biri MESEM’in öğrencileri okullardan uzaklaştırması oldu.

PATRONA TEŞVİK ÖĞRENCİ İŞÇİLERE ÖLÜM

MEB'in hazırladığı belgede, MESEM'de iş güvenliğine dair tek bir satır yer almadı. 2023-2024 eğitim öğretim yılında 9 çocuk MESEM kapsamında çalışırken hayatını kaybetti. MEB Şubat 2024’te kendi verileriyle çocukların çalıştığı MESEM’lerin yüzde 10’unun işçi sağlığı ve güvenliğine uygun olmadığını duyurmuştu.

Ucuz iş gücü ‘fırsatı’ olarak değerlendirilen özel meslek okulu öğrencileri başına patronlara 57 bin lira teşvik veriliyor. Buna rağmen pek çok öğrenci cep harçlığı dışında bir ücret alamadığını belirtiyor.

‘PATRONLAR OKULA GİDİLMESİNE İZİN VERMİYOR’

Raporda MESEM kapsamında çalışan bir çocuğun ifadeleri ise üstüne bir de şiddet gördüklerini gözler önüne serdi: “Çoğu arkadaşımın patronu haftanın bir günü dahi okula gidilmesine izin vermiyor. Okulda da zaten ders niteliğinde hiçbir şey görmüyoruz. Atölyedeki bir arkadaşım geçtiğimiz haftalarda patron ve ustalar tarafından darp edildiğini söyledi. Benzer olayları sınıftaki diğer arkadaşlarım da konuşuyor.”

İstanbul Ümraniye İMES’ten bir MESEM öğrencisi de yaşadıklarını şöyle anlattı: “Haftanın bir günü okula gelip ders görmem gerekiyor. Ama patron müsaade etmiyor gelmeme. ‘Okulda zaten bir şey öğreneceğin yok. Gel, çalış. Burada okuldan daha fazla şey öğrenirsin.’ diyor. Ben devamsızlık olduğunu ve yok yazıldığımı söylediğimde de ‘Sen kafanı takma devamsızlığa. Sen işe gel. Ben okulla konuşur, devamsızlığını sildiririm.’ diyor.

‘HİÇBİR HAYALİM YOK’

Durum yalnızca İstanbul’da değil, Antep’te de benzer. Başka bir MESEM öğrencisi, ilgi duyduğu uğraşlara zaman ve para ayıramadığını söyledi: “Bizlerin herhangi bir kültürel, sosyal veya sanatsal bir uğraş edinecek imkanımız yok. Ben en son sinemaya iki sene önce gittim, tiyatroya hiç gitmedim. Bir sosyal aktivitemiz yok. Bir kütüphane aboneliğim vardı, arada oraya gidip kitap okuyordum, kütüphaneyi yıktılar. Mitolojiye ilgim var ama yemek yiyecek param yokken nasıl kitap alayım? Önceden halı sahaya giderdik ama saati 300 TL olmuş. Tek yaptığımız parkta oturup çekirdek çitleyip, kola içmek. Kola bile 25 TL oldu şimdi.”

İstanbul İMES Sanayi Sitesinde çalışan 16 yaşındaki MESEM öğrencisi: “İki yıldır sanayide çalışıyorum, 4 tane kardeşim var. Ailemin maddi durumu nedeniyle MESEM’e geçtim. Aldığım ücret 6 bin lira. Günde 10 saat çalışıyorum. Aldığımı eve veriyorum. Hiçbir gelecek hayalim yok. En azından asgari ücret almak isterdim.”

MESEM öğrencilerinin ücretten çalışma saatine ve iş güvenliğine kadar pek çok sorunu bulunuyor. Ancak bu sorunlar çözülmüş değil. Tuzla Gemi Sanayii Sitesi’nde çalışan bir MESEM öğrencisi, bakın koşullarını nasıl anlattı: “Çalışma saatlerimiz belli değil. ‘Şu saatte girip şu saatte çıkıyoruz’ diyemiyorum. İş ne kadar sürerse o kadar çalışıyorsun mecbur. Genelde 10 saat civarında çalışıyoruz. Ama rekorumuz 17 saat.”

‘OKUL KAPANINCA TATİL YOK’

Ankara ve İzmir’de de durum aynı. MESEM patronları ne çocukların hak edişini ne de izinlerini veriyor. Ankara OSTİM’den 17 yaşında bir MESEM öğrencisi: “Öyle tatil falan hakkımız yok bizim. Okullar da kapandığına göre patronun gözünde işçiyiz. Normalde bizim yazın 1 ay izin hakkımız var ama bu işlemiyor. İzin isteyince patron ‘Bura sanayi, ne izni öyle koçum?’ diyor.”

Bornova Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinden bir öğrenci: “Vestel’de çalışıyorum. Cumartesi de dahil haftanın 5 günü ve günde 10-11 saat çalışıyorum. Başka hiçbir şey yapamıyorum. Benim işim elektrik-elektronik ama başka işler de yapıyorum. Bir gün televizyona, bir gün klimaya bir gün nakliyeye çıkıyorum. Her türlü işi yaptırıyorlar.”