'Meslek hastalığına yakalanan diş teknisyenlerinin ömrü 37 yıl kısalıyor'

Diş protezi üretiminde çalışan diş teknisyenleri, ciddi solunum yolu ve kas iskelet sistemi hastalıklarına maruz kalabiliyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Meslekleri ağır ve tehlikeli işler sınıfında yer alan diş teknisyenleri, protez üretirken maruz kaldıkları kimyasal maddeler ve ağır metaller sebebiyle toza bağlı akciğer hastalıklarına (pnömokonyoz) yakalanabiliyor. Bu hastalıklardan biri olan ve kot kumlama işçilerinin mücadelesiyle dikkat çeken silikozis, diş teknisyenlerinin de hayatını tehdit ediyor. Kayıt dışı çalışmanın ve çocuk işçiliğinin yaygın olduğu diş protez laboratuvarlarının önemli bir kısmında havalandırma sistemleri bulunmuyor, işçilere maske gibi koruyucu ekipmanlar verilmiyor.

Diş protez laboratuvarlarında silikozis başta olmak üzere iş ve meslek hastalıklarının önlenmesi için bir yol haritası oluşturmayı hedefleyen “Farkında Mısın?” projesi, hayata geçirildi. İnsan Sağlığı ve Eğitim Vakfı (İNSEV) tarafından yürütülen “Farkında mısın?”, Avrupa Birliği İş Sağlığı ve Güvenliğinin Geliştirilmesi Hibe Programı’ndan alınan finansal destekle sürdürülüyor. İNSEV Genel Başkanı ve göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, projeyle sağlık ve eğitimin temel hak olduğunu vurgulayan bir zemin yaratmak istediklerini söyledi.

1 Şubat itibarıyla başlayan ve 16 ay sürmesi planlanan projenin ilk ayağında İstanbul’da faaliyet gösteren diş protez laboratuvarlarındaki mevcut koşullar, iş sağlığı ve güvenliği açısından incelenerek ihtiyaçlar belirlenecek. Sonrasında ise iyileştirmelere dair kapsamlı bir yol haritası hazırlanacak. Açılış toplantısında bir araya gelen hekimlerin ve sektör temsilcilerinin ortak hedefi, diş protez laboratuvarlarında yaşanan iş sağlığı ve güvenliği ihlallerinin önüne geçebilmek.

‘YENİ BAŞLAYANLAR KUMLAMA ÜNİTELERİNDE ÇALIŞTIRILIYOR’

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı İş ve Meslek Hastalıkları Yandal Eğitim Programı Sorumlusu Prof. Dr. Sevgi Canbaz, tüm çalışanların sağlıklı ve güvenli koşullarda insan onuruna yakışır bir şekilde çalışma hakkının korunması gerektiğinin altını çizdi: “Bu meslek grubunun çok çeşitli ve bazen ölümcül sayılabilen risk faktörleri var. Başta solunum sistemi hastalıkları olmak üzere cilt, göz, iskelet ve kas sistemi hastalıkları, işitme kayıpları ve koku alma fonksiyonunda bozulmalar ve maruz kalınan kimyasallar nedeniyle meydana gelen çeşitli kanserler gibi pek çok riskle karşı karşıyayız. Mesleğe başlangıç yaşı oldukça küçük. Yeni başlayanların kumlama gibi riskin daha yüksek olduğu bölümlerde başlayabildiğini görüyoruz.”

‘DİŞ TEKNİSYENLERİNİN PNÖMOKONYOZLULAR İÇİNDEKİ ORANI YÜZDE 13.3’

“Diş teknisyenlerinin pnömokonyozu özel bir şey” diyen İnsan Sağlığı ve Eğitim Vakfı Kurucu Başkanı Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan, bu durumun nedenini şöyle açıkladı: “Çünkü karmaşık bir toz ve duman bileşimine maruz kalıyorlar. Saf bir silikozis hastalığı değil; silika, alçı, mum, reçine, seramik gibi çok çeşitli tozlara maruz kalınıyor. Bunların hangisinin zarar verdiğini anlamak tabii ki çok zor. Bu, bir mesleğe özgü pnömokonyoz türü, aslında. İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi’nin verilerine göre diş teknisyenlerinin hastalığı tüm pnömokonyozlular içinde yüzde 13.3. 2005-2017 yılları arasını kapsayan verilere göre yüzde 10’u çok ağır olan 196 diş teknisyeni hasta vardı. Vefat edenlerin ortalama 37 yıl yaşam kaybına uğradığını görüyoruz. Bu çok yüksek bir oran”

Türkiye’de diş teknisyenlerinin maruz kaldığı kas iskelet sistemi hastalıkları, genellikle meslek hastalığı olarak tanımlanmıyor. Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan, bunun bir farkındalık sorunu olduğu görüşünde: “İsveç’te yapılan bir araştırmaya göre diş teknisyenleri yüzde 68 oranında kas iskelet sistemi hastalıklarına, yüzde 31 oranında ise solunum problemlerine sahip. Türkiye’de ise akciğer radyolojisinde bulgu veren hastalıklar dışında, çok az meslek hastalığı tanısı konuluyor. Bu projede sadece solunumu incelemeyeceğiz diğer problemlerin de üzerine giderek tetkikler yapacağız.”

Türkiye’de hastaları tedavi etme aşamasında güçlü bir sosyal güvenlik sisteminin olduğunu vurgulayan Kılıçaslan, şöyle devam etti: “Bu çok güzel ama çözüm değil. İşyerlerinin neredeyse yüzde 90’ında çok basit önlemlerin bile alınmadığını görüyoruz. Mesleki eğitim, düzenli tetkik, lokal ve genel havalandırma gibi çok daha küçük önlemlerle bu hastalık önlenebilir.”

YOL HARİTASI OLUŞTURULACAK

Proje kapsamında 160 diş laboratuvarından 900 işçi ile görüşülerek ve bu işçilerin mevcut çalışma koşulları incelenerek bir rapor hazırlanacak. Bu rapordan sonra atılması gereken iyileştirme adımları kararlaştırılacak. Oluşturulan yol haritası tüm sektör paydaşlarıyla paylaşılacak.