Metin Lokumcu davası Ağır Ceza'ya gönderildi
Metin Lokumcu davasının ikinci duruşması Trabzon'da görüldü. Dava görevsizlik gerekçesiyle Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
TRABZON - Artvin'in Hopa ilçesinde, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yapacağı miting öncesinde, polislerin gazlı müdahalesi sonucunda vefat eden öğretmen Metin Lokumcu davasının ikinci duruşması Trabzon'da görüldü.
Duruşmada mahkeme, savcının talebi doğrultusunda davanın görevsizlik gerekçesiyle Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi.
31 Mayıs 2011'de Lokumcu'nun ölümüne sebep olan 13 polis hakkında 10 yıl sonra açılan davaya sanıklar gelmedi. Duruşma öncesinde konuşan Metin Lokumcu'nun oğlu Ulaş Lokumcu, adalet aramaya devam edeceklerini söyledi. Ulaş Lokumcu ikinci davada yapacakları talepler hakkında bilgi vererek, "Biz Hopa’da ne olduğunu tanıklarla anlatmak istiyoruz. Tanıklarımızı dinleteceğiz. Tekrar keşif talebinde bulunacağız. 2011 yılında Hopa’da yaşanan olayda neler olduğunu, polisin biber gazını nasıl kullandığını, bunları bir heyetin görmesini talep edeceğiz" dedi.
'GERİ ADIM ATMAYA NİYETİMİZ YOK'
Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Barış Atay da duruşmaya katılarak Lokumcu ailesine destek verdi. Duruşmadan önce açıklama yapan Atay, "Metin Lokumcu'nun öldürülmesinin üzerinden 10 yıl geçti ve adalet talebi hâlâ toplumun sol kesimi tarafından yüksek sesle dile getirilmeye devam ediliyor. Belki de AKP iktidarının Türkiye'de insaniyet namına hiçbir şey taşımadığını en net gösteren olaylardan bir tanesi, Metin Lokumcu'nun uğradığı saldırıdan sonra öldürülmesi ve bu ülkenin şu anki Cumhurbaşkanı o dönemin Başbakanı olan şahsın bir iyi niyet bile gösterememesi olmuştur. Biz bu adalet talebini, pozitif sonuçlanana kadar var gücümüzle dile getirmeye devam edeceğiz. Bu konuda hiç kimsenin geri adım atmaya niyeti yok" dedi.
'METİN LOKUMCU'NUN DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKACAĞIZ'
Duruşmaya katılan Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, "Gördüklerimiz 10 yıl sonra açılan bu davanın halen daha politik gerekçelerle içinin boşaltılmaya çalışıldığına şahit oluyoruz. Bizler 'Metin Lokumcu onurumuzdur' diyerek bu davayı takip etmeye devam ediyoruz. Tüm katiller yargılanana denk mücadelemiz devam edecek" diye konuştu.
Sol Parti yöneticisi Alper Taş ise, "Adalet duygumuzu tatmin edecek bir görüntüde geçmiyor. Gerçek manada bir adalet beklemiyoruz bu davadan. Öyle gözüküyor. Ama sonuçta biz Metin Lokumcu'nun yolundan yürüyen arkadaşları, dostları, yoldaşları, canları olarak onun sesi ve soluğu olmaya devam edeceğiz. Bu mahkeme onun değerlerini savunma açısından önemli. Çünkü, o hem insanın sömürüsüne hem doğanın sömürüsüne karşı çıktı. O değerlere sahip çıkacağız adalet arayışımızı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
'TÜM HOPA O GÜN GAZA MARUZ KALDI'
Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya sanıklar katılmazken, sanık avukatları hazır bulundu. Sanık avukatları, hazırlanan iddianamede müvekkilleri hakkında somut delil olmadığını dile getirerek, sadece gaz kullanma ruhsatları olduğu için sanık konumunda bulunduklarını ve duruşmalara getirilmemelerini, vareste tutulmalarını talep etti.
Aile Avukatı Nagihan Bulduk ise iddianamenin eksik olduğunu, sanıkların nitelikli kasıtla ölüme sebebiyet vermek suçundan yargılanması gerektiğini belirterek, "Bu aşamada olası kastla hareket edildiğine dair dosyada zaten deliller vardır. Olayın üzerinden 10 yıl 28 gün geçmiştir. Sanıklar hâlâ sizin huzurunuza çıkmadı. Bu makul bir süre değildir. Mevcut delilleri bir kenara bırakıp yeni delil toplamak istemeniz süreyi yeniden uzatacaktır. Uzun süre gaza maruz kalınmasının ölümle sonuçlanabileceği raporlarla sabittir. Bunun etkisi duman ortada olmasa bile devam edebilmektedir. Metin Lokumcu’nun bu gazın etkileriyle hayatını kaybettiği, raporlarda belirtilmiş ve mahkemeye iletilmiştir. Hatta mühimmatların bitip yeni mühimmat getirildiği söylenmiştir. Tüm Hopa o gün gaza maruz kalmışken Metin Lokumcu'nun gaza maruz kalmamasının imkânı yoktur. Hopa’da gazı kullananlar bu gazı kullanmayı bilen kişiler. Sanıkların avukatı da kendilerinin ehliyeti olduğunu söylemiştir. Burada olası bir kast söz konusudur. Bu aşamada dosya görevsizlik talebimiz açısından yeterlidir" dedi.
'DOSYADAN EL ÇEKİN VE AĞIR CEZAYA GÖNDERİN'
Ailenin avukatlarından Meriç Eyüboğlu da davanın selameti açısından mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerektiğini ifade ederek, "Biz her aşamada bunu tartışmaya devam edeceğiz. Adli Tıp Genel kurulu bunu işaret ediyor. Ölüm nedenlerinden biri gaza maruz kalmaysa bu dosya açısından yeterlidir. Bu salonda gaza maruz kalmayan yoktur heralde. Nasıl acı verici olduğu bilinir. Ancak şu az biliniyor. Bu gazı kullanmak için sadece polis olmak yetmiyor. Kullanmak için belli şeylerin bilinmesi gerekiyor. Sanıkların bunu bilmemesi mümkün değil. O gün Hopa’da gaz fişeğiyle yaralananlar var. O gazı kullananların, 8 saat boyunca kullanılmasının ne sonuçlar doğuracağını bilmemesi mümkün değil. Bu bile ne kadar orantısız gaz kullanıldığının açık kanıtıdır. Tanıklar dinlendiğinde daha da net anlaşılacaktır. Ancak hakkaniyetli olan bu dosyadan el çekmeniz ve dosyanın ağır cezaya gönderilmesidir" diye konuştu.
Mahkemede söz alan baro ve dernek avukatları da davaya katılma talebinde bulundu. Ancak mahkeme bu talebi kabul etmedi. Duruşmaya ara verildi.
Duruşmada daha sonra tanıkların olay anını anlattı ve mahkemeye ikinci kez ara verildi. Aranın ardından Cumhuriyet Savcısı mahkemenin görevsizlik kararı almasını talep etti. Kararı açıklayan mahkeme, savcının talebi doğrultusunda mahkemenin görevsizliği ile TCK 87/4 hükmü uyarınca dosyanın görevli Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. (DUVAR)