Metin Lokumcu davası: Karar 11 Haziran'a bırakıldı
Metin Lokumcu davasında, duruşmaya katılmayan tanık polislerin dinlenmesinden vazgeçildi. Davanın karar duruşması 11 Haziran'da görülecek.
TRABZON - Artvin'in Hopa ilçesinde, 31 Mayıs 2011 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanlığı dönemindeki AK Parti mitingi öncesi polisin sıktığı biber gazından etkilenerek hayatını kaybeden 55 yaşındaki emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun ölümüne ilişkin 13 polisin yargılandığı davanın 12'nci duruşması bugün görüldü.
Trabzon 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Lokumcu Ailesi ve avukatlarının yanı sıra DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, TİP Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Süleyman Hacıbektaşoğlu, Sol Parti Trabzon İl Başkanı Bilal Akcelep, DEM Parti Trabzon İl Başkanı İsmail Çavga ve Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu temsilcileri katıldı.
Son olarak 26 Ekim 2023 tarihinde görülen duruşmada Metin Lokumcu'nun ölümünün ardından Emniyet tarafından tutulan olay tutanağında imzası bulunan polislerin dinlenmesi yapılmış fakat iki polisin dinlenmesi tamamlanamamıştı. Bugünkü duruşmada eksik kalan iki polisin dinlenmesi planlanıyordu. Fakat polislerden İsmail Çakır yurt dışında olduğu için, polislik görevine devam eden İbrahim Aydın'a ise ulaşılamadığı için dinlenmeleri yapılamadı. Bunun üzerine mahkeme heyeti taraf avukatlarına danışarak kalan iki polisin dinlenmesinden vazgeçti.
KEŞİF TALEBİ YİNE REDDEDİLDİ
Bunun üzerine mahkeme heyetinin taleplerini sorduğu Lokumcu Ailesi'nin avukatı Meriç Eyüboğlu, davada eksik kaldığını düşündükleri noktalar olduğunu söyledi. Eyüboğlu daha önceki duruşmalarda da ile getirdikleri olay yeri keşif talebini yineleyerek "Tanıklar dinlendi, davalılar dinlendi ama mahkeme heyetinin yerinde incelemediği sürece olayın gözlerinde canlanması zor. Ham görüntülere ulaşılamadığını gördük. Parça parça görüntüler gördük. Bu görüntülerden de değerlendirme yapmak mümkün değil" dedi.
Sanık avukatları ise keşif talebinin reddedilmesini talep etti. Mahkeme heyeti de keşif talebini reddederek 11 Haziran'da karar duruşması yapılmak üzere davayı mütalaasını sunmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığı'na yolladı. Bu sürede Başsavcılık mütalaayı oluşturduğu takdirde taraf avukatları da savunmalarını hazırlayarak 11 Haziran'da karar duruşmasına katılacak. Mütalaa 11 Haziran'da açıklanırsa karar duruşması bir kez daha ertelenecek.
EYÜBOĞLU: DEVLET AKTİF POLİS OLAN TANIĞI DİNLEMEYE GETİREMEDİ
Duruşma sonrası Trabzon Adliyesi önünde açıklama yapan Lokumcu Ailesi'nin avukatlarından Meriç Eyüboğlu, davada 13. yıla girdiklerini ve nereye kadar gideceğini de öngöremediklerini söyledi. Davanın hızlandırılmış yargı olmasına rağmen yavaş seyrettiğini ve 2023 yılında sadece 3 duruşma yapabildiklerini kaydeden Eyüboğlu, 3 celsedir olay tutanağında imzası olan polislerin dinlenmesiyle uğraştıklarını dile getirdi.
Bir önceki celse de tutanakta imzası olan polislerin dinlenmesinin davaya katkısı olmadığı için dinlemeden vazgeçilmesi talebinde bulunduklarını fakat kabul edilmediğini kaydeden Eyüboğlu, "Olay tutanağını kimin yazdığı belli değil, polisler görmemiş, bilmiyor hatta kimisi tutanağı evinde imzalamış, amirlerinin tebliğiyle imzalayanlar var. Böyle bir olay tutanağının peşinde 3 duruşmayı geride bıraktık ve bugün bunca insan dinlenmeyen 2 polisin dinlenmesi için geldi. Fakat devletimiz bir kez daha aktif polislik yapan İbrahim Aydın'ı bulamadı. Bu polis davanın başından beri aranıyor. Son 3 duruşmadır adı geçiyor, aktif polis olduğuna dair yazı geliyor fakat bu polis mahkemeye getirilemiyor. Nihayetinde bugün son iki kişi kala bu tutanakta yer alan polisleri dinleme ısrarından vazgeçildi" dedi.
11 Haziran'da yapılacak karar duruşması için de konuşan Eyüboğlu şu sözleri kullandı:
"Mütalaa eğer hazırlanırsa savcı tarafından bizler de sanık avukatları da savunmalarımızı yapacağız. Belki 11 Haziran karar duruşması olabilir. Bakalım önümüzde daha hangi engeller var. Geç gelen adalet, adalet değil evet ama biz zaten bu sözün çok gerisindeyiz. Zaten çok geçti ama adalet gelir mi ondan da çok kaygılıyız fakat bu ısrardan vazgeçmeyeceğiz. 11 Haziran'ın karar duruşması olması için çabalayacağız."
AKIN: SUÇLULAR HESAP VERECEK
Davayı takip eden DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, 13 yılda sözlerin bittiğini fakat adaletin hâlâ yerini bulmadığını söyledi. Devletin resmi olarak polislik yapan birini ifade vermeye getirememesinin adaleti savunamayacağını gösterdiğini vurgulayan Akın, "Metin Lokumcu'nun duruşması Türkiye'deki hukuk sistemi açısından somut bir örnektir. Eğer birlikte olamazsak, yan yana gelip mücadele veremezsek bu tür olaylarla çok daha sık karşı karşıya kalacağız. Metin Lokumcu'yu sonuna kadar savunacağız. Bu konuda suçlu olanlar Cumhurbaşkanı olmak üzere bunun hesabını verecekler. Bu dava nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın Lokumcu davası bizim için devam edecek" sözlerini kullandı.
ULAŞ LOKUMCU: ADALETE İNANCIM ZAYIFLADI
Metin Lokumcu'nun oğlu Ulaş Lokumcu ise adalete inanmak istediklerini fakat sürekli yaşananlarla inançlarının gittikçe zayıfladığını ifade etti. Lokumcu, "Son bir kaç aydır yaşanan hukuksuzluklar adalete inancımı iyice zayıflattı. Biz yine de 11 Haziran da kalabalık bir şekilde davaya gelerek umudumuzu yeşertmek istiyoruz. Bizi bu zamana kadar yalnız bırakmayan herkese çok teşekkür ediyorum. Bir daha ülkede böyle şeyler yaşanmasın diyoruz ama bu faşizan sistem devam ettiği sürece bu acıları yaşayacağız. 11 haziran da bütün dostları buraya bekliyoruz" diye konuştu.
ÖZKAN: 13 YILDA HERKES İÇERİ ATILABİLİYOR AMA LOKUMCU DAVASI BİTMİYOR
Lokumcu Ailesi'nin avukatlarından Haktan Özkan da yargılamanın Lokumcu'nun ölüm tarihinden 10 yıl sonra başladığını ve 3 yıl sürdüğünü kaydederek davanın 'geç gelen adalet adalet değildir' sözüne önemli bir örnek olduğunu söyledi.
Özkan açıklamasında şunları söyledi:
"13 yılda devletin yargı erki, Gezi Direnişi'ne katılanları tutuklama kararı çıkartabilir, gazeteciler hızlıca yargılamalarla içeri atılabilir, 15 yaşında katledilen Berkin Elvan'ın katillerine ödül gibi cezalar verilebilir, devrimci avukatlar saçma sapan gerekçeler tutsak edilebilir; hepsini gördük ama nedense bu dosyada hem bir karar çıkmıyor ve yargılama süreci de olabildiğince sürüncemede bırakılıyor. Neticede karar aşamasına gelebildik. Dava boyunca keşif talebinde bulunduk, bizce etkin faillerden olan dönemin Hopa Kaymakamı Abdullah Aktaş ve Başbakanlık Koruma Müdürü Mehmet Yüksel’in davaya dahil edilmesini en azından tanık olarak dinlenmesini talep ettik, bu taleplerimiz de reddedildi. Şimdi neye göre mütalaa oluşturulacak ve karar verilecek bilmiyoruz. Verilecek karara kamuoyunun vicdanında sabittir, mahkeme heyetine de bunun sirayet etmesini istiyoruz."
İKİNCİ: LOKUMCU DAVASI ADALET SINAVI
Trabzon Emek ve Demokrasi platformu adına konuşan Muhammet İkinci ise Metin Lokumcu davasının zedelenen adalet duygusunu yeniden yeşertmek için bir sınav niteliğinde olduğunu söyledi. Lokumcu davasının halk nezdinde kazanılmış olduğuna vurgu yapan İkinci, "Bizim yurtseverliğimizin, memleketperverliğimizin, yaşam alanlarına sahip çıkmamızın yargılanma konusu edilmesi bile kabul edilebilir değildir. Geciken adaletin adalet olmadığını biliyoruz ama her şeye rağmen bizler ve Türkiye toplumu açısından adalete olan inancın yeniden yeşermesi sonucunu bekliyoruz" diye konuştu.