MGK: NATO'ya katılmak isteyen devletler müttefiklik hukukuna uygun hareket etmeli
MGK toplantısından sonra yapılan açıklamada, NATO'ya üye olmak isteyen İsveç ve Finlandiya'nın "müttefiklik hukukuna" uyması istendi.
DUVAR - Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Beştepe'de yapıldı. Yaklaşık 3 saat 40 dakika süren toplantının ardından yazılı açıklama yapıldı.
Toplantıda "terörle mücadele" konusunun ele alındığı aktarılan açıklamada, "İcra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuş; ihtiyaç duyulması halinde daha ileri adımların atılacağı, bunun için gereken iradenin ve hazırlıkların tam olduğu kaydedilmiştir. PKK/KCK-PYD/YPG terör örgütünün ve destekçilerinin, Suriye halkının barış, huzur ve refaha kavuşmasının önündeki en büyük engeli teşkil ettiği; terör örgütlerinin tamamen bertaraf edilerek Suriye'nin toprak bütünlüğü ve egemenliğini esas alan kapsayıcı ve bütüncül bir çözüme ulaşılmasının, kalıcı barışa giden yolu açacağı belirtilmiştir" ifadeleri kullanıldı.
NATO'ya üye olmak isteyen Finlandiya ve İsveç'in "müttefiklik hukukuna uygun hareket etmesi" istenen açıklamada, "Türkiye'nin NATO'nun açık kapı politikasını benimsediği, buna mukabil NATO İttifakı'na katılmak isteyen devletlerin de müttefiklik hukukuna ve ruhuna uygun hareket etmeleri gerektiğinin altı çizilmiş; PKK/KCK-PYD/YPG ile FETÖ başta olmak üzere terör örgütleri ile mücadele konusundaki mutabakat zaptından kaynaklanan yükümlülüklerini somut adımlarla yerine getirilmelerinin zaruri olduğu ifade edilmiştir" denildi.
Yunanistan'la yaşanan gerginliği de değinilen açıklamada, "Yunanistan'ın sürdürdüğü kışkırtıcı eylem ve söylem söylemleri ile silahlanma gayretlerinin, bölgemizdeki gerilimi artırmanın ötesinde bir fayda sağlamayacağı belirtilmiş, Türkiye'nin milli güvenliğini ve menfaatlerini hedef alan herhangi bir oldubittiye müsaade edilmeyeceği hususu bir kez daha kuvvetle vurgulanmıştır" ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, ırkçı lider Rasmus Paludan'ın Türkiye'nin İsveç Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmasına izin verilmesi de tepki gösterildi:
"İslam karşıtlı ırkçılığın bir tezahürü olan ve milyarlarca insanın kutsal değerlerini hedef alan menfur saldırılar şiddetle kınanmış; din, vicdan ve düşünce hürriyeti gibi değerleri temellerinden sarsan, demokrasi ve ifade özgürlüğü ile de izah edilemeyecek eylemleri teşvik ve himaye edenlerin, insan haklarını hiçe sayan bu nefret suçuna ortak oldukları hatırlatılmıştır." (HABER MERKEZİ)