Mikail Ekinci'yi öldüren polislerin ifadesi: 'Olayın heyecanıyla ateş ettim'

Çermik'te 'dur' ihtarına uymadığı iddiasıyla öldürülen Mikail Ekinci dosyasında ifadeler ve olay tutanağı ortaya çıktı. Tutanakta polis ile sağlıkçıların ifadelerinin çeliştiği görüldü.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR- Diyarbakır’ın Çermik ilçesine bağlı Adalar köyünde hakkındaki tutuklama kararı nedeniyle polisin evine baskın düzenlediği 28 yaşındaki Mikail Ekinci "dur" ihtarına uymadığı iddiasıyla polis tarafından öldürüldü. Gazete Duvar, olay tutanağına, polislerin ve sağlık personellerinin ifadesine ulaştı. Polisler ifadesinde ambulansın geldiği sırada Ekinci'nin hala nefes aldığını, sağlık çalışanları ise olay yerine geldiklerinde Ekinci'nin ex olduğunu (hayatını kaybettiğini) söyledi. Polisler Ekinci'nin karşılıklı çatışma sırasında öldürüldüğünü söylerken, olay tutanağında "Mevzuatta yer alan ölçüde karşılık verildiği" belirtildi.

OLAY TUTANAĞI: MEVZUATTA YER ALAN ÖLÇÜDE KARŞILIK VERİLDİ

Olay tutanağında "Ekinci'nin motosikleti dere kenarına indirdiği ve buraya terk ederek derenin kenarından kuzeydoğu istikametine doğru yaya vaziyette koşmaya başladığı, ardından dere kenarında bulunan ekin tarlasına girerek otların içerisinde kendisini saklamaya çalıştığı" belirtildi. "Ekinci'nin gizlendiği değerlendirilen yerde hareketlilik olduğu fark edilmesi üzerine Özel Harekat Şube Müdürlüğü görevlerince havaya 1 el dikey uyarı atışı yapıldığı" belirtilen tutanakta, Ekinci'nin saklanmış olduğu otluk alandan çıkarak kaçmaya devam ettiği, bu esnada Ekinci'nin elinde görevlilerce tabanca olduğu görüldüğü ve sesli olarak personelin birbirini ikaz ettiği öne sürüldü. Kovalamaca devam ederken "Özel Harekat Şube Müdürlüğü görevlilerin yine şahsın teslim olması amacıyla 2 el daha havaya karşı uyarı atışı yaptığı, Ekinci'nin uyarı, ikaz ve telkinlere uymayarak kaçmaya devam ettiği, görevlilere doğru art arda hedef gözeterek 3 el ateş ettiği" ileri sürüldü:

"Şüpheli ateş etmeye devam ederken direnişini kırmak, görevlilerimize yönelik yakın ölüm tehdidi ve ciddi yaralanma riskini önlemek amacıyla zor ve silah kullanma yetkisini içeren ulusal mevzuatta yer alan ölçüde ve orantıda Özel Harekat Şube Müdürlüğü'nün şüpheliye en yakında bulunan ve kendilerine ateş edilen 3 personelince görev silahıyla toplamda 3-4 el ateş edilerek şüpheliye karşılık verilmiş, yine Cinayet Büro Amirliği'nin 1 memuru tarafından dikey 4-5 el atış yapılmış, şüpheli sendeledikten sonra görevlilere yönelik atışı keserek kaçmaya devam etmiş, bu andan sonra ise görevli personelimizce hiçbir şekilde silah kullanılmadan kovalamaca devam ettirilmiştir."

ÖZEL HAREKAT POLİSİ A.P: O ANKİ REFKLEKS İLE ŞAHSA DOĞRU ATEŞ ETTİK

Ekinci'nin kendilerine yönelik 2-3 el ateş etmesiyle refleks olarak Ekinci'ye ateş ettiklerini öne süren özel harekat polisi A.P, "İlk önce motosikleti bulduk. Şahsı henüz görmemiştik. Bu esnada sürekli teslim ol diye bağırdık. Motosikletten biraz ileride İ.K. ilk defa havaya ateş etti. Daha sonra telsizle şahsın sulu tarla içerisinde yerde yattığı ihbarı geldi. Sulu tarlaya doğru gittik. Polislerden bir kişi dur ihtarında bulundu ve havaya ateş etti. Şahıs sulu tarla içerisinden kalkarak kaçmaya devam etti. Ben kaçarken bizzat gördüm. Arkasından yorgun bir vaziyette takip etmeye devam ettik. Polislerden bir kişi arkamızdan geliyordu. Biz bu esnada teslim ol diyorduk. Ben havaya ateş etmedim. Ancak arkadaşlar havaya ateş ediyordu. Arazi engebeliydi. Şahıs girdiği çalıların ilerisinden ayağa kalkarak kaçar vaziyette sırtı bize dönük elini arkaya çevirmiş halde bize doğru 2-3 el ateş etti. Biz de 3 özel harekatçı o anki refleks ile şahsa doğru ateş ettik. Daha sonra şahıs kaçmaya devam etti ve gözden kayboldu. Daha sonra kendisini yerde sırt üstü yatar vaziyette yaralı olarak bulduk. Nefes alıyordu. Konuşamıyordu" dedi.

ÖZEL HAREKAT POLİSİ L.K: OLAYIN HEYECANIYLA ATEŞ ETTİM

Şahsı öldürmeye yönelik bir kastının olmadığını ileri süren özel harekat polisi L.K, "...Sulu tarlayı geçince şahsın çalılıklara girdiğini gördüm. Bu esnada uzun süredir takip ettiğimiz için nefes nefeseydik. Şahıs çalılıklardan çıkıp kaçmaya devam etti. Çalılıklardan yaklaşık 50 metre ileride sırtı bize dönük vaziyette elini arkaya çevirerek bize doğru hatırladığım kadarıyla iki el ateş etti. Şahıs ateş edince ben de hemen kendisine doğru ateş ettim. Olayın heyecanıyla İ.K. ve A.P'nin ateş edip etmediğini görmedim. Bu şahıs kaçmaya devam etti. Bir daha kimse ateş etmedi. Daha sonra şahsı en son ateş edilen yerden yaklaşık 100 metre uzaklıkta yatar vaziyette sırt üstü gördük. Şahsa İ.K. ilk müdahalesini yaptı. Ben olayın heyecanıyla ateş ettim. Bize drone ekibi tarafından şahsın elinde bir cisim bulunduğu bilgisi verilmişti. Benim şahsın öldürülmesine yönelik bir kastım yoktur" ifadelerini kullandı.

ÖZEL HAREKAT POLİSİ İ.K: NEFES ALIYORDU ANCAK BİLİNCİ KAPALIYDI

Özel harekat polisi İ.K. ise ifadesinde, "...Drone ekipleri dere yatağı istikametinden kaçtığını söyledi. Ben, L.K. ve A.P. dere istikameti boyunca kaçan şahsı takip etmeye başladık. Şahsı henüz görmemiştik. Ben defalarca teslim ol şeklinde uyarıda bulundum. Motosikletin 20-30 metre uzağında kaçış istikameti yönünde havaya 3-4 el ateş ettim... Biz şahsa doğru yaklaşırken çalılardan kalkarak dere yatağına doğru kaçmaya başladı ve elinde parlak bir cisim olduğunu gördüm. Şahıs sırtı dönük vaziyette elini arkasına atarak bize doğru 2-3 el ateş etti. L.K. ile birlikte şahsa doğru ateş ettik. A.P'nin ateş edip etmediğini şu an da hatırlamıyorum. Biz şahsı üzerimdeki yaklaşık 30 kg teçhizatla yaklaşık 2 km boyunca takip ettik, yorgunduk. Bize doğru ateş edilince hemen o andaki refleksle ateş ettik. Bundan sonra bir daha ateş edilmedi. Şahıs dere yatağı içerisinden kaçmaya devam etti. Biz de peşinden gittiğimizde kendisini tarlada sırt üstü yatar vaziyette ayakları bize doğru ve ayakları çıplak şekilde yaralı olarak bulduk. Şahıs nefes alıyordu. Ancak bilinci kapalıydı. Hemen ilk müdahalesini yaptım. Ben şahıs bana doğru ateş ettiğinde o anki içinde bulunduğum refleks ile birlikte ateş etim. Benim şahsın öldürülmesine yönelik bir kastım yoktur" dedi.

OLAY YERİ KEŞİF TUTANAĞI: İ.K.'NİN ATEŞ ETTİĞİ YER ÇEVRESİNDE BOŞ KOVANA RASTLANMADI

Ekinci'ye ateş eden özel harekat polisi İ.K'nin ateş ettiği söylenen yer çevresinde dedektörle yapılan incelemede boş kovana rastlanmadı. Özel harekat polisi L.K'nin havaya uyarı ateşi açtığını söylediği dereye yaklaşık 50 metre, Taşkesen mezrasına yaklaşık 300 metre mesafedeki yerde de dedektörle kovan araştırması yapıldı ancak boş kovana yine rastlanmadı.

Olay yeri keşif tutanağında Ekinci'nin kaçış istikametine doğru yapılan buğday tarlası içerisindeki incelemede "1 adet otomatik tabanca ile şarjöründe 30 adet patlamamış mermi bulunduğu" belirtildi. Ekinci'ye ait olduğu belirtilen tabancanın yaklaşık 15 metre uzaklığında ise özel harekat polislerine ait olduğu düşünülen 1 adet 5,65x45mm boş kovan bulundu. Dere yatağına doğru inen patika yol üzerinde ise Ekinci'ye ait olduğu ileri sürülen silahtan ateşlendiği iddia edilen 3 adet 9mm boş kovan bulundu.

SAĞLIK PERSONELLERİ: BİZ GELMEDEN EX OLDUĞUNU ANLADIK

İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık çalışanları, ifadelerinde olay yerine geldiklerinde polislerin ifadesinin aksine Ekinci'nin hayatını kaybetmiş olduğunu söyledi.

Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı Acil Tip Paramedik çalışanı B.A, ifadesinde olay günü sabah saat 07.29'da ateşli silah yaralanmasına olduğuna yönelik 112 sistemine ihbar geldiğini, hemen ambulansla yola çıktıklarını ve saat 07.58'de köye vardıklarını söyledi: "Biz olay yerine geldiğimizde olay yerinin güvenliği tam olarak sağlanamadığı için köyün dışarısında yaklaşık 5-10 dakika bekledik. Bu sırada yanlış hatırlamıyorsam iki el silah sesi duydum. Daha sonra ambulansla yaralı kişiye doğru gitmeye devam ettik. Yaralı kişi arazide olduğu için biz ekipmanlarımızı alarak arazi üzerinden yaralı kişiye doğru yürüyerek gittik. KKM sisteminde de kontrol ettiğim üzere biz yaralı kişinin yanına vardığımızda saat 08.08 idi. Vardığımızda yaralı şahsa askerler tarafından kalp masajı yapılıyordu, ayrıca yaralıya valf takılmıştı. Hastayı entübe etmeye çalıştım, nabız ve solunum yoktu, ağzı ve boğazı kan içindeydi, biz gelmeden ex olduğunu anladık. Bizim geliş ve müdahale anımızı videoya çektiler. Ben daha sonra askerlerin amirlerinin kim olduğunu sordum. Sivil bir amir ile konuştum, bu tür durumlarda Cumhuriyet savcısına haber verilmesi gerektiğini söyledim ancak olay yeri güvenli değildi. Amir de olay yerinin güvenli olmadığını söyleyerek ex şahsı alıp ambulansa götürelim dedi. Sırt tahtasına alarak ambulansa götürdük, ex şahsı ambulansa bindirirken köylüler ambulansın önünü kesti. Hastanın durumunu sordular, bizde bilgi veremeyiz dedik. Daha sonra ex şahsı Çermik Devlet Hastanesi'ne götürdük, bildiklerim bunlardan ibarettir" dedi.

Acil Tıp Teknikeri D.A'da benzer ifadeler verdi, ateşli silah yaralanmasına yönelik ilk ihbarın saat 06.45'te geldiğini, olay yerine varmalarının yarım saati bulduğunu belirtti. Yaralı şahsın yanına vardıklarında iki askerin dönüşümlü kalp masajı yaptığını, bir askerin de videoya çektiğini söyleyen D.A, yaralı şahsa ilk müdahaleyi yaparken şahsın ex olduğunu anladıklarını belirtti: "Kişide nabız yoktu, monitörde ritim asistoliydi, solunum yoktu..."

ŞÜPHELİ POLİSLERİN SİLAHLARI 'RIZAEN' ALINDI

Polisler L.K, İ.K. ve A.P'nin silahları ve şarjörleri 'rızaen' muhafaza altına alındı.

Şüpheliler, ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.