Milli Yol'un 'Kılıçdaroğlu kararı' ertelendi: 'İçimde uhde kaldı'

Milli Yol Partisi lideri Remzi Çayır, parti olarak aday çıkarmama kararı aldıklarını, Kılıçdaroğlu'na destek verip vermeyeceklerine de önümüzdeki hafta karar vereceklerini söyledi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Millet İttfakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk ziyaretini gerçekleştirdiği Milli Yol Partisi’nin Genel Başkanı Remzi Çayır gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Ekonomik kriz ve deprem sürecinde yaşananlara dair iktidarı eleştiren Çayır, adaylık konusunda da açıklamalar yaptı.

Cumhurbaşkanı adayı olacağı iddia edilen fakat Yüksek Seçim Kurulu’na başvuru yapmayan Çayır, aday olmamasının nedenine ilişkin, “Biz başından beri ülkücü, milliyetçi, vatansever, adalete inan bir cumhurbaşkanı adayıyla milleti buluşturacağımızı ifade ettik” dedi. Parantez açtıklarını, teşkilatlarına danışarak bunla karar vereceklerini geçmişte ifade ettiklerini hatırlatan Çayır, “Yaptığımız istişarede aday çıkarmama konusunda illerimiz, ilçelerimiz irade beyanında bulundu. Alınan bu karara rağmen içimde uhde olduğunu söylemeliyim. Biz elbette ki bütün engelleri aşarak ortaya kendi cumhurbaşkanı adayımızla çıkabilirdik. Ama ben istişareye, arkadaşlarımın görüşlerine uymak durumundayım. İstişare yaptıktan sonra arkadaşlarımın fikirlerine katıldım ve bu dönem cumhurbaşkanı adayı çıkarmama kararı alındığı için karara uydum” ifadelerini kullandı.

KILIÇDAROĞLU KARARI HAFTAYA KALDI

Milli Yol Partisi lideri Çayır’a bir diğer soru da Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ziyareti ve destek talebine ilişkin oldu. Kılıçdaroğlu’na destek verip vermeyecekleri sorusuna Çayır, “Sayın Kılıçdaroğlu bizi ziyaret etti. Naif ve verimli görüşme oldu. Bir saati aşkın süre geçmişten, gelecekten, umutlardan bahsettik. Bu hükümetten ve hukuksuzluklardan kurtulmak için yola çıktıklarını ve destek istediklerini söylediler. Biz de gerçekten gidişattan rahatsız olduğumuzu, mevcut durumu beğenmediğimizi, beğenmediğimiz için siyasi parti olarak ortaya çıktığımızı ifade ettik. Çok verimli ve doğru bir görüşme olduğunu gördüm. İnsanlar birbirleriyle konuşabilmelidirler” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Önümüzdeki günlerde arkadaşlarımızla istişarelere devam ediyoruz. İllerimizden ve ilçelerimizin bir kısmından görüş aldık. Nihayetinde merkez karar kurulumuz görevi ve kararı Divan’a tebliğ etti. Divan da muhtemel önümüzdeki hafta başında toplanacak, bu konuyla ilgili görüşümüzü kamuoyuna paylaşacağız. Biz gerçekten milletin hayatını kolaylaştırmak üzere yola çıktık. Siyasetin temel amacının da bu olduğuna inanıyoruz. Geçmişte kalan anlayışın Türkiye’yi nereye getirdiği ortadadır.”

‘YA İÇ SAVAŞ ÇIKAR YA İKTİDAR KAZANIR’ DİYEN ANLAYIŞIN YÜZÜNE TÜKÜRÜYORUM’

Depremi yaşayanlara sabırlar dileyen ve Ramazan mesajlarını kayda geçen Çayır’ın gündeme dair açıklamalarından satır başları ise şu şekilde sıralandı:

GERÇEKLERLE HAREKET EDİYORUZ: Çok zor günler yaşadığımız gerçeği var olan iyimserliğimizi sağlamamaktadır. Geçen sene Ramazan ayına girerken pide 360 grammış, 4 lira. Bu sene 300 grama düşürmüşüz, fiyatı 10 liraya çıkarmışız. Üzerine yumurta atılınca 2,5 lira ekliyorlar. Yüzde 300 civarı pideyi pahalı hale getirmişiz. Çocuklarımıza, anne ve babamıza armağan edeceğimiz şeyler bunlar. Geçen seneden bu yana kimi temel kıdalar yüzde 300 pahalanmış. Elbette yaşadığımız felaketlerin etkisi olmuştur. Biz rasyonel yöneticilerden yoksun bir şekilde hayata devam ediyoruz. Biz gerçeklerle hareket edemiyoruz. Günü birlik adımlarla ülke yönetmeye kalkarsanız, iktidarı devam ettirmek daha fazla oy almak için ülkenin gerçeklerinden hareket etmek yerine tutar masal anlatmaya devam ederseniz bunun adı siyaset değil politikanın ta zehri olur, millete aldatmaca olur.

EMEKLİLERE YAPILAN ARTIŞ: Emeklilere yapılan artış yine asgari ücretin altında, yine göz boyama. Bunu nimet gibi sunuyorlar. Depremzede çadırda hayatını devam ettirirken hayali yok. Sen bir yaramızı iyileştirirsen bile kafana göre davranıyorsun. Deprem konutlarının nasıl yapılacağını kamuoyu biliyor mu? Sadece cumhurbaşkanı biliyor. Şu bölge şu şirkete daha önce masada ayarlanmış. Temelinde adalet olmayan vicdan olmayan sistemin doğuracağı hiçbir iyilik yoktur. Yaşadığımız zorluğun temeli de bu. Biz akılla bilimle ve merhametle ülke yönetiminin olması gerektiğini düşünüyoruz.

YAZICIOĞLU DOSYASI SEÇİMDEN SONRA FAİLİ MEÇHULLER RAFINA KALDIRILACAK: Bundan 14 yıl önce şehit liderimizi kaybettik. Bir mart günü Göksun’a kar yağarken, Maraş’a kar yağarken helikopterin düşürülmesiyle bir Anadolu yiğidini geleceğimizi kaybettik. Muhsin Yazıcıoğlu’nu kaybedeli 14 yıl geçti. Bu cumartesi onu sevenler Alperen’ler mezarı başında buluşacaklar. Ne yaptı hukuk? Adliyeler, savcılar ne yaptı? Görülmekte olan bir dava kaldı. Hırsızlık davası Maraş’ta görülüyor. Başka bir dava yok. Neyi bekliyorlar, seçimin bitmesini bekliyorlar. Dosya seçimden sonra faili meçhuller raflarına kaldırılacak. Biz onun siyaset adamlığını unutturmayacağız ve davanın kapatmaya için uğraşanların heveslerini kursaklarında bırakacağız. Tıpkı Sinan Ateş cinayetinin de sağı solu aydınlatılmadı. Arkasında kimler var cevabı yok, dosyayı süslediler rafa kaldırdılar. Biz kaldırmayacağız.

AMERİKA’NIN DESTEĞİYLE İKTİDAR OLACAKSAK HİÇ OLMAYALIM: Birilerinin halkı tehdit etmesine izin vermeyeceğiz. Utanmadan arlanmadan 14 Mayıs’ta yapılacak seçimi ‘ya iç savaş çıkar ya mevcut iktidar kazanır’ diyen anlayışın yüzüne tükürüyorum. Millet 14 Mayıs’ta partilere bakacak, iddialarına bakacak, karar verecek. Ortada cennetin ve cehennemin yolları yoktur. Yaşadığımız dünyayı daha iyi kalkmak iddiasıyla sizden bir şeyler istiyoruz. Milleti korkutanları buradan ben uyduruyorum. Zübüklü hallerinizi sahtekarlıklarınızı gizlemek için siyasi arenada üzerine bir örtü örterek olanı biteni başkalaştırma yoluna gitmeyin, her tarafınız gözüküyor. Sizin kilonuz kaç milleti tehdit ediyorsunuz? Siz 2002’de iktidara gelmeden önce ABD’yi Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül olarak Beyaz Saray’ı ziyaret ettiniz mi etmediniz mi? Bunu yine tercih edenler var ama Milli Yol bunu yapmayacak. Amerika Birleşik Devletleri izin vermeden Türkiye’de kimse iktidar olamazmış, yüzünüze tükürüyorum. Amerika’nın desteğiyle iktidar olacaksak hiç olmayalım.

DAVAMIZI ANLATACAĞIZ: 14 Mayıs’ta milletin iradesinin tecelli etmesiyle yeni bir anlayışın hakim olacağına inanıyorum. Türkiye’nin yeni bir anlayışa ihtiyaç var. Üretime, adalete, işsizliğin dert olmamasına ihtiyacımız var. 14 Mayıs’ta arkadaşlarımızla birlikte sahada olacağız. Davamızı, inancımızı anlatacağız. Şartlar ne olursa olsun, kendimizi Muhsin Başkanımızı, yarım kalan hayallerimizi milletle buluşturacağız. İnanıyorsak başaracağız.