Milli yüzücü Alper Sunaçoğlu, hayvanlar için açlık grevine başlıyor

Milli yüzücü Alper Sunaçoğlu, sokak hayvanlarına ötanazi yolunu açan teklifini protesto etmek için açlık grevine başlayacağını duyurdu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Milli yüzücü Alper Sunaçoğlu, kamuoyunda sokak hayvanlarına ‘ötanazi’ yapılmasına yol açacak kanun olarak bilinen, 17 maddeden oluşan ‘Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni protesto etmek için açlık grevine başlayacağını duyurdu. Kanun teklifinin geri çekilmesi için 160 kilometre solo yüzerek rekor denemesi yapacağını açıklayan Sunaçoğlu, denizin içinde açlık grevine başlayacağını duyurdu.

ANKA Haber Ajansı’na konuşan milli yüzücü, eyleme başlamak için bugün yapılan komisyon görüşmelerinin sonucunu beklediğini söyledi.

Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, geçtiğimiz hafta perşembe günü Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda görüşülmeye başladı. Tartışmalı geçen ve 18 saat süren ilk toplantı sonucunda teklifin ilk üç maddesi kabul edildi. Bugün devam edecek toplantı hakkında Alper Sunaçoğlu, umutlu olmadığını söyleyerek şunları dile getirdi:

“İnsanlar, işini, gücünü, ailesini bıraktı. Yasa teklifini protesto etmek için gece gündüz sokaktalar. İnsanların moralleri, psikolojileri bozuk ve Ankara bunu görmezden geliyor. Ben bu yasa teklifinin ülkemiz için iyi sonuçlar doğuracağını düşünmüyorum.”

Yasa teklifinin komisyondan geçmesi durumunda protestoculara ve eylemlere devam edileceğini düşündüğünü ifade eden Sunaçoğlu, şunları söyledi:

“Komisyondakilerin kedi, köpek ya da ‘it’ olarak ifade edilen canlıları bizler ‘evlat’ diyoruz. İnsan evladı için her şeyi yapar. Bu nedenle bu yasa geçti, oldu, bitti denileceğini zannetmiyorum. Üzücü olaylar yaşanacak gibi öngörüyorum.”

'ÖLDÜRMEKLE BİTECEK OLSAYDI HAYIRSIZADA SÜRGÜNÜ’NDE BİTERDİ'

Alper Sunaçoğlu, 1910 yılında 80 binden fazla sokak köpeğinin toplu bir şekilde Sivriada’ya sürgün edilmesini örnek göstererek sorunun hayvanların öldürülmesiyle bitmeyeceğini söyledi. Sunaçoğlu, hükümeti sokak hayvanlarına sahip çıkmadığı için eleştirerek şöyle devam etti:

“Siz bütün seçenekleri tükettiniz mi ki son çare bile olmaması gereken ölüm ya da uyutma seçeneğinden bahsediyorsunuz. Yani sen kısırlaştırmayı doğru düzgün yapabildin mi, barınakları kurabildin mi, bu hayvanlara yeterince sahip çıkabildin mi? Bütün bu seçenekler cevap vermedi de öldürmekten bahsedebiliyorsun. Bu hükümet bunların hiçbirini yapmadı. Kaldı ki öldürmek çözüm olsa Hayırsızada Sürgünü’nde 100 bin köpek katledildi. Eğer bu popülasyon öldürmekle bitecek olsaydı o gün biterdi zaten. Tam tersine popülasyon daha çok çoğaldı ve bütün hayvanlar öldüğüyle kaldı.”

 

'AÇLIK GREVİ SONUÇ VERMEZSE TBMM’NİN ÖNÜNDE ÖLÜM ORUCUNU BAŞLATACAĞIM'

Sunaçoğlu, bugün 60’ncı gününe giren "Sokaktayım Yanındayım" eylemleri hakkında “İnsanlar yeri geliyor aç, susuz kalıyor. Ailesinden ve işinden kopuk günlerdir sokaklarda eylem yapıyor. Bütün bunları Ankara görmezden geliyor” dedi ve kararını şöyle anlattı:

“Beni açlık grevi kararı almaya iten çaresizlik oldu. Ben aldığım grev kararının doğru bir eylem olduğuna inanıyorum. Bunu yapacağım, kararlıyım. Eğer açlık grevi sonuç vermezse TBMM’nin önünde ölüm orucunu başlatacağım. Ben bu davadan vazgeçmeyeceğim. ‘Böyle bir zulme neden sessiz kaldın’ diye sorulursa en azından ‘sessiz kalmadım’ diyebileyim. Bu eylemi sırf bu yüzden yapıyorum.”

Alper Sunaçoğlu şunları vurguladı:

“Israrla hayvanları öldürmeye çalışıyorlar. Asıl bunun araştırılması lazım. Kimler, niye özellikle öldürülmelerini istiyor? Bu kişilerin tespit edilmesi gerekiyor. Hayvanlar usulü ile yakalanmalı, aşılanmalı, kısırlaştırılmalı, rehabilite edilmeli ve usulü ile alındığı yere, kendi doğasına bırakılmalıdır. Tek çözüm budur, başka çözüm olamaz. Çok basit aslında ve bu yapıldığında kısa zaman içerisinde popülasyon ciddi oranda azalacak ve rahatsızlık bitecek. Bu kadar basit bir çözüm varken öldürmek niye? Bugün kedi, köpek öldürülürse fare, sıçan, sinek ile uğraşılacak. Bir sürü popülasyon artacak. Sokak hayvanlarını ötanazi yapmak daha büyük problemleri doğuracak.”

(HABER MERKEZİ)