MLSA: Uluslararası hukuki standartlara bağlılık giderek zayıflıyor

MLSA, 1 Ocak- 15 Temmuz tarihlerini kapsayan Dava Gözlem Raporu'nu yayınladı. Rapora göre 6 ayda izlenen davalarda yargılananların yüzde 42’si gazeteci, yüzde 23’ü aktivist, yüzde 11’i siyasetçiydi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), 1 Ocak – 15 Temmuz 2021 tarihleri arasında 11 şehirde 15 gözlemci ile 98 davanın 147 duruşmasını izleyerek hazırladığı Dava Gözlem Raporu'nu yayınladı. Rapor verileri, bir önceki izleme döneminde tespit edilen tutuksuz yargılama eğiliminin devam ettiğini ve sanıklara yöneltilen suçlamaların değişmediğini ortaya koydu.

TUTUKLU YARGILAMA ORANI DÜŞTÜ, TERÖRLE SUÇLAMA ARTTI

Bir önceki raporun kapsadığı dönemde tutuklu yargılama oranı yüzde 6 iken, bu oran yeni izleme döneminde yüzde 3’e düştü. Geçmiş rapor döneminde yargılananlara yöneltilen suçlamaların yüzde 46’sı terörle ilgili iken, bu oran bu dönemde yüzde 58 oldu. Terör suçlarının ardından en sık karşılaşılan suçlama ise yüzde 6 oranı ile “Cumhurbaşkanına hakaret” oldu.

CUMHURBAŞKANINA HAKARET SUÇUNDAN MAHKUMİYET ARTTI

Bu dönemde Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ile düzenlenen suçlarda mahkumiyet oranında belirgin bir düşüş gözlendi; geçtiğimiz dönemde TMK’dan ceza verme oranı yüzde 78 iken, bu raporun kapsadığı dönemde bu oran yüzde 30 oldu. Ancak bu dönemde gazetecilerin başka suçlardan daha fazla cezalandırıldığı tespit edildi. Örneğin Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 299. maddesinde düzenlenen “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasından ceza verilme oranı yüzde 10’dan yüzde 25’e, 125. maddenin üçüncü fıkrasında düzenlenen “kamu görevlisine hakaret” suçlamasından ceza verilme oranı ise %5’ten yüzde 17’ye yükseldi.

Bu dönemde yaptığı haberler nedeniyle cezaevinde bulunan gazeteci sayısı 66’dan 60’a düştü. Şu anda cezaevinde bulunan gazeteci ve basın çalışanlarının güncel sayısı 57.

YARGILANANLARIN YÜZDE 42'Sİ GAZETECİ

İzlenen 98 davada 562 sanık yargılandı. Yargılananların yüzde 42’si gazeteciyken, yüzde 23’ü aktivist, yüzde 11’i siyasetçiydi. Sanıklar arasında avukatlar (yüzde 2), yazarlar (yüzde 2), öğrenciler (yüzde 2), basın çalışanları (yüzde 1), sanatçılar (yüzde 1) ve akademisyenler (yüzde 1) de vardı. İzlenen 98 davada sanıklara toplamda 149 suçlama yöneltildi. Suçlamaların büyük çoğunluğu bir önceki raporda gözlemlendiği gibi terörle ilgili suçlardı. Sanıklara; 37 davada “terör örgütü propagandası yapmak” (TMK 7/2), 31 davada “silahlı terör örgütü üyeliği” (TCK 314, TMK 7/1), 9 davada “terörle mücadelede görev almış kamu görevlilerinin hüviyetlerini açıklama veya yayma” (TMK 6), 6 davada “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, örgüte yardım etmek” (TCK 220/6-7), 3 davada “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” (TCK 220) ve 1 davada “6415 sayılı terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet” suçlamaları yöneltildi. 

Gözlemcilerin raporuna göre suçlamalara gösterilen delillerin yüzde 64’ü gazetecilik faaliyetleri ile ilgiliydi. Sanık, tanık veya müşteki beyanları 20 davada delil olarak öne sürülürken, 6 davada da dernek faaliyetleri suç delili olarak sunuldu.

'ÇOĞULCU TOPLUMA ZARAR VERİYOR'

Raporun sonuç bölümünde, "Bu dava gözlem raporu, uluslararası hukuki standartlara bağlılığın giderek zayıfladığını bir kez daha göstermektedir" denilirken cumhurbaşkanına hakaret suçuna bağlı soruşturma ve kovuşturmaların artacağı uyarısında bulunuldu ve bu suçtan hapis cezaları verilmesinin çoğulcu topluma zarar verdiği ifade edildi. (HABER MERKEZİ)

RAPORUN TAMAMI