MMO: Büyük 15-16 Haziran Direnişi’ni selamlıyoruz
Makina Mühendisleri Odası, 15-16 Haziran Direnişi'nin yıl dönümünde "Ülkemizin demokrasi, laiklik, emek ve sosyal mücadele gelenekleri sürecek ve mutlaka galip gelecektir" açıklaması yaptı.
DUVAR - TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi'nin 54. yıl dönümünde yaptığı açıklamada "1960’lardaki işçi mücadelelerinin doruğu olan 15-16 Haziran, kazanmak için birleşerek direnmenin gerekliliğini göstermiştir" dedi.
Yener, açıklamada İktidarın sömürü, talan ve zulüm politikalarına karşı emeğin, bilimin, kamucu planlı toplumsal kalkınmanın, hakça paylaşımın tesis edileceği başka bir Türkiye özlemi dinmeyecektir" ifadelerini kullandı.
Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener'in yaptığı açıklama şöyle:
"Türkiye işçi sınıfı ve sosyal mücadeleler tarihinde 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi olarak anılan eylemlerin 54. yıldönümündeyiz. 11 Haziran 1970’te çıkarılan yasa ile sendika seçme özgürlüğünün kısıtlanması, DİSK’in kapatılması, işçi haklarının geriletilmesi öngörülüyordu. Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile yapılan görüşmelerden sonuç alamayan DİSK yöneticilerinin 14 Haziran’da direniş kararı alması üzerine 168 fabrikadan 150 bin işçi örgütlenme hakları için yürüye geçmişti. Direnişe şiddetle müdahale edilmesi sonucu üç işçi ve bir esnaf ölmüş, 200’den fazla işçi yaralanmış, sıkıyönetim ilan edilmiş; yüzlerce işçi-sendikacı 12 Mart mahkemelerinde yargılanmış, olayların ardından 5 binden fazla işçi işten atılmıştı.
1960’lardaki işçi mücadelelerinin doruğu olan 15-16 Haziran, kazanmak için birleşerek direnmenin gerekliliğini göstermiş ve söz konusu yasa, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. 15-16 Haziran Direnişinden dokuz ay sonraki 12 Mart 1971 Muhtırası ve o ara rejim döneminin terörü “sosyal uyanışın ekonomik gelişmeyi aştığı” gerekçesine dayanıyor ve sermayenin mutlak diktasının tesisi amaçlanıyordu. Bu çaba, IMF ile bağıtlanan 24 Ocak 1980 Ekonomi Kararlarının gerektirdiği 12 Eylül faşizmi ile sistematik boyutlara ulaştı. Neoliberalizmin başlangıç yıllarında işçi sınıfı ve tüm emekçiler aleyhine yapılan düzenlemeler, AKP iktidarı tarafından 2003 yılından beri tepe noktaya vardırıldı.
AKP-Saray iktidarı döneminde taşeronlaştırma ve esnek-güvencesiz istihdam biçimleri yaygınlaştı; örgütlenme hakkı, sendikal haklar, toplu sözleşme ve grev hakkı, gösteri ve yürüyüş hakkı neredeyse yok edildi. İşçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri piyasaya açıldı, serbestleştirme, kuralsızlaştırma ve kamu denetiminin kaldırılmasına yönelik birçok düzenleme yapıldı. Son Orta Vadeli Program ve On İkinci Kalkınma Planı uyarınca şu an adım adım uygulanan IMF’ci ekonomik program; sosyal güvenlik sisteminin piyasalaşma yoluyla daha da aşındırılmasını; kıdem tazminatlarını eritmeye yönelik tamamlayıcı emeklilik sistemini, tamamlayıcı sağlık sigortasını, bireysel emeklilik sigortasının geliştirilmesini, istihdamda kalma süresinin uzatılmasını, esnek istihdamın daha da yaygınlaştırılmasını, yoksulluk sınırının altında kalan asgari ücretin artırılmaması ve daha da yaygın hale getirilmesini, emekçiler ile emeklilerin sefalete mahkum edilmesini, kısaca sömürünün yoğunlaşması ve yoksulluğun artmasını öngörmektedir. İktidar uygulamaları, yerli-yabancı sermaye güçlerinin azami kârlarını garantiye almaya yönelik ve hemen her konuda olduğu gibi işçi cinayetlerini meşrulaştıran dinci ve sermayeci bir yaklaşıma sahiptir.
Ancak ülkemizde bir direniş geleneği de oluşmuştur. İktidarın sömürü, talan ve zulüm politikalarına karşı emeğin, bilimin, kamucu planlı toplumsal kalkınmanın, hakça paylaşımın tesis edileceği başka bir Türkiye özlemi dinmeyecektir.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası olarak, 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişini ve dinmeyen işçi ve halk direnişlerini selamlıyoruz. Ülkemizin bağımsızlık, demokrasi, laiklik, emek ve sosyal mücadele gelenekleri sürecek ve mutlaka galip gelecektir."