Haftalık çevrimiçi bülten: MUBI, Netflix, BluTV ve Gain'de öne çıkan dizi ve filmler

DUVAR - Her hafta buluşmayı tasarladığımız bu rehberde çevrimiçi platformların kataloglarına şöyle bir göz atacak, öne çıkan içerikleri birçok başlık altında sunmaya çalışacağız. 

Anlatı enflasyonunda kaybolmamak için tür ve seyirci beğenisi ağırlıklı bir bölümlendirmeye gittiğimizi belirtelim. Rehberimizde "Evet, komik bir şey var!" başlığında komedilere, "Bir yanım güler bir yanım ağlar"da kara komedi örneklerine, "Ben yapmadım amirim!" başlığı altında ise polisiyelere yer vereceğiz. Bazen "Modern Nalan"da romantik komediler bazen "Bugünden yarına"da bir nefeste biten dramalar tanıtacak, çeşitli belgeseller ve sosyal içerikli yapımlar paylaşıp "Kült mertebe" diyerek yakın dönem dizi tarihine damga vurmuş işleri gündeme taşıyacağız.

"Önüm arkam sağım solum Distopya"da dönemin en popüler janrlarından olan distopya örneklerinden söz ederken diğer yandan tek kanallı, tüplü televizyon günlerine uzanıp her hafta yerli bir diziyi anacağız. Son olarak "Bilin Bakalım Ben Kimim" bölümünde yine televizyon tarihimizden bir diziye dair ipuçları verecek, sizden doğru cevabı isteyeceğiz.

EVET, KOMİK BİR ŞEY VAR! 

Var Bunlar (TOD) 

Giray Altınok ile Kerem Özdoğan'ın yazıp oynadığı, Gökdeniz Uslu'nun yönettiği "Var Bunlar", 13'er bölümden 2 sezonuyla kısa ama komik hikâyeler vadediyor. 15-20 dakikalık bölümleri "durum içinde durum" basitliğinde karşımıza çıkarken son dönemde sıkça rastladığımız erkek muhabbetine dayalı güldürülere bir örnek daha sunuyor.

Tufan ile Samet başları sürekli derde giren, rekabet ile dostluğu bir potada eritmiş iki arkadaş. Bir uçağa bindiklerinde, bir kaldırımda yürüdüklerinde kısaca her an her yerde maraza çıkarmaya müsait ikili iddiasız ama komik bir mizah işliyorlar. 

Altınok ile Özdoğan'ı doğaçlama televizyon programı 'Buyur Bi de Burdan Bak'tan sonra bir kez daha buluşturan yapım, art arda akacak bölümleriyle tercih edilebilir.

BİR YANIM GÜLER BİR YANIM AĞLAR 

After Life (Netflix)

Ödül töreni kürsüsünden politik konuşma yapmanın manasızlığı üzerine görüşlerini bildiren Ricky Gervais hemen her dönem gündemdeki bir komedyen ve doğrusu 'After Life'ı da belki kült mertebede ağırlamamız daha doğru olurdu. 

'After Life', Gervais tarafından canlandırılan Tony'nin karısının ölümünden sonra hayata tutunma çabasını işlerken karanlık tonlarda gezinmeyi ihmal etmiyor. Küçük bir kasabada eski kayınbiraderinin yerel gazetesinde çalışan Tony, yaşamına kaldığı yerden devam edemiyor, doludizgin hiçbir yere gidemiyor. Ama izledikleri var. Mesela karısıyla geçirdiği vakti belgelediği görüntüler. Ziyaret ettiği yerler var. Mesela karısının mezarı... Edindiği dostlukları, flörtleri, tuhaf ilişkileriyle Tony insanları kıracak kadar açık sözlü, değer yargılarına karşı saldırgan ve bu hâliyle ofansif mizahın yürüyen bir vesikası.

SANAT SEPET ÇEVRİMİÇİ 

Düttürü Dünya (MUBI)

Kemal Sunal'ın 80'lerin ikinci yarısına denk gelen olgunluk dönemi, toplumsal yapıya ve siyasetin insan üzerindeki etkilerine eleştirel yaklaşan filmler barındırır. Özellikle Zeki Ökten'le çalıştığı filmlerde bu üslup oyuncunun drama kabiliyetiyle tamamlanarak sivrilir. 

Umur Bugay'ın kaleminden çıkan "Düttürü Dünya", Ankara'da geçiyor. Hani Çağdaş Türkü'nün gecekondu semtlerine şarkılar yazdığı, umudun emeğe karıştığı Ankara'da ve Mehmet (Sunal) doğrusu bu şarkılardan birinin kahramanı gibi. Direngen ama ha düştü ha düşecek. Geceleri pavyonlarda klarnet çalıp ailesini geçindiriyor. Sonra Ankara yokuşlarında yürüyor Mehmet. Ayak sesleri dönemin yoksullaştırma politikalarına karışıyor ve ezgileri gri şehrin tavanında asılı kalıyor.