Muğla Valiliği, yangın toplantısına Belediye Başkanı'nı çağırmadı
Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün, yangın koordinasyon kuruluna kendisini çağrılmamasının yanı sıra haberi olmadan belediyeye bağlı bazı birimlerdeki müdürlerin davet edildiğini açıkladı.
DUVAR - Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, 7 gündür süren orman yangınıyla ilgili yaptığı açıklamada, Muğla Valiliği’nin yangını söndürmek için oluşturduğu Koordinasyon Kurulu'na belediyenin alt birim müdürlerinin çağırıldığını, ancak kendisinin dahil edilmediğini açıkladı.
'VALİ, BENİM BİLGİM OLMADAN ONLARIN GELMESİNİ İSTEDİ'
Gürün, beklentilerinin yangın anında acil durum masası kurulup valinin başkanlığında ilgili kuruluşların temsilcilerinin kurulda yer alması olduğunu söyleyerek, “Ama üzülerek bunu söylemek mecburiyetindeyim. Koordinasyon Kuruluna hiç çağırılmadım. Sayın Vali benim fen işleri, ulaşım, MUSKİ yani su idaresi, itfaiyeye çağrı çıkardı. Benim bilgim olmadan onların gelmesini istedi. Onlar da gitti. Tabii gidecekler. Biz burada haber verilmedi diye göndermeyecek değiliz. Ama bu koordinasyon olmadı. Bu koordinasyonun olmayışı yangının sağlıklı şekilde yürümesiyle ilgili önemli aksaklıklar yarattı” diye konuştu.
'DEĞERLENDİRMEYİ DİNLEYENLERE BIRAKIYORUM'
“Ben değerlendirmeyi beni dinleyenlere bırakmak istiyorum, ben sadece tespitte bulunuyorum” diyen Gürün, kendisine yangın söndürme çalışmasına “Siz kurulda ne yapıyorsunuz? Ne yaptınız, söylediniz mi, söylemediniz mi?” sorularıyla karşılaştığını aktardı. Gürün, kurulda yer almadığını vurgulayarak, “Hatta o dairelerdeki arkadaşlarla temas ederek, bizim taleplerimizi, nerede hassasiyet gördüğümüzü, oralara dikkatli bakılması gerektiğini, oraya özel bir ilgi gösterilmesi gerektiğini söylüyorum. Yani ben tespitte bulunuyorum. O konudaki yorumu da bizi dinleyenlere bırakıyorum” dedi.
'UÇAKLA İLGİLİ GÖRÜLEN FAALİYET AZ OLDU'
Gürün koordinasyon eksikliği nedeniyle kısıtlı sayıdaki uçak ve helikopterin de önemli bölgelere yönlendirilmediğine ilişkin gözlemi olduğunu ifade etti. Gürün, bazı yerleşim yerlerine yakın yerlerin söndürülmesi için çalışmaların yapılması ve değişik yangın söndürme, ters ateşle yakmak gibi yangını yönlendirme tekniklerinin kullanılması gerektiğini dile getirdi. “Ben diş hekimiyim, orman mühendisi değilim ama gözlemlerimiz, deneyimlerimiz var. Bunun olması gerekiyor. Bunun koordinasyonunda bir problem var” diyen Gürün, havadan söndürme faaliyetlerinin de yetersiz kaldığını “Uçakla ilgili görülen faaliyet az oldu, ne kadar sorti yaptığı kayıtlarda vardır” diye vurguladı.
'BİZDE YANGIN OLDUKTAN SONRA MÜDAHALE'
Yangında önemli olanın erken tespit olduğunu vurgulayan Gürün, burada Tarım ve Orman Bakanlığı’na büyük iş düştüğünü “Orman Bakanlığı’nın zaman zaman yapmış olduğu kapanlar kurmak veya zaman zaman gözlemler yapmak suretiyle dumanın görüldüğü anda hemen acil durum ilan edip, o bölgede acele ve etkin müdahale yaparak, yangının büyümesini engellememiz lazım. Yangın olduktan sonra onu söndürmek olağanüstü zor bir olay. Biz ne yapıyoruz. Yangın oluşuyor, orman tutuşuyor, onun üstüne su atarak, belli bölgelerde sönmesi değil sinmesini sağlıyoruz” diye konuştu.
'BELEDİYELER BİRBİRLERİNE DAYANIŞMA DUYGUSUYLA YAKLAŞTI'
Gürün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Yerleşim yerindeki yangından belediyeler sorumlu” sözüne de üzüldüğünü dile getirerek, şunları söyledi: “Kendisi bir belediyeci Sayın Cumhurbaşkanımızın. Belediyelerin kanunla verilmiş görev alanlarının ne olduğunu, Orman Bakanlığı’nın görev alanının ne olduğunu yasa tam manasıyla ifade ediyor. Belediyeler ormanla ilgili herhangi bir yetki ve sorumluluğa sahip değiller. Bizim sorumluluğumuz meskun alanların yangınla ilgili müdahalesini yapmak. Ben şimdi ne yapıyorum yangın eğer yerleşim birimlerine yaklaşmışsa duvar örüyorum.”
Gürün yangında 14 büyükşehir belediyesinin, ilçe belediyelerin parti gözetmeksizin kendilerine yardım gönderdiğini kaydederek, “Oncu, buncu demeden belediyeler birbirine dayanışma duygusuyla yaklaştı” dedi. Gürün yangının dayanışma duygusunu ve Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne olan güveni gösterdiğini de aktararak, dünyanın birçok yerinden yardım etmek isteyenler olduğunu bildirdi.”