Muğla'da cinsel saldırı davası: Tahliye yok, bırakılan üç kişi için yakalama kararı

Muğla'da Sibel Y’ye cinsel saldırıda bulunan Mutlu Erbey'in ilk duruşması görüldü. Erbey'in tutukluluğuna devam kararı verilirken tutuksuz yargılanan üç kişi için de yakalama kararı çıkartıldı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Muğla'nın Milas ilçesinde özel bir şirket adına sahte iş görüşmesi düzenleyerek Sibel Y’ye cinsel saldırıda bulunan Mutlu Erbey'in ilk duruşması Bodrum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, seks işçiliğine zorlanan Sibel Y. ile avukatı Eren Keskin katılırken, Bodrum Kadın Dayanışma Derneği ve Mor Dayanışma ortaklığıyla çeşitli kurum temsilcisi kadınlar ve Sibel Y’nin yakınları pandemi nedeniyle duruşma salonuna alınmadıkları için adliye kapısında beklediler. Muğla Barosu Kadın Hakları Komisyonu avukatlarının davaya müdahil olma talebi de mahkeme tarafından kabul edilmedi.

 ÜÇ TUTUKSUZ SANIĞA YAKALAMA EMRİ

Üç buçuk saat süren duruşmada sanık Mutlu Erbey duruşmaya SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile bağlandı. Suçlamaları kabul etmeyerek tahliyesini isteyen Erbey’in avukatı, Sibel Y.’nin akıl sağlığının yerinde olup olmadığına dair rapor alınmasını istese de bu talebi mahkeme tarafından reddedildi. Verilen kısa bir aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Erbey'in tutukluluk halinin devamına, diğer üç tutuksuz sanık Ali L., Pınar G., ve Ayşe G. hakkında yakalama emrine karar verdi. Duruşma 22 Haziran tarihine ertelendi.

'KENDİ MÜCADELESİ İLE BUNLARI YAŞATANLARI MAHKEMEYE ÇIKARDI'

Duruşma sonrasında basına açıklama yapan Av. Eren Keskin davanın hak odaklı geçtiğini belirterek, “Elbette Sibel yaşadıklarını anlatırken çok heyecanlandı ve ağladı. Çok zor şeyler yaşamıştı. Kendi mücadelesi ile kendisine bunları yaşatanları mahkemeye çıkardı. Maalesef bu toplum da cinsel saldırıya maruz kalan bir kadını suçluyor. Sibel tek başına bunu yıktı. Tek başına delilleri topladı, mücadele etti. Yalnız bırakıldı. O tek başına bir mücadele verdi. Bu çok önemli. Bu kadar delile rağmen bu adamın 11 ay tutuklanmamış olması akıl almaz bir durumdu. Birçok davada böyle oluyor. Sonunda Sibel’in adli tıp raporu geldikten sonra dava açılabildi ve sanık tutuklandı.

'BU BİR SUÇ ÖRGÜTÜ'

“Bu bölgede gerçekten bir suç örgütü var" diyen Keskin, "Genç kadınları kandırarak seks işçiliğine zorlamaya çalışan, bu yönde bir iş yapan ve bu işi yaparken hep bir şirketin adını kullanan bir suç örgütü. Ve o şirket de şikayetçi olacak.  Bu tek başına Mutlu Erbey'in işlediği bir suç değil, örgütlü bir suçtan, bir suç örgütünden söz ediyoruz. Bundan sonra tanıklarımız var, Erbey tarafından mağduriyete uğramış başka kadınlar var, onları dinleteceğiz. Adını kullandıkları şirketin yetkililerini tanık olarak dinletmek istiyoruz” diye konuştu.

'BÜTÜN DOSYALARDA İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'Nİ DAYANAK GÖSTERİYORDUK'

Bu dosyayla birlikte İstanbul Sözleşmesi’nin ne kadar önemli olduğunun da bir kez daha görüldüğünü ifade eden Keskin, “Bu dosya tam da İstanbul Sözleşmesi’nin feshi dönemine denk geldi. Bugün ben bu dosyada en çok bunu düşündüm. Çünkü bütün dosyalarda biz Sözleşme’yi dayanak olarak gösteriyorduk. İki ay daha yürürlükte ama, sonuçta bu hakkımız elimizden alındı. Sibel gibi kadınların elinden bu hak alındı. Tutukluluğun devamı bizim için önemli. Maalesef ki Türkiye’de yargıya erkek bakış açısı egemen olduğu için başka bir karar da çıkabilirdi. Dosya böyle devam edecek. Hem Sibel’in hem de bizim ona destek mücadelemiz devam edecek”

Sibel Y. ise dayanışma için herkese teşekkür ederek, “Burada tebrik edilmesi gereken kişilerden en önemlisi babam. Babamın bize verdiği terbiye ve öğrettiği prensipler bizim için çok değerli. Babam beni bu davada hiç yalnız bırakmadı. Karakolda, adliyede, hastanede hep yanımda durdu. Bir kez bile beni sorgulamadı. O yüzden en büyük alkışı babama istiyorum” dedi.  (HABER MERKEZİ)