Muğla’da maden için 36 bin ağaç kesilebilir

Sandras Dağı'nda açılmak istenen madenin bilirkişi incelemesi yapıldı. Avukatlar ile çevreciler, binlerce ağacın kesileceğine dikkat çekerek, maden ruhsatının iptal edilmesini istedi.

Madenin faaliyete geçmesiyle bölgede 36 bin ağaç kesilebilir.
Google Haberlere Abone ol

Osman Çaklı

DUVAR - Muğla'nın Köyceğiz ilçesi Sandras Dağı'nda Efes Endüstri Min. San ve Tic. A.Ş tarafından olivin ocağı ve kırma eleme tesisi yapılmak isteniyor. Projenin çalışma alanı 24,95 hektar olması nedeniyle 'ÇED gerekli değildir' kararı bulunuyor.

Çevreciler su kaynaklarının zehirleneceği, endemik türlerin yok edileceği ve kesin korunan alanların ihlal edilmesi gerekçesiyle Muğla İdare Mahkemesi’ne ÇED muafiyeti iptal istemli dava açtı. Davada bilirkişi incelemesine karar verildikten sonra, inceleme geçtiğimiz günlerde gerçekleştirildi. Davacı avukatlardan İsmail Hakkı Atal ile Sandras'ı Koruma Platformu üyesi Neşe Yüzak keşif ve bilirkişi incelemesindeki izlenimlerini anlatarak, bilirkişi raporunun madene izin vermemesi gerektiğini belirtti.

36 BİN AĞAÇ KESİLEBİLİR

Türkiye’nin Önemli Doğa Alanları (ÖDA) Araştırması’na göre Sandras Dağı, Türkiye'de bitki çeşitliliği açısından önde gelen alanlardan. Endemizm oranı yüksek olan dağda 63 bitki taksonunun (birim) ÖDA kriterlerini sağladığı biliniyor. Sandras Dağı ayrıca çizgili sırtlan, vaşak gibi büyük memeli türlerin yaşadığı bir bölge. Çevreciler, Sandras Dağı'nın bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunarak, dağda maden tesislerine izin verilmesine karşı. Olası bir maden faaliyetiyle, yaban hayatın dağı terk edeceğini savunan çevreciler, birkaç ay önce yangında zarar gören ormanlık alanların da ruhsat sahası içerisinde ya da kesişim noktasında olduğunu ifade etti. Yangında bitki örtüsü zarar gören Sandras Dağı'nda binlerce ağaç kül oldu. Aynı dağda madene izin verilirse 36 bin ağacın kesilme riski bulunuyor. 

Avukatlar ve çevreciler bilirkişi incelemesine katıldı.

‘DOĞAL SİT ALANI İHLALİ YAPIYOR'

Dört gün önce yapılan keşif ve bilirkişi incelemesine Muğla'da bulunan STK'lar ve çevre örgütleri de katıldı. Bilirkişi heyeti, maden şirketinin açmak istediği ocakların ve kırma eleme tesislerinin inşa edileceği alanları gezdi. Keşifte davacı avukat olarak bulunan İsmail Hakkı Atal, maden ruhsat sahasının 100 hektarlık bölümünün 'Kesin Korunan Doğal Sit Alanı'nı ihlal ettiğini gördüklerini söyledi. Sandras Dağı'nın Köyceğiz için “çatı ekosistem” karakteri taşıdığını sözlerine ekleyen Atal, "Ayrıca keşif esnasında Sandras Dağı'nda yanan ve anayasanın 169. maddesine göre tekrar ağaçlandırılması gereken orman alanlarımızı da gördük. Üstelik Paris İklim Anlaşması’nın imzalandığı ve 20 yılda yanan orman alanı kadar ormanımızın sadece bir yılda yandığı bugünlerde, orman varlığımızı arttırması gereken devlet, bir an önce orman varlığını azaltan maden ruhsatlarını iptal etmeli" diye konuştu.

KÖYCEĞİZ'İN SU KAYNAKLARI KİRLENME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA

Çevreci Neşe Yüzak, bilirkişi incelemesinin olumlu geçtiğini belirterek, "Raporun bizim lehimize sonuçlanacağını umuyoruz" dedi. Maden şirketinin, yapmak istediği iki poligonun bölgede bulunan Çayhisar Deresi’ne döküleceğini ve Köyceğiz'in su kaynaklarının kirleneceğini söyleyen Yüzak, "744 hektarlık ruhsat alanının içerisine 100 hektarlık Doğal Sit Alanı giriyor. Ruhsat sahasıyla bu bahsettiğimiz doğal alan arasında 82 metre mesafe bulunuyor. Doğal Sit Alanı'nda yalnızca üniversiteler bilimsel araştırma yapabilir, insanlar gezebilir. Bunun dışında hiçbir işlem yapılamaz” dedi. Şirketin, Muğla Orman Bölge Müdürlüğü'nden maden tesisine yol açmak için izin istediği ancak müracaatın reddedildiğini söyleyen Yüzak, yangından önce tartışma konusu olan madenin, yangının yarattığı tahribattan sonra, bölgede çok daha derin sorunlar doğuracağına belirtti: "Bilirkişi raporunda maden için kesinlikle olumsuz görüş bildirilmesi gerekir."